- Özel Bölüm 2 -

Start from the beginning
                                    

"Oh, ben... sana bağırdığım için üzgünüm Haru. Ayrıca teşekkür ederim."

Kolayca yumuşayabileceğim tek konu kardeşim ve ailem ile ilgili olan her şeydi.

Kollarımı onun boynuna doladığımda o da bana sarılmıştı. Gülümseyerek geri çekilmiştim. Ergenlik döneminde olduğu için hızla uzayan ve şu an benimle aynı boyda olan erkek kardeşime bakmıştım.

Bu biraz moralimi bozuyordu. Tamam düzeltiyorum, bu, moralimi çok fazla bozuyordu...

"Hadi o zaman eve geri dönelim. Ve merak etme, yarın sana güzel bir yemek ısmarlayacağım bücür!"

İlerlemeye başladığımızda nasıl olduysa bir anda kendimi onu kovalarken bulmuştum. "SENİN LANET ÇOCUK, BURAYA GEL!"

......

"Reiji birazdan gelir, herkes hazır olsun."

Annem herkese ithafen konuştuktan sonra babam ve Kaminari-kun'un yanında durmuştu.

Partiyi Todoroki ailesinin evinde yapacağımızdan Shizuka'nın elinden tutup onun odasına gitmiştik. Bugün hem ben hem de Shizuka oldukça stresli bir hâldeydik..

"Offf, nasıl lanet bir durumun içerisindeyim böyle? Aptal Reiji her gün başka bir kız ile flört ederken benim duygularımı ciddiye alır mı sanıyorsun?"

"Oh, neden olmasın? Sonuçta birinin aslında ne düşündüğünü bilemeyiz."

Shizuka omuz silkerek saçlarını omzundan geriye atmış ve başını cama çevirmişti. Yavaşça ona doğru ilerleyip yanına oturmuştum.

"Bunun farkındaysan eğer, bugün babanla konuşma yapmak için harika bir zaman Shizuka-chan."

"Babam duygularını hep içinde yaşıyor, annemde öyle. Aralarına bir duvar girmiş gibi ve ben de bu duvarın dışında yalnız hissediyorum."

Shizuka, gözleri dolunca tavana bakmış ve gözlerini kırpıp bir süre öyle beklemişti.

"Oldukça güçlüsü birisin Shizuka-chan, onlarla konuşman en iyisi. Ve unutma bir kız kardeş olarak her zaman yanındayım!"

Hafifçe tebessüm ederek ayağa kalkmış ve bende kalktığımda zaman bana sarılmıştı.

"Bunu bana hissettirdiğin için sağol Hanabi-chan. Hadi, gidelim."

....

"Oh, şu an daha iyi misin canım?" Annem Reiji'ye bir bardak su uzatırken konuşmuştu.

"Siz ikinizin amacı neydi!" Ve Jirou-chan'da Haru ve Mahiru'yu azarlıyordu.

Bu sırada Mina-chan, Nishi ve ben de yerleri siliyorduk. Ne olduğunu anlatmam gerekirse şöyle özetleyebilirim;

Benim hayırsız kardeşim Haru, ve yine ondan bir farkı olmayan Mahiru, kendilerince şaka yapmıak istemişlerdi. Doğum günü pastası, herkesin hattâ siparişi veren Mina-chan için bile oldukça büyük gözüküyordu.

İlk başta kimse bunu sorgulamamıştı ve mumlar yakılıp Reiji dilek diledikten sonra onları üflemişti. Tabi o ana kadar kimse Haru ve Mahiru'nun yokluğunu fark etmemişti. Pasta dilimlere ayrılmak için Reiji tarafından kesilmeye başlandığı anda pastanın etrafında oluşan elektrikler ve de rüzgâr ile doğum günü çocuğu az daha ruhunu oracıkta teslim ediyordu.

Ve amaçları bir anda pastadan çıkıp herkesi korkutmakmış ama ne yazık ki kullanacakları aparat bozulduğunda ve Mahiru bıçağın ucunu tam burnunun dibinde bulduğunda işler sarpa sarmıştı.

İşimiz bitince ben hemen cam kenarının yanına gidip bahçeye bakmıştım. Umarım Shizuka'nın konuşması iyi giderdi..

"Hey, Hanabi, doğum günü çocuğunu kutlamayacak mısın?"

"Eh? Ha doğru." Sonrasında kollarımı göğsümde çapraz bir şekilde bağlamıştım. "Bir dakika ya? Sen ona 'bana artık hediye mi ver' desene."

Reiji öylece gülümseyince suratının ortasına bir tane çakmak istemiştim! Kesinlikle!

Onu arkamda bırakarak hediyemi bıraktığım masanın yanına gitmiş ve kutuyu alıp geri dönmüştüm.

"İşte, doğum günün kutlu olsun!"

"Teşekkür ederim ufaklık!"

Ufaklık? Sağ gözüm seğirdiğinde Reiji, bunu fark edemeyecek kadar ona verdiğim hediyeye odaklanmıştı. Hediyeyi açıp küpeleri havaya kaldırmış ve ikimizin tam ortasında tutmuştu.

"Bu çok güzel, Hanabi. Gerçekten çok teşekkür ederim güzellik." Gülümseyerek bana göz kırpmış ve sarılmıştı.

Sarılmasına karşılık verdiğimde onu hem dövmek hem de sevmek istiyordum.

Reiji benden uzaklaştığında onun korku dolu yüzü ile kaşlarımı çatarak baktığı yere yani arkama bakmıştım. Korkması oldukça doğaldı ki ben de korkmuştum. Babam....

"Sen. Benim. Kızıma. Mı. Asılıyorsun. Lanet. Olası. Çapkın. Pembe. Uzaylı?!"

"H-hayır Bakugo A-amca. Ge-gerçekten yanlış a-anladın. B-ben t-teşekkür et-ettiğimden dolayı sarıldım."

"Tch! Sakın onun yanına bir metre- bir metra az... Beş metre yakınına yaklaşma!"

Babam birkaç adımda yanımıza vardığında şaşkın bir şekilde ona bakıyordum. Beni omuzlarımdan tutup oradan uzaklaştığında dudaklarına yerleşen gülümsemeyi fark etmiştim.

"Sana cidden inanamıyorum baba!"

"Sus bakalım. Sen sadece benim bir numaralı güzelliğimsin- öhm annenden sonra tabi."

Annem tek kaşını kaldırıp karşımızda durmuş ve beni babamın kollarından kurtarmıştı.

"Sen babana bakma, tatlım. Hadi Reiji'yi yalnız bırakma. Sonuçta babanın 'bir numaralı güzelliği' bugün keyfine bakmalı."

Küçük bir kahkaha atıp annem ve babama bakmıştım. Hemen ardından ise evdeki insanlara bakmıştım Onlara sahip olduğum için oldukça şanslıyım sanırım.

-----------------------------------------

Umarım beğenmişsinizdir <3

❤❤❤❤❤

Be With Me ❧ Bakugo KatsukiWhere stories live. Discover now