•4•

340 37 94
                                    

                            Perfect

Bölüm: 4

Ben kötü biri değilim.

Dışarı çıktığım anda esen rüzgarla üşümeye başlamıştım. Güzel görünmek için giydiğim kısa ve açık kıyafetlerim beni ısıtımıyordu asla. Sadece dışarıdan bakıldığında güzel bir görüntü veriyorlardı. Fakat bundan memnundum. Çünkü ben hep güzel olmalıydım.

Etrafa baktığımda görüş açıma giren Soobinle ona doğru gitmeye başlamıştım. Markla beni öyle görmesi ve aramızda bir şeyler olduğunu düşünmesi isteyeceğim son şey bile değildi.

Soobinin oturduğu bankın önüne geldiğimde bakışları bana dönmüştü.

"Oturabilir miyim?"

Gülümseyerek sorduğum sorunu cevapsız bırakmasıyla yüzümdeki gülümsemeni silmemeye çalışarak yanında oturmuştum.

"Ne istiyorsun Seola?"

Bıkkın bir şekilde sorduğu şeyle yüzümdeki gülümsemeni daha fazla tutamamıştım. Düşen suratımla ona doğru dönmüş ve her zaman izleyebileceğim yüzüne bakarak konuşmuştum.

"Bu kadar kaba olmak zorunda mısın?"

"Eğer önemli bir şey söylemeyeceksen gidebilirsin Seola"

Sinirlenmemeye çalışarak gözlerimi sıkıca kapatmış ve daha sonra tekrar açarak konuşmuştum.

"Bizi yanlış anladın Soobin. Ben Markla öpüşmüyordum. Birden bire öptü beni. Yani anladığın gibi bir şey yok aramızda."

Soobin alaycı bir şekilde gülerek gözlerimin içine bakmış daha sonra ise konuşmaya başlamıştı.

"Markla ve ya bir başkasıyla aranda ne olduğu hiç umrumda değil Seola. İstediğin kişiyi öpebilirsin. Bu beni ilgilendirmiyor"

Dedikleriyle canım acırken yüzüne bakmayı kesmiş ve önüme dönmüştüm. Gözlerimin dolmasını engellemeye çalışarak tekrar konuşmuştum.

"Neden bana böyle davranıyorsun anlamıyorum Soobin. Beni sevmen, bana iyi davranman için ne yapmam gerekiyor? Her şeye sahibim, güzelim ve en önemlisi seni seviyorum. Daha ne yapmam gerekiyor anlamıyorum. Her kes bana hayran. Diğer erkekler benimle sevgili olmak için her şeylerini verirlerdi."

"Sorunda bu işte. Sen her şeye sahip olmaya alışmışsın. Bu yüzden benim seni sevmememi kendine yediremiyorsun ve beni elde etmek istiyorsun. Beni gerçekten sevdiğini bile düşünmüyorum Min Seola"

Dedikleriyle başımı hemen iki yana sallamış ve ellerini tutmuştum.

"Hayır Soobin, yanılıyorsun. Ben seni gerçekten seviyorum. Buna nasıl yalan dersin. Benim hisslerimin bir önemi yok mu? Neden hiç kimse beni önemsemiyor?"

Soobin ellerini ellerimin arasından çekmiş ve ayağa kalkarak konuşmaya başlamıştı.

"Sen sadece kendini kandırıyorsun Seola. Senin nasıl biri olduğunu her kes çok iyi biliyor."

Söyleyecekleri bitdikten sonra konuşmama izin vermeden arkasını dönmüş ve yürümeye başlamıştı. Nereye gittiğine baktığımda biraz ileride duran ve bize bakan Harini görünce kaşlarım çatılmıştı. Bu kızı her yerde görmekten bıkmıştım.

Soobin Harinin yanında durduğunda ikisi bir şeyler konuşmaya başlamışlardı. Soobin konuşmaya devam ederken elini Harinin yüzüne doğru kaldırmış ve önüne düşen saç tutamlarını kulağının arkasına sıkıştırmıştı.

Soobinin bu hareketi karşısında sinirlenirken yumruğumu sıktığım için tırnaklarım elime batıp acıtmaya başlamıştı bile. Fakat benim kalbim daha fazla acıyordu. Bu yüzden bu acının bir önemi kalmıyordu.

Fakat dediğim gibi acısa bile önemli değildi. Elbet sonunda iyileşecekti bu yara. Soobin en sonunda söylediği her şey için pişman olacaktı.

Daha fazla orada durup onlara bakmayı kesmiş ve ayağa kalkarak üniversitenin içine girmiştim. Acıyan avuç içlerimi umursamadan saçlarımı düzeltmiş ve çantamdan telefonu elime alarak Yourayı aramıştım.

"Neredesiniz?"

"Dersin başlamasına daha var bu yüzden kafeteryada oturuyoruz."

"Tamam geliyorum. Mark yok değil mi yanınızda?'

Gelen hayır cevabıyla rahatlamış ve adımlarımı kafeteryaya yöneltmiştim. İçeri girdiğimde hemen Youra ve Areumun yanına gitmiş ve oturmuştum.

"Bir şey mi oldu? Sinirli görünüyorsun"

Areumun söyledikleriyle kafamı önemi yok dercesine iki yana sallamış ve konuşmuştum.

"Park Harin fazlasıyla canımı sıkmaya başladı. Ona dersini vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Yerini bilmesi gerekiyor."

Youra kaşlarını çatmış ve konuşmaya başlamıştı.

"Ne yaptı peki? Sen onun gibi önemsiz birisi için kendini yoracak biri değilsin."

"Park Harin benim olması gereken şeylere elini uzatmaması gerektiğini öğrenmeli."

Park Harin benim karşımda asla güçlü olamayacaktı.

Çünkü ben Soobini elde edene kadar durmayacaktım.

merhaba♡ yeni bölüm geldi. Soobin al kırdın kırdın :'(  Umarım hoşunuza gider. Hepinizi seviyorum★
Esi

Perfect || Choi SoobinWhere stories live. Discover now