Yeji, Hyunjin'in odasına daldı hızla. Ardından kapıyı kapatıp kollarını göğsü üzerinde birleştirdi ve başını hafif sağa yatırdı. "Yuri'den hoşlanıyorsun değil mi?" Az önceden beri Yeji'nin garip davranışlarını şaşkınlıkla izleyen Hyunjin, duyduğu soruyla daha çok şaşırsa da kardeşine güvenmediği gerekçesiyle şaşkınlığını gizledi. Gülerek telefonuna döndü. "Ne saçmalıyorsun Yeji?"
Yeji güldü. "Bak arkadaşımdan hoşlanabilirsin ikizim, bu çok çok doğal. Hem saçmaladığımı da nereden çıkarttın ki? Doğum gününe bir hafta kaldığını söylediğin kişi Yuri, çünkü sorduğun gün gerçekten bir hafta kalmıştı. Ayrıca günlüğünü okudum, liseden biri dedin ve koskoca günlükte bir tek kendinden ve ondan bahsediyorsun. Ben bile yokum anasını satayım!"
Hyunjin gözlerini kıstı. "Sen nesin, şeytanın dünyadaki elçisi falan mı?"
Yeji gülümsedi. "Bak Hyunjin, beni bilirsin. Sana karşı elimde koz bulundurmayı severim. Ama bu sefer saf hislerini kullanmayacağım. Sadece Yuri'ye açıl artık." Hyunjin başını iki yana salladı. "Olmaz, beni sevmiyor. Ona hiçbir zaman açılmayacağım."
Yeji 'salak' der gibi güldü sakince. "Bak ya, geri zekalı! Kör müsün Hyunjin? Kız da senden basbaya hoşlanıyor işte. Açıl artık ve bana güven. Bir bildiğim var ki sana bunları söylüyorum. Ben şimdi Yuri ile buluşmaya gidiyorum, sen de bir an önce sana önerdiğim kolyeyi al ve yarın kutlayalım bunu Yuri'nin doğum günü ve sizin çıktığınız günün şerefine."
Hyunjin anında strese girdi. "Yeji, gitme bir yere bana yardım et!"
Yeji iç çekti. "Gelecekteki sevgilin ile buluşacağım, müsaade et de doğum günü için hazırlıklar yapayım sizin adınıza. Bu arada Hyunjin..." Hyunjin 'efendim' der gibi kaşlarını kaldırdığında Yeji kocaman gülümsedi. "Bu iyiliğimi unutma, günü gelince senden bunun karşılığımı alacağım ikizim."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
