•13•[F]

436 35 111
                                    

                           Perfect

Bölüm: 13

İyi biri olabileceğimi biliyorum.

Annemin söyledikleri karşısında ilk önce şaşkın bir şekilde donup kalmış daha sonra ise daha fazla tereddüt etmeden cevap vermiştim.

"Tamam, kabul ediyorum"

Annem hemen öylece kabul etmemi beklemediği için şaşırmış bir şekilde konuşmuştu.

"Nasıl yani? Gidecek misin?"

"Evet, gideceğim. Zaten istediğin bu değil miydi?"

Annem hemen gülümsemiş ve bana bakarak konuşmaya başlamıştı.

"Ben itiraz edersin sanmıştım fakat sen hemen kararını verdin. Bu yüzden şaşırdım biraz. Ancak emin ol en doğru kararı verdin. Bu sayede daha iyi yerlere geleceksin, güven bana."

Anneme sahte bir gülümseme sunmuş ve daha sonra odama çıkmıştım.

Belki de böylesi benim için daha iyi olurdu. Kimsenin beni suçlamadığı, kötü olduğumu söyleyip duran insanların olmadığı yeni bir hayata başlamak. Her şeyi geride bırakıp farklı bir dünyaya adım atmak.

Kim bilir belki de ben de sonunda sevilebilirdim. Gerçek arkadaşlar edinir, yanlızlığı geride bırakırdım.

Ve her kese benim kötü biri olmadığımı gösterebilirdim.

                            ~~~
Gitmeyi kabul etmemin üzerinden 2 haftadan fazla geçiyordu. Bugün üniversitenin son günüydü ve ben yakında kalacağım yere uyum sağlayabilmek için daha erken gidecektim.

Bu zaman içinde eskisi gibi olmasa da Youra ve Areumla öylesine konuşmuştum. Mark ise eskisi gibi bana yakınlaşmaya çalışmıyordu. Başka birini uzun zamandır sevdiğini öğrenmiştim. O da ailesi yüzünden bana yakın olmaya çalışıyordu. Onu çok iyi anlıyordum. Fakat yine de yaptıklarını unutacak değildim.

Soobin ve Harin ise ilişkilerini hala devam ettiriyorlardı. Soobinin Harine karşı bakışları zaten öyleydi ki kolay kolay ayrılmayacakları belliydi. Soobin sanırım Harini çok fazla seviyordu. Yani beni asla sevmeyeceği bir şekilde.

Son gün olduğu için bugün her kes rahat davranıyordu. Hiç kimse telaşla derse yetişmeye çalışmıyordu. Bahçeye çıktığımda gözlerimi etrafta dolaştırmış ve sonunda görmek istediğim kişileri bulduğumda onlara doğru gitmeye başlamıştım.

Soobin ve Harin bankta oturmuş gülerek konuşuyorlardı. Yanlarına geldiğimde ikiside uzun zamandır yakınlarına gelmediğim için İlk önce şaşırmış daha sonra konuşmuşlardı.

"Umarım son gün bir olay çıkarmayı planlamıyorsundur Seola."

Beni gördükleri zaman akıllarına sadece kötü bir şey gelmesine hafifçe gülümsemiş ve konuşmuştum.

"Merak etme Soobin, kötü bir niyetim yok. Ben sadece buraya konuşmaya geldim. Daha doğrusu son kez size bir şeyler açıklayacağım. Belki de dediklerim umrunuzda olmayacak fakat ben buradan her şeyi geride bırakarak gitmek istiyorum."

"Nereye gideceksin ki?"

Harinin meraklı bir şekilde sorması üzerine ona doğru dönmüş ve cevap vermiştim.

"Amerika'ya gideceğim Harin. Üniversiteye orada devam edeceğim. Artık yeni bir hayata başlamak istiyorum, daha fazla kötü şeyler yaşamadan. Ben yaptığım her şey için pişmanım. Soobini elde etmek için öyle bir gözüm dönmüştü ki her şeyi yapmaya hazırdım. Şimdi durup düşününce bunları neden yapmışım anlamıyorum. Beni sevmedin ve sevmeyeceksin de bu kadar zorlamamam gerekirdi. Fakat dediğim gibi hırs gözümü bürünmüştü."

"Biliyorum Seola, sen hep kazanmaya alışmışsın. Beni kazanamadığın için de kendine bunu yedirememiştin. Bunu sonunda kabullenmen güzel."

Dedikleri karşısında gülmüş ve konuşmuştum.

"Hala seni gerçekten sevdiğime inanmıyorsun Soobin. Sizin için ben hep kötü olacağım sanırım. Bense durmuş burada size bir şeyler söylemeye çalışıyorum. Fakat siz beni hiç anlamak istemediniz ki"

"Bunun sorumlusu sensin Seola biz değiliz."

Son kez ikisinede bakmış ve gülümseyerek konuşmaya başlamıştım.

"Haklısınız her şeyin sorumlusu benim, sizse bu hikayede ki hep iyi olanlarsınız, değil mi? Fakat artık hiçbir şey umrumda değil. Artık her kes istediğini düşünebilir."

Diyeceklerim bittikten sonra hala gülümseneye devam ederek arkamı dönmüş ve oradan uzaklaşmıştım.

Belki Soobini kaybetmiştim fakat ben kendimi kazanmıştım. Artık ne olursa olsun hep kendim için gülümseyecek, kendim için savaşmaya devam edecektim.

Ve bu sefer ana karakter ben olacaktım.

***

Bu hikayede mutlu ve ya mutsuz bir son yok.

Bu hikayede kötü bir karakter yok.

Burada Soobin ve Harin ana karakterlerken Seola ise hep ikilinin arasına girmeye çalışan, kötü olarak adlandırılan kötü karakterdi aslında.

Biz olayları Seolanın bakış açısından okuduğumuz için Seola bizim için iyiydi ve biz Harinden nefret ediyorduk. Ancak böyle bir gerçekte var ki eğer olaylara Harinin bakış açısından baksaydık hepimiz Seoladan sonuna kadar nefret edecektik.

İşte bu yüzden kötü karakter diye bir şey yok. Sadece farklı bakış açısı var.

Belki de karakterler kötü şeyler yapabilirler fakat biz onların içinde ne olduğunu, ne yaşadıklarını bilemeyiz ki. İnsanları öylece hemen yargılayamayız.

Ben bu hikayede ne Harin ve Soobine, ne de Marka nefret etmenizi istemiyorum. Kendinizi onların yerine de koymayı deneyin lütfen.

Harin ve Soobin için bu kitap mutlu bir sonla bitti, sonuçta her şeye rağmen birlikte olmayı başardılar, değil mi? Seola için ise tek umduğum gelecekte hep mutlu olması.

Aynı şekilde hepinizin mutlu olması.

final bölümü ile karşınızdayım. Umarım hoşunuza gider. Belki de farklı şeyler bekliyordunuz ancak benim başından beri düşündüğüm buydu. Bana destek olan, kitabımı okuyan her kese teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Sizi seviyorum:3 yeni bir kitaba yakın bir zamanda başlayacağım. Görüşmek üzere★
Esi

14.14/ 04.07.2021

Perfect || Choi SoobinWhere stories live. Discover now