15. Durak

12.7K 1.2K 3.2K
                                    


Nazan Öncel / Gitme Kal Bu Şehirde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Nazan Öncel / Gitme Kal Bu Şehirde

15. DURAK

"Kalp; üzerine atılan kötülük tohumlarını yaşattığı acıyla yüzleştiğinde verir. Bugün kötülüğünle yüzleştin, bugün verdiğin acıyı almak istedin."

Hafif esen rüzgâr bana üzerinde oturduğum kumların yakıcılığını unutturuyordu. Güneşin ardından tenime değen esinti, biraz olsun ferah hissetmeme sebep olurken gözlerim deniz dalgalarına takıldı.

Sahil normalde olduğundan çok daha sakindi. Gözlerimi kapatmış, şemsiyenin arasından sızan güneş ışınlarından kurtulmaya çalışıyordum. Zihnimde bir Sezen Aksu şarkısı çalıyordu fakat gözlerimin önünde hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey düşünmüyor gibiydim. Ne bir anı, ne bir fotoğraf. Zihnim bomboştu.

Gamze, Buse, Oğuz ve Buğra suya girmek için denize gitmişlerdi. Bense burada öylece uzanmayı tercih etmiştim. İçimde anlam veremediğim bir huzursuzluk vardı ve bunu bastırmaya çalışıyordum. Başımdan aşağıya dökülen kum taneleri tenime değerek gözlerimi yummama sebep olduğundan ağzımdan bir mırıltı çıktı.

"Hey!" Buğra'nın gülüşünü işittiğimde sahte bir kızgınlıkla yattığım yerden doğruldum. Elinde nereden bulduğunu bilmediğim küçük bir kova vardı ve içerisinden aldığı kumu bana doğru serpiyordu.

"Ne yapıyorsun?" Kaşlarımı çatarak konuştuğumda siyah bikinimin üzerine fırlattığı kum tanelerinden sıyrılmaya çalışıyordum. Omuz silktiğinde tek amacının beni onlara dâhil etmek olduğunu anlamıştım. Eğilerek kumu avuçlarımın arasına aldım ve tekrar konuştum.

"Kaç bakalım Buğra."

"Akasya hanım lütfen," gülerek bana cevap verdiğinde çoktan elindeki kovayı yere bırakıp kalabalığın arasına doğru koşturmaya başlamıştı.

Ben de arkasından adımlarımı hızlandırdığımda sahildeki insanların arasından sıyrılarak ona yetişmeye çalışıyordum. Sahildeki sıcak kum taneleri ayaklarımın arasına girerken, tenimin yanmasını umursamadım. Buğra'nın deniz dalgalarının sürüklenerek ıslattığı kumlara yöneldiğini gördüğümde başımı iki yana salladım ve elimle sarı saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Ona doğru ilerleyerek, ayaklarımızın suya değdiği noktada onu yakaladım. Ellerimdeki kum taneleri birer birer düşerek yok olmuştu ve avuç içim bomboştu.

"Şerefsiz birisin." Ona dilimi çıkartarak konuştuğumda yüzüne gelen güneşten ötürü hafifçe gözlerini kıstı. Ellerimi tutarak beni kendine doğru çektiğinde bikinimin açıkta bıraktığı çıplak tenim, göğsüne değdi.

45. DURAKWhere stories live. Discover now