BALLERINA | NATASHA ROMANOFF

5

2010

Ayağındaki topuklulara rağmen koşmaya devam ediyordu. Yakalanmamak için ara sokaklardan girip kargaşa yaratıyordu.

23 yaşındaki Ana'nın şuan ki görevi iyi gitmiyordu denilebilir.

Kötü gidiyordu.

Baya.

Nat, Ana'yı bırakıp gideli 8 yıl olmuştu. Bu 8 yılda Nat ne kadar değiştiyse, Ana'da o kadar aynı kalmıştı. Natalia onu bıraktığında ilk zamanlar Ana'da kaçmak, KGB'yi bırakmak istiyordu. Fakat maalesef daha kaçmaya girişemeden KGB, onu Hydra'ya göndermişti. Artık Hydra ajanıydı o, ve kaçma imkanı da hiç yoktu. İlk aylar denedikten sonra artık salmış,kaderini kabullenmişti. Çokta siklemiyordu dünyayı artık. Sadece görevden göreve giden bir robottan farkı kalmamıştı.

Şimdi ki görevi ise SHIELD ile ilgili bir dosya içindi. Fakat Shield'in bunu bildiğini bilmiyordu bile. Dosyaya tam erişeceği sırada yanındaki cama isabet eden kurşun ve oklarla öğrenmişti, Shield ajanlarının onu kovaladığını.

Sokaktan sokağa girip gözden kaybolmaya çalışırken diğer bilmediği şeyin ise, onun ardında olan Shield ajanlarının bir tanesinin tanıdık şarap rengi kızıl saçlı kızın olduğuydu. Onu da yakında öğrenirdi.

¤¤¤¤

"Natasha! Görüyor musun?"

Hayır şeklinde kafasını salladı artık 25 yaşında olan kız. Uzun yıllar geçmişti, fakat ne kadar o mektupta 'geçmişi unutmak istiyorum' yazmışsa da unutamamıştı. O da öyle bir aptaldı işte.

Anastasia ismini duyduğu gibi görevi kabul etmişti. Şimdi de gece gibi simsiyah saçlı kızı sokakların arasında gözüne kestirmeye çalışıyordu. Plan basitti aslında, kızı bayıltıp onu Shield'a götürecek, ondan Hydra ile ilgili bilgileri alıp kızı hapise atacaklardı.

Tabii bu Natasha plana dahil olmadan önceydi. Natasha göreve girdiği gibi Nick Fury'i ikna etmiş kıza bir şans verilmesini istemişti. Ona da aynı şans verildiği gibi.

Yaklaşık 2 saat gibi bir şey olmuştu ve hala kızı yakalayamamışlardı. Sokaklarda ordan oraya gidip duruyorlardı. Fakat kız durmamıştı bile, veya kendini göstermemişti. İyiydi işinde hemde baya iyi, her zaman öyleydi zaten. Çocukken bile.

Bu düşüncelerden sıyrılmasına Nat'ın tanıdık siyah saçları görmesi sebep olmuştu. Hemen Clint'e haber vermişti.

"Clint gördüm onu, şuan Hamsberd sokağındayız görüyor musun? Soluklanmak için durdu ama beni farketmedi. At şimdi hemen gazı."

Clint şehrin en yüksek binalarından birinde hazır bir şekilde kızı gördüğü an vuracağı oklarla bekliyordu.

Komutu aldığı gibi nişanı aldı, hemen kızı gözüne kestirdiği gibi fırlattı. Ok duvara girip içindeki şişe patlayınca, etrafa gri bir gaz yayıldı ve bu Ana'nın tepki bile veremeden bayılmasına sebep oldu.

"Ehe, bingo!" Dedi Clint kendiyle gurur duyarcasına.

"Sus ve gel buraya hemen. Kızı Götürüyoruz." Nat'in ciddi sesiyle modu düşen Clint, kızın yanına gitmeye başladı. Kızı kaldırdılar arabaya yatırdılar ve götürmeye başladılar.

Shield Kompasına geldiklerinde diğer ajanlar baygın kızla ilgilenirken, Clint ve Nat rapor vermeye Fury'e gittiler. Nat'ın kalbi çok hızlı atıyordu, 8 yıl sonra ilk defa tekrardan görmüştü resmen tapacak derecede sevdiği kızı.

Kızın uyanmasını bekliyordu sadece. O sımsıcak,şirin siyah gözleri görmek için sadece uyanmasını beklemek kalmıştı.