Love Scenario ∥JenKai∥

Regret for Love (2x7)

Yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirip başını salladı. "Güveniyorum sana."

"Başım bu yüzden belaya girmez...değil mi?"

"Girmez,izin vermem buna."

Başımı yavaş hareketlerle göğsüne doğru yanaştırıp oldukça konforlu kollarına gömdüm.O da elini nazik hareketlerle belime yerleştirip o anın tadını çıkarmamı sağladı.

"Jongin çok güzel kokuyorsun."

Aklımdan geçirdiğim şeyi sesli düşündüğümü fark ettiğimde hızla ellerimle ağzımı kapattım.Jongin dediğim şeye gülerken utancımdan başımı iyice kollarına gömdüm.

"Durup dururken bunu söyleyip duruyorsun,cidden o kadar mı güzel kokuyorum?"

"Sus."

"Kendin söyledin ama."

"Sus dedim sana." 

Onu oturduğu masaya doğru ittirip arkaya doğru yatmasını sağladıktan sonra iyice üstüne doğru çıkıp kulağını çekmeye başladım.

O da beni üstünden çekmeye çalışırken tutunmaya çalıştığım için yanlışlıkla boynunu tırnaklamıştım.O hâlâ ısrarla beni kenara itmeye çalışırken acıyla bağırdığında "Pardon." dedikten sonra yine kulağını çekmeye çalıştım.Fakat yine ittirmesinden dolayı tekrardan yanlışlıkla boynunu tırnaklamıştım.

Sonunda beni kenara yığmayı başardığında üstüme çıkmaya çalışırken benim de kıpırdanmış olmamla masadaki her şeyi devirmiştik.Cam kırığı seslerinin ardından "Jongin!" diye ciyaklamış olmama rağmen hiç aldırış etmeden yanaklarımı sıkmaya başladı.

Bacaklarımı sallayarak aralıksız "Jongin!" diye ciyaklamaya devam ederken o yanaklarımı gittikçe daha çok çekiyordu.

Beni kurtaran şey zil sesi oldu.

Jongin'in buna pek sevinmediği belliydi,üstümden kalkıp yerdeki kırıklara dikkat ederek kapıyı açmaya gitti.Ben de üstümü düzeltip kalkıp merakla kapıya bakmaya gittim.

Jongin kapıyı açtığında elinde bir kutuyla bekleyen bir adet Sehun ile karşılaşmıştık.

Bir bana bir de Jongin'e bakış attıktan sonra direkt içeri girip mutfağa ilerledi.Jongin ile kısaca  bakıştıktan sonra biz de merakla arkasından gittik.Pasta kutusunu masaya yerleştirdikten sonra bizimle hiç konuşmadan salona doğru ilerledi.

Yerdeki kırıklara,dağınık koltuklara ve sonra da Jongin'in kızarık boynuna baktıktan sonra dudağını ısırdı. "Burada ne yaşandı?"

"Hiçbir şey,her zamanki hâlimiz."

"Orası belli."

Sehun eliyle ağzını kapatıp gülerken kaşlarımı çatıp koluna vurdum.

"Sehun anladığın gibi bir şey değil?"

"O yüzden kapıya gelince tuhaf bağırmalar duydum."

"Birbirimizin kulağını çekip yanaklarını falan sıkıyoruz Sehun."

"Anlıyorum."

Koltuğa yerleştikten sonra Jongin'e sinir bozucu bir bakış attı. "Pasta ikram etsene."