0.0

24 0 0
                                    

 Gözlerimin önündeki yüksek binalar ve yüzüme çarpan soğuk havanın etkisiyle tüm hayatım gözlerimin önünden geçiyordu. Bitmek üzere olan hayatım. Birkaç saniye sonra her şey sona erecekti. İyi olan ve kötü olan her şey. Gözlerimin fark etmeden dolduğunu hissettim, tabii bu belki de terasında olmama rağmen burnuma gelen iğrenç hastanenin kokusundan dolayı da olabilirdi. Daha sonra yaklaşan adımlar ve kalın bir ses duymamla gerçekliğe döndüm.

"Emre" dedi kalın ses, "kapatıyorum." arkamı döndüğümde gözleri fal taşı gibi açılmış, bana bakan bedeni gördüm. Önümde duran uzun ve kaslı bedenin sahibi yüze gözlerimi çevirdiğimde; karşılaştığım sert ama endişeli mavi gözler oldu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan karşımdaki beden beni bileklerimden tutarak kendine çekti, yüzüme ne olduğunu anlayamadığım bir ifadeyle bakıyordu. Kızgınlık? Şaşkınlık? belki de biraz acıma?

"Ne yaptığını sanıyorsun?" sinirle ve belki de biraz panikle sorduğu bu soru beni afallatmıştı. Cevap vermeme dahi fırsat vermeden beni kollarımdan çekerek içeriye sürükledi. Kızmaya başladığımı hissettim, onun yüzünden başarısız intihar girişimlerime bir yenisi daha eklenmişti çünkü. Merdivenlerden inerek daha doğrusu sürüklenerek boş bir hasta odasına geldiğimizde; beni tuttuğundan beri hiç bırakmadığı bileklerimden çekerek karşısına oturttu.

"Anlat bakalım."

Arkadaşlar selam! biz Çiğdem ve Çay (biliyoruz çok yaratıcı), iki kişiyiz ve bu ilk kurgumuz. Keyifli okumalar<3

SON ŞANS - GAYWhere stories live. Discover now