kötü bir kayınvalide olmayı bıraktığımda herkes bana takıntılı oldu

5

"Aman Tanrım, Liliana."

Tam o zamandı.

Anriche, vücudu hafifçe eğilmiş halde, dosdoğru Liliana'nın gözlerinin içine baktı.

"Kendiniz hakkında daha objektif bir bakış açısına sahip olmanız gerekiyor."

"Objektif bakış açısı mı?"

"Evet."

Anriche ona başını salladı.

Yumuşak renkli gözlerinde Anriche'in şeytani gülümsemesi kazınmıştı.

Küçük çocuğu nazikçe cezbeden bir gülümsemeydi.

"Biliyorsun, bir sonraki Valois metresi olacak kadın sensin."

"Bu, hala..."

"Bu, Valois'in yüzü olduğun için pozisyonunu düşünmen gerektiği anlamına geliyor."

Liliana, Anriche'i ele geçirilmiş gibi dinledi.

"Bir düşünün, Vallois Dükü'nün nişanlısı eski, yıpranmış, delikli elbisesi ve tabanı eksik çizmeler giyinmiş..."

Anriche gözlerini kıstı ve içini çekti.

Nezaket dolu kayınvalidesinin güzel yüzüne bakan Liliana, çırpındı ve omuzlarını sertleştirdi.

"Öyleyse, insanlar Valois Dükü hakkında ne düşünür?"

"Şey... ee..."

"Aile, İmparatorluğun en tanınmış ailelerinden biri ve çok parası var ama tek gelinlerine böyle mi davranıyorlar?"

Anriche, parmaklarıyla Dük'ü işaret eden insanların ses tonunu taklit ederek abartılı bir ses çıkardı.

"Sence de öyle değil mi?"

"Öyle mi?"

Liliana'nın yüzünde derin bir ıstırap görülüyordu.

Anriche fırsatı kaçırmadan sözlerini güçlü bir ifadeyle bitirdi.

"Ayrıca Dük'ün ailesi için giyiniyorsun. Anlıyor musun?"

"Evet! Anladım!"

Liliana, şaşırmış bir şekilde başını salladı.

Anriche bir kez daha başardı.

"Tamam, bundan sonra 'üzgünüm' veya 'bunun doğru olduğunu düşünmüyorum' demeyeceksin, tamam mı?"

"Evet!"

Ç/N: Yavru köpek gibi bu da her şeye kuyruk sallıyor

Şaşkınlıkla cevap veren Liliana, başını eğdi.

Bu tamam mı?

Ancak durum zaten Liliana'nın elinde değildi.

"Hmm, bence mükemmel kıyafetleri aramak zaman kaybı."

Kataloğu yüksek sesle katlayan Anriche, personeli çağırmak için elini salladı.

Personel Anriche'e yaklaştı.

"Aradığınız bir şey var mı?"

"Ah, evet, bu kataloglardaki kız kıyafetleri."

Katalogları kabaca  personelin kollarına bırakan Anriche, ağzının kenarını kaldırıp gülümsedi.

"Bana her şeyi ver."

Ç/N: Tanrım senin varlığına pek inanmıyorum ama belki varsındır diye sormak isterim ben ne zaman bu kadar zengin olacağım?