Bölüm 7: Hapsolmuş Acılar

4.7K 338 128
                                    

Merhaba, nasılsınız?

Bölümleri daha sık atabilmek için desteğinize ihtiyacım var. Lütfen satır aralarında düşünce ve duygularınızı belirtmeyi, beğendiyseniz de yıldızın üstüne dokunmayı unutmayın.

Lütfen başka kitaplardan, başka karakterlerden ve başka evrenlerden bu kitapta bahsetmeyelim. Bu evrenin içindeysek, burada kalalım olur mu? Teşekkürler :)

Keyifli okumalar, sizleri seviyorum <3

Candan Erçetin - Kırık Kalpler Durağında

Adele - Skyfall

---

BÖLÜM 7: HAPSOLMUŞ ACILAR

Zamanın içinde hapsolmuş acılar vardı. Zaman, içerisinde çekilen her acıyı yutardı, ancak bu tıpkı, halının altına istenmeyen tozları süpürmek gibiydi. 

Yalnızca üstünü kapatırdın, onlar orada varlığını sürdürmeye, hatta yeri geldiğinde o halının altından çıkmaya hazırlardı.

Ben bir katildim. İnsanları öldürmek, benim için anormal bir durum değildi. Fakat her zaman ilk cinayetin en zoru olduğunu düşünürdüm. İlk cinayetim, en zoruydu.

Ben, annemi öldürmüştüm.

Ellerimi eline almış olan adama bir defa daha döndüm ve bu kez büyük bir öfkeyle ellini ellerimden çekip ayağa kalktım.

Bu sırada göz ucuyla baktığım, sarı gözlü adamın da sert adımlarla bu tarafa geldiğini görmüştüm. Benim ayaklanmamla Deniz de, Aren de kalktıklarında, Karan çoktan yanımıza varmıştı.

Kafedeki birkaç kişinin bakışları bize dönse de umursamadım. Karan yanımızda durduğunda, ben yalnızca öfkeli bir şekilde Aren'e kilitliydim. Ancak burada daha fazla amele gibi dikilemezdik.

Deniz'e döndüm hızlıca, "Hesabı halledebilir misin, söz telefi edeceğim." dedim ve cevabını beklemeden Aren'i kolundan tuttuğum gibi kafenin çıkışına sürüklemeye başladım.

Karan'ın Deniz'e bir şeyler söylediğini ve ardından arkamızdan adım seslerinin geldiğini işittim ancak dönüp bakmadım. Zaten herksin yeterince ilgisini çekmiştik.

Kapıyı açtığım gibi sokağa fırlattım kolundan tuttuğum Aren'i. Bedeni sarsılıp geri gitse de düşmeden kendini kaldırımın üstünde durdurmayı başardı.

Kız basıldık görüyor musun? Ay ben bunları da mı görecektim... Tansiyonum fırladı yemin ederim! Dövelim gitsin bunu!

"Sen ne bok yediğini sanıyorsun?" diye gürledim suratına doğru. Aslında tam olarak toplum içinden sıyrılmış sayılmazdık, kaldırımın ortasında duruyorduk neticede. Ancak içeridekilere rahatsızlık vermeden ve kafeden kovulmadan önce buraya geldiğimiz iyi olmuştu.

"Bir şey yapmadım," dedi kendini savunarak. Yüzünde herhangi bir pişmanlık ifadesi göremedim.

Arkamdan ne zaman yaklaştığını ve dibime girdiğini bilmediğim sarı gözlü herifin sesi geldi.

QUİLA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin