4.Bölüm: Bayan Kabadayı Abla

90 19 27
                                    

Medya: Menekşe gözlü kızımızın göz rengi... (Adını da bir öğrenemedik ki jahsajhsjhshdj)

4.Bölüm: Bayan Kabadayı Abla

"Bir çuvalın içinde olmam ve kaçırılıyor olmam dışında bir sorun yok..."

"Ablam, güzel ablam, minnoş ablam!" Başını sonunda telefondan kaldıran koca yürekli ablamız konuşmaya başladı. Ah, şaka gibi! Birisi beni ciddiye aldı!

"Bir sorun mu var, kardeş?"

Ses tonundan ve elinde durmadan salladığı tespihinden dolayı bir kabadayı gibi duran bu abla, beni biraz korkutsa da başımı dikleştirdim ve boşta kalan elimle, başını tuttuğum kızın alnını gösterdim:

"Sorun yok gibi mi gözüküyor ablacığım?" Bayan Kabadayı, dediklerime anlam vermeye çalışır gibi bir bana, bir kızın alnına sırayla bakmaya başladı. Gözleri en sonunda bende durdu ve gözlerini kısıp bir yandan şapır şupur sesler çıkararak sakızını çiğnerken, bacaklarını; oturduğu yerde daha çok açtı ve bana doğru hafifçe eğilerek fısıltıyla konuşmaya başladı:

"Kimlerdensin lan sen? Yoksa o mu gönderdi seni buraya?" Elini açıp, kolunu öne doğru savurarak devam etti: "Konuş lan ne susuyorsun!"

Daha ben ne olduğunu anlayamadan Bayan Kabadayı Abla, şimşek hızıyla yanımda beliriverdi ve yakamdan tutarak beni ileri geri savurarak çekiştirmeye başladı:

"Konuşsana, hıyar!"

Sonunda konuşmayı akıl edebildim:

"A-ablam, bak neden bahsettiğini bilmiyorum. Ben sadece buz isteyecektim, bir buz lan!" Bayan Kabadayı Abla birden sinsice sırıtmaya başlayınca kendi kulaklarıma bile zor giden ürkek bir sesle ekledim:

"L-lanet olsun, bir buz..." Herkesin bizi çekmeye son gaz devam ettiğini söylememe gerek yok sanırım...

"Acaba elemanının bizde olduğunu öğrenince ne yapacak? Sen ne dersin?"

Ne diyor bu Ayaz?! Ay, bana bir şeyler oluyor!

Dur İç Ses, şimdi iltifat falan edeceğim. Her kadının zayıf noktasıdır sonuçta. Kurtulacağız merak etme.

Ben yine de dualara başlayayım, ne olur ne olmaz.

İç sesle olan kısa konuşmamın ardından iltifat operasyonuna başladım:

"Bak benim güzeller güzeli prenses ablam,"

"Prenses senin babandır, doğru konuş lan benimle!"

İltifat operasyonu iptal! İPTAL!

Aferin Ayaz, daha da sinirlendirdin ablayı.

Bir iyilik yap da sus İç Ses, olur mu?

Ağlarım bak...

Allah'ım sabır ver!

"P-peki, ablacığım... Bak, ben mafyacılık oynamak için daha çok gencim. Bari, en azından şu kızın alnı şişmeden bi' buz tutalım. Ondan sonra konuşalım. Olur mu?"

Bayan Kabadayı Abla, az önce yaptığı gibi gözlerini kısarak yeniden bir bana, bir kızın alnına sırayla baktı, bir şeyler düşünüyor gibiydi ama onun bir şeyler düşünebildiğinden bile şüpheliydim. Neyse ki sonunda, yaptığı bilmem ne bakışlarından sonra hızlıca yanımdan kalkarak buz bulmaya gitti. Yani, İnşallah buz bulmaya gitmiştir...

"Ayaz..." Kızın, adımı söylediği o güzel sesiyle yavaşça ona döndüm. Adımı nerden öğrenmişti acaba? Şimdilik, bunu umursamayarak gülümsemeye çalıştım:

DünmedyaWhere stories live. Discover now