"Onlar bana senin, günahımın bedeli olduğunu söyledi. Oysa sen benim ölümsüz yaşamımdaki tek hediyemsin. Bir gün, mavi kuşun şarkısını duymasan bile ve sonsuz ruhunun ışığı sönse bile öyle kalacaksın. Çünkü sen ve ben, bütün evrenlerde varlığı hakkı...
Ufak bir yazar notu niteliğinde, hayal etmenizi kolaylaştırmak için Ares=Mino George=Tae. İyi okumalar :)
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
DÜNYAMIZ-ŞİMDİKİ ZAMAN
ARES'İN BAKIŞ AÇISINDAN;
"Ne zaman bana baksan, ruhumdan bir parça koparıp alıyorlar gibi hissediyorum. Acı veriyor, kan akıtıyor benden hem de ölecek kadar çok. Yine de... İçimde bir yerlerde çiçekler açıyor gibi, göğsümün içine bahar doluyor gibi hissediyorum. Bana bunu nasıl yapıyorsun? Cehennemin en dibinden gelmiş bir adam, bana nasıl cennette yanıyor gibi hissettirebiliyorsun?"
Bu sözler haftalardır kulaklarımda yankılanıyor. O güzel gözlerindeki ışıkla, ağlamaktan kızarmış burnuyla, çok tanıdık olan o güzel yüzü ve en içimde ezbere bildiğim sesiyle... Haftalardır gördüğüm aynı rüyayı sayıklıyorum. Önceleri art arda aynı şeyi görmeyi umursamamış olsam da, sonradan geceleri uyuyamaz ve gündüz az biraz dalsam bile aynı çukurun içinde bulur oldum kendimi. Boğuluyor gibiyim, her an her dakika boğazımda birinin elleri var gibi. Kalbimin içine bir ateş atmışlar ve onu almaya niyetleri yok gibi. Hiç tanımadığım birini özlüyorum, hiç görmediğim birini arzuluyorum ve en kötüsü de hiç hissetmediğim, inanmadığım o aşk denen şeyi ona olan hislerimi tercüme etmek için kullanıyorum. Sonsuz uzayda bir kar tanesi gibi süzülüyorum, soğuk bir kor gibi...
"Yine daldın uzaklara." dedi Kierra. Ne ara yanıma geldiği hakkında en ufak bir fikrim olmasa da, bu durumu pek sorgulamadım. Garip bir kızdır, hem deli dolu hırçın yapısından onu bin kişinin arasında seçersiniz sanırsınız, hem de gün ışığında size gülümsese bile gizemini sezer ürperirsiniz.
"Düşünüyorum" dedim.
"Hayır düşünmüyorsun" dedi çok net bir ses tonuyla. Terasın kenarına, yanıma oturdu ve elimdeki sigarayı alıp bir nefes çekti. Sigarayı bana geri verirken yine o meşhur yüz ifadesini takınmıştı. İçinizde ne varsa okuyan ve sizin onu okumanıza asla izin vermeyen ifadeyle,
