23. Bölüm: "Zaman"

En başından başla
                                    

"Ne? Neden öyle bakıyorsun?"

"Şu an seni çok pis öpmek istiyorum." Gözlerim beklemediğim cevap karşısında irice açıldı. "Böyle dudaklarını ısıra ısıra hemde."

Karnımın içinde ki kelebeklerin heyecanla dört bir yana uçuştuğunu hissettim.

Kalbim istekle kasıldı.

İçimde ki arsız ses 'ne duruyorsun be adam' diye bas bas bağırmaya başladı, ama bunu Talha'ya söylemedim. Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırarak, ona baktım. Tıpkı sudan çıkmış bir balık gibi, neye uğradığımı şaşırmıştım.

Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama Talha'yı güldürmüştü. Yanaklarım al al kızardığın da, utanarak başımı kaslı göğsüne yasladım ve o delici, mavi bakışlarından kaçtım.

"Dalga geçme benimle," diye söylendim huysuzca homurdanarak. Yanağımı çıplak tenine bastırdım.

"Dalga geçmiyorum yavrum, sadece içimden geçenleri söylüyorum..."

Sessiz kaldım.

Uzunca bir süre birbirimize sarılı bir şekilde kalarak sessizlik içinde, tam karşımızda ki ormanı izledik. Talha'nın boşta kalan eli, karnının üzerinde duran elimi kavradı ve parmaklarını parmaklarıma geçirerek sıkıca elimi kavradı.

Gözlerim sıkıca birbirine tutunan ellerimize düştü. Talha'nın kemikli ve uzun parmaklı ellinin arasında duran elim neredeyse kaybolmuştu. Bu görüntü tuhaf bir şekilde çok güzel görünüyordu.

Talha'nın ellerinin ve dahi parmaklarının eklem kısımlarında bile dövmeler vardı.

Tam elinin dış yüzeyinde değişik bir geometrik şekil vardı. Yüzük parmağının tam üstünde, bir kral tacı ve altında küçük harflerle king yazısı mevcuttu. Diğer parmaklarının eklemlerinde yıldız, ay, güneş, bulut, elmas ve şimşek gibi dövmeler vardı.

Neredeyse tüm teni boşluk kalmayacak bir şekilde dövmelerle doluydu.

Dövmeleri onu hem etkileyici, hemde ürkütücü gösteriyordu.

"Çok fazla dövmen var." Diye mırıldandım elinde ki dövmeleri incelerken.

"Vücuduma bir kağıdı çizer gibi, dövme yapmayı seviyorum."

Boşta kalan elimi de elinin üzerine koydum. Başımı göğsüne iyice yasladığımda, kısa saçlarım göğsüne dağıldı. Zehirli düşüncelerim beynimi istila etmeye başladığında kaşlarımı çattım. "Peki dövmelerinin bir anlamı var mı?"

"Hayır." Talha'nın sesi umursamazdı.

"Hmm," diye mırıldandım. "Yani eski bir arkadaşa ait bir dövme yok?"

"Nasıl bir arkadaştan bahsediyorsun?" Talha'ya bakmıyor olsam da kaşlarını çattığını sesinden hissetmiştim.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin