54.Bölüm 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"

Mulai dari awal
                                    

Tekrar ayağa kalkıp odamıza çıktım, banyoya girerek gerekli malzemeleri elime aldım.

Hemen telefonumun nerde olduğunu düşünmeye başladım.

Aklım, beynim, zihnim durmuştu sanki.

Allah'tan minik kuzu beşikte uyuyordu da şuan ne beynim nede kalbim ona can olurdu.

Hele ki Kara aşağıda o haldeyken.

Elim ayağım titrerken hemen aldıklarım ile odadan çıktım.

Yaşadığımız şuan yüzüme bir gerçeği vurmuştu.

Benim kalbimde, ruhumda Kara ile birlikte atıyordu.

O mutsuzsa, bende hüzün bulutları içindeydim.

O araftaysa, bende meçhule doğru yol almıştım.

Artık ben yoktu.

Biz vardı!

İki beden bir kalp idik biz.

Biz olmuştuk bu durumu yıllar içinde ben her ne kadar anlayamasamda.

An bu gerçeği yüzüme vurmuştu.

Şuan hissettiğim bu duygu bir vefa borcu muydu? Yoksa beni yıllar içinde aşkı ve sevgisi ile beni hastalıklı halimle bırakmayan aşık adama bende mi aşık olmuştum.

Her şey öyle çabuk olmuştu ki bazı şeyleri göremedim, yanlış yorumladım, yanlış suçlamalarda bulundum, üç sene çok şey kaçırdığım gibi, kalbiminde dümenini kaçırmışım galiba.

Bulamadığım telefon ile daha fazla beklemeden tekrar salona gittim. Aynı şekilde Kara'nın yanına sesizce oturdum.
Yabancı olduğum hem bu duruma, hemde içimdeki duyguları ile çaresizce derin bir nefes aldım. Yanımdaki koca adamın yanında küçük çocuklar gibi duruyordum.
Ellerini avuçlarımın içine aldım, elimdeki malzemelerle ne yapabileceğimi düşündüm.

Avcunun içinde duran kanın rengine boyanmış cam parçalarına baktım.

Onları almak lazımdı.

Ama nasıl?!

Neyle alırsam canı yapmazdı ki?

Çantadan gözüme çarpan cımbız ile aklımda ampul yandı.

"Hayatım şimdi şu cam parçalarını alacağım eğer canını yakarsam hemen söyle olur mu?"

Kara'nın sessizliği beni iyice meçhul uçurumuna sürükledi.
Nefesimi tuttum cam parçalarını yavaşca cımbız ile çekip aldım, nefesimi vererek hemen Kara'nın yüzüne dönüp baktım, hiçbir mimik değişimi bile yoktu.

Pansuman yaptığım yerden akan kana yutkunarak baktım. Kan durmamıştı derin kesik olan yer galiba dikişlikti.Alp doktoru aramam lazımdı.Tekrar pansumanını yenilemek için sargı bezini kestim, kanlı şalımı kenara koydum, sargı bezini tamamen bitirdiğim sıra damlayan yaşlar ile kafamı yavaşça kaldırdım.

Gözlerim iki çift yaşlı gözlere denk gelmeyi ummuyordu.

Kara gözlerimin önünde ağlıyordu ama elindeki acı canını yaktığında değildi bu göz yaşları.

Göz yaşları neden akardı insanların?

Hele duvarları olan bir adamın ağlamasının nedeni ne olabilirdi?

Kara bugün ağlıyordu, benim yanımda.

Bu gizli duvarlarını indirmişti, mabedini göstermek için bir adımdı.

Birileri bu koca yürekli adamın yüreğini yakmıştı.

Bir zamanlar ben yakıyordum, üç sene o halime rağmen bırakmaması..

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang