Oysa onlar Toprak abime de benziyordu. Duruşları, bakışları, konuşma tarzları...

Ben ise anneme benziyordum sadece.  Ve bence ben evlatlıktım.

Yan yan ikisine baktım.
- Bir sorun mu var beyler?

İkisi aynı anda bana anlamlı anlamlı baktı.
- Canım üçüzüm, daha kaç kere söyleyeceğiz bilmiyorum ama şunu yapmayı kes artık!

Can. Cem' e göre daha sinirli olan canım üçüzüm. Öfke problemleri vardı. Kimi zaman nöbet geçiriyordu. İlaçlarını kullanması lazımdı. Ve kontrol etmeye bayılırdı. Otoriterdi fazla otoriterdi.

Cem
- Abartma Can. Alt tarafı seçmelere katılmış.

Cem. Benim canım üçüzüm. Beni her zaman korur, kollardı. Her ne kadar benzemesek de iyi anlaşırdık. Can' a göre çok daha iyi anlaşırdık.

Derin bir nefes aldım.
-  İyi gidelim o zaman. Ben de eve gidip uyurum. Bu arada saat kaç?

Sinirle nefes alan Can,
- Sabah sekiz buçuk.

Dedi. Kafamı salladım. Can' ın yoğun bakışları eşliğinde ayağa kalktım. İkisi de korumam gibi bir adım arkamdan gelirken kapıda bizi bekleyen Toprak abimi görünce abime gülümsedim ve boynuna atladım.

Abim hemen  kollarını belime doladığında kendimi tamamen abimin kollarına bıraktım.

Büyümüştük, ama hala onlara çok düşkündüm.

- Hadi kahvaltıya eve gidelim. Ben çok acıktım.

Cem'in kurduğu cümle ile hepimiz tek tek arabaya bindik.

Toprak abim
- Annem harika kahvaltılıklar hazırladı. Ve Cansu, eve gidince seninle uzun uzun konuşacağız güzelim.

Abime Şirince sırtım.

Oyuncu olmak istiyordum. Her hafta başvuru yapıyordum ve bana verilen senaryoları en uygun şekilde oynamaya çalışıyordum. Fakat yaşım tutmuyordu.

Üçüzlerim, özellikle de Can istemiyordu. Benden yarım saat büyük olması işine geliyordu. Cem ise benden yirmi dakika sonra doğmuştu. Yani en küçüğümüz oydu.

Zaten aramızda en duygusal da Cem' di. En babacan tavırlı ise Can' di. Ben ise öyle arada dolaşıyordum.

Toprak abim sürücü koltuğuna,  biz de arka koltuğa sıralanmıştık. Ve galiba ilk defa üçümüz öne oturma kavgası yapmamıştık.

Kafamı Can' in omzuna yasladım. Her ne kadar gıcık olsa da onu seviyordum. Benim omzuma da Cem yaslandı. Can ikimize doğru kolunu atınca güven kapladı içimi.

Can
- Senden bir söz istiyorum Cansu. Bir daha bizden habersiz bir yere gitmek yok. Lütfen.

Kafamı hafifçe kıpırdattım.

Ben
- Tamam ama sen de bana söz ver. Hatta ikiniz söz verin.

İkisi de aynı anda bana baktı.

- Bir daha hiçbir zaman bensiz çikolata yemek yok.

Cem gülmemek için kendini tutarken Can konuşmuştu.
- Annemin karnında zavallı kardeşimizi yemişsin Cansu. Hala doymadın mı üçüzüm?

Abilerim Ve Üçüzler...Where stories live. Discover now