Şişmanım , çirkinim eee ?

İlk Buluşmamsı Şey

*Yine beklettim özür dilerrim.

Lütfen bana bi haftada bi bölüm yaz her ayda bi bölüm gelsin gibi bi şey diyin başka türlü sistematik bi hale getiremiyorum da bunu sonra siz bekliyosunuz.

Bu arada buraya dikkat VERİ İMPORTINT AÇHIKLAMA: Sonraki bölümü bir veya iki hafta sonra yayınlıyıcam. Bunun sebebi de bi sonraki bölümü soru- cevap ve bazı karakter tanıtımı şeklinde düşünmem. Aslında sadece birilerini tanıtıp kendim hakkında bilgi vercektim. Sonra dedim sorunuz varsa cevaplıyım. Kısaca iki haftayı sizden soru gelsin diye bekletiyorum. Belki hiç soru gelmez ben de karakter şeysi yaparım sadece bilemiyorum orası size bağlı. İsterseniz her türlü soru serbest don rengimi bile sorabilirsiniz asdfgh

Neyse  iyi okumalar :*

-Goca Dudak Deniz sizi seviyor :))
*Son Feci Bisiklet- Rahatsız Vals

Kimi için işkence, kimi için eğlence olan bi yer vardır.

Dershane.

Kimi sevdiği ya da  sahiplendiği yakışıklı çocuğu kesmek için gitmeye can atar , kimi sınav telaşından götü başı tutuştuğu için , kimi  anne babanın "biz oraya para veriyoruz" bağrışlarının zoruyla , kimi ise ortamı için gider.

Ama nihayetinde genel olarak çoğu kişi gider.

Benim için dershane ilk başta "sınav göt tutuşması" sonradan da "ortamı" için gidilicek bi yerdi.

Hiç annem babamdı paraydı diye takmaz istemediğimde gitmezdim.(gitmezdim ne ya gitmem sdfgh)

Kimseyi takmadan kafama göre gittiğim bi yer.

Şu aptal seviye tespit sınavlarıyla oluşturulan sınıflardan herkesin "ineklerin sınıfı" olarak bildiği en yüksek puanı alanların girdiği "A" sınıfındaydım.

Dershane de kapıyı açıp "İnekler möö" diye bağırıp kaçan ilkokul özürlüleri ile doluydu.

Bende namı değer "inekler" kısmında oluyodum.

Genel olarak aynı dershanede olduğum Aysu ve Simge'nin yanına gidip duruyodum. Simge'nin platoniği benim yedi yıllık arkadaşım olup hala bi yararını, iyiliğini göremediğim  Can efendi de bizim dershanedeydi .

Doğal olarak habire bir onu kesen Simge'yle takılma zorunluluğum vardı.

Ama ben A da onlar da G ve D de olduğundan ötürü ders saatlerimiz sadece pazar günü uyuşuyordu. Yani hafta içi iki gün dershaneye gidicek arkadaş lazımdı.

Ben de direkt biraz da mecburiyetten ve tabi aynı dershane sınıfında olmamızdan kaynaklı Erkan'la gidip geliyodum.

Sınıfta yakın olduğum tek kişi olduğundan da onla takılıyodum onu zorla ve tehditle yanımda oturmaya zorluyodum.

Burak'la ilk buluşmamızın olacağı gün de sabahtan dershane vardı.

İki kişi başbaşa ilk kez dışarı çıkacaktık ve çıkalı yaklaşık bir hafta falan olmuştu daha.Ben de heyecanlıydım. Dershane öncesinden hazırlanmalardı bilmem nelerdi. Simge'ye de mesaj atıyorum durmadan "Kanka buluşcaz ne giysem?" diye öyle öyle kıyafet deniyip atıyodum falan.

En son siyah uzun kollu biraz uzun tişört kot ve kısa çizmemsi şeyimi giydim falan hazırlandım güzelce.Konuşuyoruz Burak'la ne zaman nerde buluşucaz falan diye. Dedi sen dershaneden sonra gel sizin eski okulun oraya. Bende dedim tamam. Sabırsızlıkla dershaneye gittim hemen bitsin de gidiyim istiyorum tabi.

Gittim dershaneye sınıfa girmiştim ki sınıfa yeni gelen garip bi kız bana doğru geldi:

"Çok gülüyosun , hep mutlu görünüyosun.Çok yalnız üzgün ve dertli  olmalısın" dedi.