Mardin'e Tutsak 9

En başından başla
                                    

Azad gülümsedi Zerya'ya biraz daha yaklaştı. İkisinin duyacağı bir tonda "Denemek ister misin. Bakalım ben ayakkabıların hepsini ayağına giydirebilir miyim?"

Zerya önce yutkundu sonra boynunu kaşıdı. Çocukluktan kalma huydu stres yaptığında boynu kaşınırdı. Azad'ı tanıdığından beri her istediğini yaptıra bildiğini öğreniyordu Zerya...

"Hepsini değil aynı modellerden tek bir rengi denerim. Zaten mağazayı almaya niyetli gibi duruyorsun."

Azad dudaklarını ıslattı. Zerya'nın her geri adım atışı ona büyük bir zevk veriyordu.

"Bu seferlik öyle olsun."

Zerya yüzünü buruşturarak "bo soforlok oylo olson, sanki behşetmiş gibi konuşuyor. Bunlar gibinin ağzına kürekle vuracaksın. Anlayacak bo soforlok oylo olson'ları."

Azad gözlerini önce kıstı. Tam anlamasa da Zerya'nın mırıldanışını duymuştu.

"Mırıldanmayı bırak. Anlayacağım tonda konuş."

"Anlayacağın bir ton var mı Azad?"

"Sen anlatmayı dene ben anlarım Zerya!"

Zerya sinirle baktı Azad'a gerçi bu yeterli olmuyordu. Her şeyi kendi bildiği gibi yaptırıp. Sen anlat ben anlarım diyordu.

"Bahşettiniz diyorum Azad hazretleri. Nasıl minnet duyduğumu anlatacak kelime bulamadım o yüzden mırıldandım."

Azad dişlerini sıktı. Elini cebine koydu. Gözleri ile yerdeki kutuları göstererek. "Az laf çok iş Zerya, ayakkabıları denemeye başla hepsini ayağında göreceğim."

Zerya ayaklarını yere sertçe vurarak yürüdü. Mağaza çalışanı ile kutuları açıp denemeye başladı.

En son kutuyu da giyince oflayarak pufa oturdu. Resmen canı çıkmıştı. Artık alışverişten nefret ediyordu. Toplamda doksan üç çift ayakkabı giymişti. Hepsini teker, teker denemişti. Elli yedi çifti Azad almaya karar vermişti. Ve şuanda yorgunluktan ölmek üzereydi.

"Ömrüm boyunca bir daha ayakkabı denemek istemiyorum. Ayakkabılardan soğudum resmen. Hatta ilk çağ insanları gibi yalın ayak gezmek istiyorum."

Azad istediğini almış bir şekilde ayağa kalktı. Elini uzatıp daha yeni oturmasına rağmen Zerya'ya uzatıp onu kaldırdı.

" Seçtiklerimizi konağa gönderin. Faturayı da benim adıma kesip şirkete yollayın. "

Zerya ömrü boyunca burnu bir karış yukarda olan insanlardan nefret ederdi. Şimdi karşısında olan Azad gibi.

Artık onu sürüklemesine bile karşı duramıyordu. Şuanda o kadar yorgundu ki, bulduğu ilk yerde uyuyabilirdi.

Tabi bu yorgunluğu önünde durduğu mağaza ile son bulmuştu. Elini Azad'ın elinden çekistirilerek geri dönmek istedi. Azad daha sıkarak engel oldu.

"Hayır seninle asla o mağazaya girmeyeceğim. Bırak kolumu bu kadarı çok fazla, sen ne yaptığını bilmiyorsun."

"Niye iç çamaşırı, geceliğe ihtiyacın yok mu?"

"Hem seçmende yardım ederim. Nasıl olsa üstünde görecek olan benim."

Zerya Azad'ın söyledikleri ile gözlerini irice açtı. Elini çekiştirmeye çalıştıkça Azad'ın daha sıkmasına öfkeyle soldu. Daha fazla dayanamayıp tuttuğu eli ısırdı.

Azad ise neye uğradığını şaşırıp ,hızlıca elini çekti. Zerya bırakılan eli ile hızlıca arkasını dönüp koşmaya başladı. Hiç bir kuvvet onu Azad'la iç çamaşırı alışverişi yaptırmaya yetmezdi.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin