Bölüm 8: Birlikte

En başından başla
                                    

"Ne oldu?"

We Wuxian konuştu:

" Xue Yang, onlarla gelmiş."

Wei Wuxian tam cümlesini bitirmişti ki, arkasından bir parlaklık gelmeye başladı. Wei Wuxian arkasını döndü, Xiao Xingchen gözlerini saran bir kumaş takıyordu, elinde at kuyruğu silahı ve Shuanghua (Buz Çiçeği) vardı, Wei Wuxian konuştu:

"Dayı, arkanda!"

Tam Xiao Xingchen arkasını dönmüştü ki Xue Yang çığlık atarak dizlerinin üstüne düştü. Song Zichen, Xue Yang'ın arkasındaydı. Song Zichen, Xiao Xingchen'e baktı ve konuştu:

"Xingchen, özür dilerim, senin hatan değildi."

Xiao Xingchen gülümsedi ve konuştu:

"Zichen, şu anda konuşmaya vakit yok."

Xiao Xingchen, Song Zichen'e gülümsedi. Xue Yang ikisinin de dikkatlerinin dağıldığını fark edince kaçmaya çalıştı fakat Wei Wuxian, Xue Yang'ı mavi bağlayıcı tılsımla yakalayıp konuştu:

"O kadar hızlı değil!"

Xue Yang konuştu:

"Yine mi sen Qianbei (Selef)?"

Wei Wuxian kıkırdadı:

"Ne Qianbei'si?"

Xue Yang devam etti:

"Ben de efsun için senin yolunu kullanıyorum, haklısın, senin yolun gerçekten de daha hızlı."

Wei Wuxian daha fazla bir şey söylemedi, Xue Yang'ı çekeleyip Xiao Xingchen ve Song Zichen'in önüne getirdi, üçü savaşmaya başlamıştı. Wei Wuxian azgın cesetleri fark etti ve ardından Xiao Xingchen'in kılıcı, Shuanghua parladı, kılıç azgın cesetlerin yerini gösteriyordu, Xiao Xingchen konuştu:

"Zichen, Xue Yang tamamen senin, ben azgın cesetlere gidiyorum."

Song Zichen başını "evet" anlamında salladı ve Xue Yang ile savaşmaya devam etti.

Wei Wuxian, Xiao Xingchen'i takip etti ve bazı azgın cesetlerin ölü insanlardan oluştuğunu, bazı azgın cesetlerin de diri insanlardan oluştuğunu fark etti. Xiao Xingchen tam bir tane azgın cesedi parçalamak üzereydi ki Wei Wuxian, Chenqing'i Shuangua'ya karşı tutarak Xiao Xingchen'i durdurdu:

"Dayı, bu azgın cesetlerin bazıları diri."

Xiao Xingchen'in nefesi kesildi:

"Nasıl olabilir, ben asla, Xue Yang, ama biz onlara nasıl yardım edebiliriz?"

Wei Wuxian konuştu:

"Diri azgın cesetleri uyutacağım, böylece ölü azgın cesetleri yok edebilrsin. Wen Ning'e gelince, o bilinçli azgın ceset, diri azgın cesetler uyuduğunda onları buradan çıkartabilir."

Xiao Xingchen başını "evet" anlamında salladı ve bekledi. Wei Wuxian, Chenqing'i çalmaya başladı. Nie Mingjue ve Lan Xichen ne olduğunu fark etti, Chenqing her ne yapıyorsa savaşla ilgisi yoktu. Nie Mingjue, Lan Xichen'e doğru gitti. Nie Mingjue ve Lan Xichen sırt sırtaydı, Nie Mingjue sordu:

"Xichen, Efendi Wei ne yapıyor?"

Lan Xichen çatıya baktı; Lan Wangji önce Lan Xichen'e ardından Song Zichen'e baktı ve konuştu:

"Kardeş Song, abime gitmem lazım, burayı sen hallet."

Lan Wangji çatıdan indi, Lan Xichen ve Nie Mingjue'ye doğru gidip konuştu:

"Abi?"

Lan Xichen:

"Wangji, Efendi Wei neyin peşinde?"

Lan Wangji:

"Xue Yang geldi ve bir ordu dolusu azgın ceset onun kontrolü altında. Wei Ying ve Xiao Xingchen ölü azgın cesetleri yok ediyor, Wen Ning diri azgın cesetleri kurtarıyor."

Nie Mingjue sordu:

"Diri azgın cesetler?"

Lan Wangji:

"Klan Lideri Nie, görünen o ki yaşayanlar üzerinde denemişler."

Nie Mingjue başını "evet" anlanında salladı ve savaşmaya devam etti. Nie Huaisang çatıdaydı ve etrafa tılsımlar fırlatıyordu, birkaç efsuncuyu yaralamıştı, özellikle Jin Klanı öğrencilerinin oluşturduğu öbekleri hedef alıyordu. Lan Wangji, Xue Yang'ın bir çeşit kutuyu savaş alanına atmak üzere olduğunu gördü, vakit kaybetmeden Bichen'i, Xue Yang'a fırlatıp Xue Yang'ın sağ kolunu kesti ardından kutu yere düşüp kırılmadan önce kutuyu yakaladı. Kutunun ağzı sıkıca kapalıydı, kutu gerçekten de içinde kötü bir şeyler varmış gibi duruyordu. Song Zichen gülümsedi ve konuştu:

"Teşekkür ederim."

Lan Wangji başını "evet" anlamında salladı, kutuyu Jiang Yanli ve Wen Qing'in olduğu yere götürüp onlara şunu söyledi:

"Bu kutuyu açmayın, bu kutuyu kimseye vermeyin, kutuda ne olduğunu bilmiyoruz."

Jiang Yanli ve Wen Qing başlarını "evet" anlamında salladılar. Lan Wangji, Bichen'i sıkıca tutuyordu, dışarı çıktı ve savaşın bitmiş olduğunu gördü. Nie Mingjue, Baxia'yı Jin Guanyao'nun boynuna dayamıştı; Lan Xichen'in Shouye'si Jin Guangshan'ın boğazına dayalıydı; Jin Zixun Zidian ila bağlıydı ve Jiang Cheng'in kılıcı Sandu, Jin Zixun'ün boğazına dayalıydı. Lan Wangji çatıya baktı ve Song Zichen'in Xue Yang'ı Fuxue (Kar Süpürmek) ile öldürdüğünü gördü. Azgın cesetlerden son kalanlar da hallediliyordu. Wei Wuian, Xiao Xingchen'e bakarak konuştu:

"Dayı, hepsi tamam, diri azgın cesetleri kurtardık ve ölü azgın cesetleri parçaladık."

Xiao Xingchen başını "evet" anlamında salladı ve konuştu:

"Kılıcımın neden diri azgın cesetleri ve ölü azgın cesetleri ayıramadığını anlamıyorum."

Her şeyin kontrol altında olduğunu sanıyorlardı ki Song Zichen, Xue Yang'ın cesediyle birlikte Wei Wuxian ve Xiao Xingchen'in önüne düştü.

YABANİ KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin