Muhtemelen zaten Amerika'ya dönmüşlerdi. Harzemşahlarin burada olmayışlarını da açıklardı bu.

Lina huzurlu bir nefes alıp verdi. Kimseyle, ki bu kimse Uraz Harzemşah oluyordu, kavga etmeden geri dönmüş olmak onun için en harika şeydi. Lucas çoktan izlerini kaybettirmiştir üstelik, diye düşündü. Bu saatten sonra endişelenmesi gereken birileri olmayacağı için rahatlamıştı. Belki, diye geçirdi içinden ama. Belki her şey düzelirse o zaman geri dönerim.

Lucas odaya girdiğinde yanındaki doktor tanıdık durmuyordu. Doktor gülümseyerek kendisine baktı.

"Geçmiş olsun Chole." derken Türkçe konuşmuştu. Lina şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

"Üzgünüm," dedi kadın hemen. Bu defa ingilizce konuşmuştu. "Türkçe biliyordunuz sanmıştım."

"Hayır hayır." dedi Lina düz bir sesle. "Türkçe biliyorum. Sadece hâlâ Türkiye'de olduğumuzu bilmiyordum."

Gözlerini sorarcasına Lucas'a çevirdiğinde gözlerinde sadece Lucas'in anlayabileceği bir ifade vardı.

"Anlıyorum." dedi kadın gülümseyerek. Bahsedilen konu hakkında bir yorum yapmadan direkt kendisinin sağlık durumu hakkında bilgi verip bazı sorular sormaya başladı. Lina kadının her Chole deyişinde yüzünü buruşturmak istese de yüzündeki düz ifadeyi asla bozmuyordu. Bir yerlere giriş yapmak zorundalarsa farklı kimlik kullanıyorlardı Lina buna alışmıştı fakat Chole isminden hâlâ nefret ediyordu.

Doktor birkaç dakika daha konuştuktan sonra bir hemşire göndermiş ve serumuna bir ağrı kesici eklemesini söylemişti. Bu sırada Lina da hemşireden yatağını biraz dikleştirmesini rica etmişti.

Odada en sonunda tekrar sadece ikisi kaldıklarında Lucas çatık kaşlarıyla kendisine bakmaya başladı.

"Bağırmaya başlayacaksan lütfen başla artık Luke. Böyle sessizce birbirimize bakıyor oluşumuz çok sıkıcı."

"Utanmaz..." diye ağzının içinde bir şeyler geveledi Lucas.

"Canına kastın var." dedi sinirle. "Bunu biliyoruz ama hiç değilse biraz akıllandığını sanmıştım! Sen niye bir başkasının önüne atlıyorsun Rose?!"

"Sence?" diye sordu Lina alaycı bir sesle.

Lucas kızın umursamazlığı karşısında öfkeyle iç geçirdi.

"İnanılmaz! Bu-"

Lucas öfkeli konuşmasına devam edecekken odanın kapısı küçük bir tıklatılmanın ardından açılmıştı. İçeri önce Lina'nın tahammül edebildiği sayılı insanlardan olan Jimmy girdi. Özel doktorları olan Jimmy aynı zamanda Harrison Anderson'in çocukluk arkadaşıydı. Lina Andersonlara katıldığından beri bu adamı sıklıkla görür olmuştu.

Yaşlı doktorun ardından içeri Uraz Harzemşah ve Lina'nın tanımadığı iki kişi daha girdi. Lina Uraz'in arkasındaki adamlardan ilkine baktığında aklına Mert Ege'nin arkadaşı gelmişti. Ekin denen çocuğun babası olduğunu tahmin etti adamın yüzünden.

Onun yanındaki adamın kim olduğunu ise mavi gözlerini görür görmez anlamıştı. Savaş Harzemşah olduğuna adı kadar emindi.

Lina Birimlerinin sistemine girdiği zaman herkesi araştırmıştı, ismen herkesi tanıyor olsa da simlarına o kadar da dikkat etmemişti. Hiç karşılaşacaklarını düşünmüyordu çünkü.

"Roselyn." diyen adam Lina'nın bakışlarını arkadakilerden çekmesine neden olmuştu. Yaşlı adam yüzündeki ciddi ifade ile konuşmaya başladığında Lina saklama gereksinimi duymadan gözlerini devirdi ve sıkıntılı bir nefes çekti. Gelecek olanı biliyor ve daha gelmeden sıkıntı bastığını hissediyordu.

NapervaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora