Elveda dediğin yerdeyim.

86 17 6
                                    

Elveda dediğin yerdeyim.
Bir hasret rüzgarı esti!
Üşüyen ellerimi koydum cebime.
Bir koku tüttü burnumda.
Çektim içim içim ciğerlerime.

Hatırlar çaldı kapımı sesizce.
Buyur ettim hepsine.
Senin suretin sardı etrafımı.
Nereye baksam yüzün nereye baksam gülüşün canlandı gözümde.

Doldu gözlerim.
Kesildi nefesim.
Titredi yüreğim.
Kalamadım ayakta.
Oturdum bir köşeye.

Çay söyledim iki tane!
Belki şu köşenin ardından çıkar gelirsin diye.
Hüzün sarmıştı dört yanımı!
Baktım geleceğin yok!
Dayanamadım ağladım!
Aldım hayalini karşıma...
Önce hayâ ettim utandım.
Sonra dayanamadım.
İki mısra takılmıştı dilime onu mırıldandım.

Bir sükunet aldı bizi.
Susuyorduk ama sanki sustukça konuşuyorduk...
O sıra Bir tebessümünü yakaladım...
Gamlardan kederlerden ayrıldım.
Açtım kanatlarımı önce mutluluktan huzura.
Sonra gözlerinden semaya daldım.
Birkaç saniyede olsa  ben yaşadığımı anladım!

Karanlık çökmüştü!
Yanmıştı sokak lambaları.
Evet anlamıştım bir daha olmayacağını.
Bir daha ellerinin ellerimde olmayacağını.
Anlamıştım!
İşte yine veda vakti sevdiğim.
Yine benim gözlerim yaşlı.
Yine benim yüreğim yaralı.
Yine vedalar acı.
Yine yokluğun sancı.

•|Hamza aydın

KAĞIT KESİĞİWhere stories live. Discover now