~28.BÖLÜM~ SEVGİ, BİR ORDUYU YENEBİLİR~

Start from the beginning
                                    

Elini omzumda hissettim, bunu her seferinde büyük bir şefkatle yapardı. O anlar genelde çaresiz olurdum, küçük bir çocuk gibi sarmalardı beni ufacık avuç içi, tüm acılarımı oraya hapseder ve beyaz bir kelebeğe dönüştürüp gökyüzüne uçururdu. Bu, onun mucizesiydi, bu her annenin mucizesiydi. Ona haksızlık ettiğimi, yine o ufacık avuç içinin verdiği huzur fark ettirmişti bana. 

Tek öz evladını kaybetmiş, bana hayatım boyunca öz oğlu olmayışıma rağmen tam bir anne gibi bakmış, yetiştirmişti. 

"Neden bu kadar sakinsin? Elbette agresifleşmeni istemem Güney ancak bu sakinliğin bana pes ettiğini düşündürüyor. Onu ölüme bırakmışsın gibi hissediyorum."

Derin bir nefes aldım, omzumdaki elini iki elimin arasına alıp sıkıca tuttum. 

"Biliyor musun anne, bazen görmek için sakin kalmak gerekiyor. İsyan etmek için önce boyun eğmen gerekiyor ki sistemin hangi öğesine isyan edeceğini, tüm açıklarıyla görüp öyle baş kaldırabilesin...Acının getirdiği tüm çığlıkları ruhumun altına sakladım, duyulursa zarar vermek için kullanırlar. Bırak duyulmasın anne, bırak pes ettiğim düşünülsün... Böylece onu ummadığı bir anda kurtarabileyim."

Beni kollarının arasına aldı, kokusunu ilk kez hissediyordum. Beni böyle ilahi şekilde muhafaza ettiğini hiç anlamamıştım, yine de memnundum; fark etmek için kaybetme tehlikesi yaşamam gerekmemişti...

"Seni seviyorum Güney, bu ne olursa olsun değişmeyecek..."

"Ben de seni seviyorum anne... Ne olursa olsun değişmeyecek..."

Bu duygusal anın bozulma sebebi babamdı. Kulağındaki telefonuyla yüksek sesle konuşuyordu, geldiğini fark ettiğimizde sarılmamız bitmiş ve olan sorunlarımızı yeniden hatırlamıştık. 

"Sanırım Koray'ın neyi anlamasını istediğini biliyorum, en azından ne ile ilgili ilk başlangıçtan bahsettiğini biliyorum" dedi. 

Barkın ve Koray oldukları yerden kalkıp yanımıza gelmişlerdi. Hepimiz babamın gözlerinin içine bakıyorduk.

"Bakın, Koray'ın bizden farklı olarak erişebildiği tek bir şey var; şirket dosyaları. Eğer farklı bir konuyla ilgili olsaydı bunu bizzat Koray'ın anlaması için bıraktığını söylemezdi. Buna dayanarak şunu söylemem gerekiyor. Şirketin kurulumuyla ilgili bir yerde olması gerekiyor. Bunu en kısa zamanda bulmamız gerekiyor. Lütfen, dikkatle bakın her dosyaya, her arşive. Panik yapmayın ancak rahatta davranmayın..."

"Güney ve ben şirkete gidip arşivlere bakabiliriz ancak Aleyna'nın yanında birinin kalması gerekiyor." 

Koray haklıydı, Aleyna'yı yalnız bırakmak istemiyordum ama onunla da kalamazdım. 

"Ben onunla olacağım, aklınızın onda kalmasına gerek yok çocuklar. Hemen gidin!"

Anneme gülümseyerek teşekkür ettim. Barkın ve Koray'ı da yanıma alıp evden çıkıyorduk ki Züleyha Teyze beni durdurdu.

"Onu geri getireceksin öyle değil mi Güney?"

"Geri getireceğim, merak etme..." tebessüm etmeye zorladım kendimi, o da öyle. Barkın ve Koray önden giderken ben de birkaç adım arkalarından onları takip ettim ve kendime fısıldayarak hatırlattım:

"Bir kez daha olmaz Güney, bir kez daha kaybedemezsin!"

Dalgın halde yürürken Barkın beni kolumdan sıkıca tutup durdurdu. 

"Bu sakin halin canımı sıkmaya başladı, neden öfkelenmiyorsun!"

"Barkın, alay ediyorsun değil mi? Yaşadıklarım çok normalmiş gibi hepsini algılamışım da geriye tek sinirlenmek mi kalmış gibi görünüyor sence?"

ARAFIN KUŞLARI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now