Bölüm 18

24.9K 1.1K 245
                                    

Yaklaşık 10 gündür 11 falan da olabilir bölüm atmıyorum daha doğrusu atamıyorum. Köydeydim ve internet yoktu. Bölüm yazamadım. Köyleri belki bilirisiniz çok iş gerektirir. İşte bana kalıyordu ve bu yüzden ne bölüm yazabildim ne de doğru dürüst dinlenebildim. Kusura bakmayın. keyifli okumalar

_____________________________________

YAZAR'DAN;

(Yazardan yazmayı çok seviom yaa)

Demir Bey sinirden deliye dönmüştü. Gülay Hanım suçluluk duygusu ve üzüntünün verdiği acı ile ağlıyordu.

Poyraz ilk duyduğunda gidip o Hüseyin denen aşağılık herifi öldürmemek için zor durdu.

Ata ve Poyraz dışında kardeşlerden kimse bilmiyordu Ela'nın şiddet gördüğünü.

Eray pişman olması gerekirken asla bu duyguyu hissetmemişti. Haklıydı o kendine göre.

Ata ona ılımlı davranmaya başlamışken onu koruma isteğinide hissetmişti.

Ege ablasını çok seviyordu. Okulda onun arkasında durması onu çok mutlu etmişti. O da istiyordu onu korumak.

Arda... Pişman olmak sonunda aklına gelmişti. Onun Ege ile ne kadar iyi anlaştığını görünce kendini parçalamak istiyordu.

Emre zaten Ela'nın şiddet gördüğünü biliyordu. O bir doktordu. Onu muayene ederken morluklardan ve kemer izlerinden anlamıştı. Kim yaptı bilmese de eski ailesini tahmin etmişti.

Poyraz söylediğine Demir Bey ne yapacağını bilemez halde koca salonda volta atmaya başladı. Bunun sonu olmadığını anladığında koltuğa tekrar oturdu. Öne eğilip dirseklerini dizlerine koydu ve gür sarı-beyaz saçlarını çekiştirdi.

Gülay Hanım zaten duygusal birisiydi ve en ufak şeyde ağlardı. Ne yapacağını bilemedi. Duvarı seyrederek ağlamaya devam etti.

Poyraz onlar sakinleştiğinde konuşmaya devam etti.

"Onun anlatmasını bekleyelim diyorum ben. Ben bilmeniz gerektiği için söyledim ama bize onun anlatması lazım. Ata, ben ve siz biliyorsunuz. Yarın her zaman gittiğimiz sahil parka gidip piknik yapalım. Ela piknik yapmayı çok severmiş. Yani Ömer öyle söyledi. Sakın ha bildiğinizi belli etmeyin. Zeki bir kız anlayacaktır."diyerek uzun bir konuşma yaptı.

"Anladım oğlum. En kısa zamanda anlatsın da o herifi bir de ben döveyim."dedi Demir Bey.

Poyraz biraz tereddüt ederek Ömer'in yanına gitmiş ve Ela'nın ne sevdiğini öğrenmişti.

Ömer kıskanç birisi değildi ama konu sevdikleri olunca biraz kıskanırdı. Özellikle Ela ve Beyza için ekstra vardı fakat Ela artık mutlu olmayı hak ediyordu. Saçma bir kıskançlık için onun bu mutluluğunu elinden almaya hakkı olmadığını düşünerek sevdiği şeyleri Poyraz'a söylemişti.

"Şimdi yatalım. Yarın cumartesi günü olduğu için piknik yapmaya gidebiliriz. Kahvaltıda ona söyleriz artık. Hadi Allah rahatlık versin. İyi geceler."dedi Demir Bey ve Gülay Hanım salondan çıktı.

Poyraz uykusu olmadığı için bahçeye çıkmıştı. Bahçe de tek olmadığını fark etti.

Eray duruyordu..

"Uyku tutmadı mı?"dedi Poyraz.

"Hayır abi. Gel otur sana bir şey soracağım."dedi Eray ani bir cesaretle.

"Sor bakalım."dedi ve sandalyelerden birisini çekti.

"Nasıl bu kadar çabuk güvendiniz Ela'ya. Onunda Eda gibi olmadığını nereden bileceğiz?"diye sordu Eray.

YANLIŞ KADERKde žijí příběhy. Začni objevovat