Bölüm:1-Kan Kokan Eller

1K 94 169
                                    

Hoşgeldiniz.

Yorum ve oy desteklerinizi bekliyorum.

"26 Ocak 2023"🍷

                  "KAN KOKAN ELLER"           

'Büyük bir lunapark istiyorum. Ama içinde hiç kimse olmasın. Tek başıma dönmedolaba binip en tepesinde kalayım. Hem huzuru hemde yalnızlığı iliklerime kadar hissedeyim. Bulunduğum noktanın farkına varayım. Çünkü şuan neredeyim bilmiyorum'

Özenli el yazım ile yazdığım yazıyı ikinci kez okuma gereksiminde bulunmayıp küçük not kağıdını rulo haline getirdim. Masanın bir ucunda duran mor kutunun içerisinden siyah kurdele alıp, rulonun etrafına sardım. Ardından kurdeleyi aldığım yerden küçük bir cam şişe aldım. Elimde ki kağıdı şişenin içerisine koyup kapağını sıkıca kapattım. Çalışma masamın sağ alt çekmecesine eğilip, her gün düzenli bir şekilde yazıp koyduğum şişelerin 97.sini de yanlarına koydum.

Son 97 gündür bunu yapıyordum. Hissizliğimi kağıtlara döküp çekmeceme koyuyordum. Şartlar izin verseydi eğer denize atmayı tercih ederdim. Ama gelin görün ki Ankara'da deniz yoktu.

Gözlerim masanın üzerinde ki küçük saate kaydı. 7:28. Evimden okuduğum üniversiteye 34 dakika kadar mesafe vardı. 10 dakika sonra da ders başlıyordu.

Saate umutsuz bir bakış gönderip yatağımın üzerinde ki çantamı omuzuma taktım. Birkaç dakika içerisinde dairemden tamamen çıktığımda asansör ile inmek yerine yürüyerek inmeyi tercih ettim.

7. katta oturuyordum.

İndiğim her basamakta kıvırcık saçlarım yerlerinde huzursuzca hareket ediyordu. Elimin tersiyle yüzümün dışına itip elimi çantamın kol kısmına sardım. Son 2 kat kalmıştı. 2. kata ait olan son üç basamağı da alelacele indiğimde arkamdan gelen bir ses duydum.

"Hey baksana!" kelimeleri ardından omuzuma temas eden bir el...

Bir adım öne ilerleyip vücudumu tamamen arkama doğru çevirdim. Yüz yüze geldiğim kişiye tek kaşımı kaldırıp baktım. Taranmış sarı saçları ve giyim tarzı onu bakımlı bir erkek haline sokarken bakışları oldukça tezattı.

"Sen fakülteye yeni gelmiştin değil mi?" diye sordu ellerini önünde birleştirip.

Yüzüne dümdüz bir şekilde bakıp kafamı olumlu anlamda salladım. Gereksiz sohbetleri kesinlikle sevmiyordum. Bunu bir zamanlar etrafında ki insanlara susması için yalvartan kız mı söylüyor?

"Tanışsak mı?" dedi bu sefer çekinerek. Derin bir nefes alıp tereddüt ile uzattığı eline baktım.

"Amaç?" dedim sadece. Sanırım tam 29 saattir ilk kez konuşuyordum.

Tamam bu miktar fazla lakin detay vermek istiyorum ki, iki gündür okula gitmiyorum ve evimden hiç çıkmadım. Yanlız yaşıyorum. Kendi kendimle konuşamayacak kadar yanlız yaşıyorum.

"Hep bu kadar soğuk musun ya? Okulda da böylesin. Bad girl falan mısın?" dedi gülümseyerek.

Kaşlarım havaya kalkarken başımı hafifçe sol tarafa eğdim. Sorduğu soruda ciddi olduğunu anladığımda tek kaşımı kaldırıp konuştum.

"Oradan bakınca ergen gibi mi duruyorum? Eğer öyleysem bile bu seni ilgilendirmez diye düşünüyorum." dedim sakince.

"Bak okuldan benim hakkımda neler duydun bilmiyorum." dedi başka bir konuya atladı ve ardından derin bir nefes aldı. Kolumda ki saate baktım ve ardından sabırsızca suratına.

DİLAY Where stories live. Discover now