Ayın Karanlık Yüzü

24 2 0
                                    

Ertesi sabah, herkesten önce uyandım. Bir an önce duş alıp yeni gün için hazırlanmaya başlamalıydım. Zamandan kazanmak için saçlarımı her zaman yaptığım gibi tepeden toplamak yerine açık bıraktım. Kahvaltıya inerken gideceğim sınıfları kontrol ettim. Bu yıl ilk kez aldığım aritmansi dersinin dersliğinin olduğu kata geldiğimde Remus'u gördüm. İksir hocasından aldığı cam şişeyi cübbesinin altına yerleştirip, hocaya teşekkür etti. Ve birden beni fark etti. Kendimi birilerini izinsiz gözetlerken yakalanmış gibi suçlu hissettim. Durumu gülümseyerek kurtarmaya çalıştım. Bir elim kendiliğinden havaya kalkmış, Remus'u selamlıyordu. Kendi kendime gerginliğe gerek yok, sakin ol diye iç geçirdim. Remus uzun adımlarla bana doğru geldi. Onun da yüzünde kırık bir gülümseme vardı. 

-Bu kadar erken buralarda ne işin var? diye sordu.

-Aynı şeyi ben de sana sorabilirim, dedim bir yandan da burnumu sokuyormuş gibi hissederek kendime kızdım.

Gözleri doğal bir gülümseme taklidiyle kısılırken, sakince başını salladı. "-Dün iyi görünmediğimi söylüyordunuz ben de benim için bir iksiri olup olmadığını öğrenmek için Profesör Slughorn'a geldim. "

-Madam Pomfrey'e gitsen daha iyi olmaz mıydı?

-Madam Pomfrey'i yeterince rahatsız ediyorum zaten. Ayrıca onun çözümlerinin geçici olduğunu fark etmişsindir.

-Özür dilerim, burnumu sokmak istememiştim. Yani artık iyi olacak mısın? Slughorn ne tavsiye etti? dedim cübbesinin altında olduğunu bildiğim şişeyi işaret ederek.

-Venüs, iyi niyetli olduğunu biliyorum ama burnunu sokmak istemediğine emin misin? Çünkü buradan öyle görünmüyor.

Suçlanmanın etkisiyle sarsıldım. Remus'un bilerek kalbimi kıracağına hiç ihtimal vermezdim. Hatta onca arkadaşın arasında sadece o... En yakın arkadaşım olmuştu. Hayal kırıklığı gözlerime yaşları biriktirmeden arkamı dönüp kahvaltıya indim.

Kahvaltı salonu dopdoluydu. Slytherin, Hufflepuff, Ravenclaw ve Griffindor'lar masalarında oturmuş neşeyle kahvaltılarını ediyorlardı. Ben de diğer Griffindorlara katıldım. Arkadaş grubumun biraz dışında kalacak şekilde oturdum. Çünkü eğer biri nasıl olduğumu falan soracak olursa ağlarım diye korkuyordum. Bu şekilde tepki vererek abartıyor muyum diye de düşünmeden edemiyordum. Pekala Remus bana hiçbir şey açıklamak zorunda değil fakat bu kadar kaba olmasını da beklemiyordum. Donna bana dönüp, odada olmadığını farkedince çoktan buraya inip bize yer tutmuşsundur sanıyorduk, neredeydin? diye sordu.

Lily, "bahse girerim ilk kez alacağı derslerin dersliklerini kontrol etmeye gitmiştir." dedi cevap vermeme fırsat vermeden. İçtenlikle gülümsedim ve varsayımını doğrulamak için başımı salladım. 

-Senin gitmiş olman harika, benim ikinci defa gitmeme gerek yok demek bu diyerek güldü Lily. Hala sesli olarak cevap vermekten korkarak küçük jestler yapıyordum. Remus grubun diğer ucuna oturdu. Belli ki o da bana kızgındı, her nedense. 

Kahvaltılarımızı hızlıca edip dersliklere dağıldık. Sirius bir anda koluma girerek beni şaşırttı. -Boş vaktin ne zaman başlıyor Umay? diye sordu. Dersliğin önünde, hızlıca programımı düşünerek cevap verdim; - öğleden sonraki üçüncü ders saatinde müsait olacağım, dedim. Remus ile sabahki karşılaşmamızdan bahsetmedim. Bunu vaktimiz olduğunda akşam anlatacaktım. Koridorun ucundan bize yaklaşan Mcgonagall'ı görünce hemen dersliğe girdik. Biçim değiştirme derslerini hep çok sevmişimdir. Nesnelerin yapısal bütünlüğünü farklı bir forma bürünmeye adapte etmek  sihirin ötesinde sanki. Sınıfın ortasında duran kediyi sevmek üzere uzanıp birden McGonagall'a dönüşmesini izlemek  hayatımda heyecanını asla unutamadığım bir olaydı. Bir gün biçim değiştirme profesörüm kadar başarılı olmayı yürekten diliyordum.

Çapulcular-Hogwarts ve Sonrasıजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें