Bölüm 9: Ruh Eşleri

204 20 6
                                    

Wei Wuxian, Song Zichen ve Xue Yang'a baktı. Song Zichen'in ağzından çok fazla kan akıyordu. Wei Wuxian, Song Zichen'in ağzını açtı ve dilinin kesilmiş olduğunu gördü, Song Zichen'in dili yoktu, boğazına bir hançer saplanmıştı, kafasından da kan akıyordu. Wei Wuxian bu durumu açıklayamıyordu. Xiao Xingchen yere çöktü ve Song Zichen'in yüzüne dokunarak konuştu:

"Zichen? Zichen?"

Wei Wxuain aradığı şeyi bulmuştu, Song Zichen'in kafasında bir nevi çiviler vardı. Wei Wuxian çivileri ve hançeri çıkarttı. Ardından Xiao Xingchen'e bakıp sordu:

"Dayı, kardeş Song'un yaşamasını istiyor musun?"

Xiao Xingchen'in gözleri kanıyordu, kan yüzünden aşağı gözyaşı misali akıyordu:

"Zichen, hayır, bana söz vermiştin, birlikte klan kuracaktık, ölemezsin!"

Wei Wuxian, Xiao Xingchen'e baktı:

"Dayı, onu kurtarabilirim."

Xiao Xingchen, Wei Wuxian'a döndü ve konuştu:

"Nasıl?"

We Wuxian cevap verdi:

"Wen Ning'i kurtardığım gibi."

 Wei Wuxian'ın cevabı netti. Xiao Xingchen'in ruh eşi bu durumda azgın cesede dönüşmek zorundaydı, bilinçli bir azgın cesede. Xiao Xingchen başını "evet" anlanında salladı ve konuştu:

"Zichen'i kurtar, o benim ruh eşim, onu terk edemem."

Wei Wuxian başını "evet" anlamında salladı. Karanlık Kaplan Tılsımı'nı çıkratıp kin enerjisini Song Zichen'e yöneltmeye başladı. Song Zichen birkaç dakika sonra uyandı, konuşmaya çalıştı fakat konuşamadığını fark etti. Xiao Xingchen'in elini yakaladı ve yavaşça yazdı:

"Xingchen, benim, Zichen, özür dilerim, Xue Yang öldü mü?"

Xiao Xingchen kıkırdadı ve cevap verdi:

"Seni deli, Xue Yang öldü ve neredeyse seni de kendisiyle götürüyordu, yeğenim sayesinde şimdi iyisin, Zichen, sana yalvarıyorum, beni bir daha asla bırakma."

Song Zichen, Xiao Xingchen'in eline yazdı:

"Seninle kalacağım."

Wei Wuxian ve Xiao Xingchen, Song Zichen'in ayağa kalkmasına yardım etti, savaşın olduğu ana yere gelmişlerdi, Jiang Cheng konuştu:

"Size böyle ne oldu?"

Wei Wuxian cevap verdi:

"Sana bunu biz bu dağınıklığı temizledikten sonra anlatsam?"

Jin Zixuan öne çıktı ve konuştu:

"Olayların böyle gelişmesini hiç beklemezdim."

Jin Guangshan son bir umutla Jin Zixuan'e bakarak konuştu:

"Sen benim oğlumsun ve Lanling Jin Klanı'nın varisisin. Zixuan, mantıklı ol."

Jin Zixuan konuştu:

"Mantıklı? Senin ve Wen Rouhan'ın arasında bir fark yok!"

Jin Zixuan başını eğdi. Birisi babasıydı, birisi yarı kardeşiydi, ötekisi ise kuzeniydi fakat yapılması gerekeni yapmak zorundaydılar. Üçüne de bakarak konuştu:

"Eğer bunu yapmazsam, atalarımızın yüzüne bakamam. Umarım ölümünüz yaptığınız iğrençlikleri telafi eder ve atalar klanımızı bağışlar."

YABANİ KALPWhere stories live. Discover now