19. Bölüm: "Öpüşme"

69K 3.5K 1.8K
                                    

Aziz Piyade; Bu Şehri Yakın

Avril Lavigne; I Fell In Love With The Devil

🕯️

Kalbimden taşan hislerin farkına varmış ve ona itiraf etmiştim.

Sıkıca kapadığım gözlerimi aralamaya çekiniyordum. Bir yanım deli gibi nasıl bir tepki verdiğini görmek istese bile, şuan çok utanıyordum ve gözlerine bakabilecek gücüm yoktu. Yanaklarıma bir alev topu basmış gibiydi. Vücudum daha önce hiç bilmediğim tepkiler veriyordu.

Hissettiklerime oldukça yabancıydım, ama çok çabuk benimsemiştim.

Uzun bir sessizlik yaşandı. Talha'nın benden böyle bir karşılık beklemediği aşıkardı. Ben bile hislerimin aşk olduğunun farkına yeni varıyordum. Onun şaşkınlığını anlıyordum.

Hiç beklemediğim bir anda kolumdan tutuldum. Talha beni oturduğum yerden ayağa kaldırdığında gözlerimi açtım ve bana bakan mavi gözlerine baktım. Bakışları parlıyordu.

"Az önce, bana dedin ki..." kelimeleri zar zor bir araya getiriyormuş gibi konuşmakta zorlanıyordu. Gözleri kısaca etrafta dolandı ardından tekrar bana döndüğünde sertçe yutkundu. "... yanlış duymadım değil mi?"

İki metrelik boyuna rağmen bir çocuk gibi heyecanla sorduğu soru beni gülümsetmişti. "Hayır..." Diye mırıldandım, kalbim ağzımda atarken. "...doğru duydun, sana aşığım."

Sertçe yutkundu. Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. "Ben..." dedi ama devamını getiremeyip sustu. Onun da bakışlarından içinin içine sığmadığını anlayabiliyordum. Kolumu tutan eli yavaşça yanına düştü. O an ellerinin yaşadığı duygu yoğunluğundan dolayı titrediğini gördüm. Ellerimle kaslı kollarını tuttum.

"Talha titriyorsun?"

"İçimde bir şeyler oluyor." Bir elimi alarak sol göğsüne yasladı. Avuç içime çarpan kalp atışları çok hızlıydı. "Gece bağırmak, haykırmak istiyorum. Yaşadığım mutluluk içime sığmıyor."

Dudaklarımda geniş bir gülümseme olsa da, gözlerimi irice açarak ona baktım. "Sakın bağırma."

"O zaman ne yapacağım?" Sol göğsünde ki elimi kalbine doğru biraz daha bastırdı. Mavi bakışları kara bir geceyi aydınlatacak kadar parlaktı.

Başımı sol omzuma doğru büktüm ve hislerimi bakışlarıma yansıtarak ona baktım. Kollarımı usulca iki yanıma açtım. "Bana sıkıca sarılabilirsin mesela?" 

"Sarılayım mı?"

Hiç düşünmeden, "sarıl." Dedim. Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi bana doğru eğildi. Kolları belimi kavradı. Beni kendine doğru çekip doğruluğun da ayaklarım yerden kesildi. Ayak uçlarım anca dizlerine gelirken, sıkıca kollarımı boynuna doladım. Talha saçlarımın üzerinden başını boynuma gömdü ve içimi titretecek derin bir nefes çekti burnundan.

Bir insana sarılmak bu kadar güzel hissettire bilir miydi?

Keşke ona sarıldığım şu an zaman dursaydı. Ve biz hep birbirimize sıkıca sarılı kalsaydık.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin