sekiz

589 74 128
                                    





Ertesi gün okulda, Harry Styles, Louis Tomlinson'ı korudu konuşmaları dönüyordu.

Harry'nin dedikoduları duymaması imkansızdı. Koridora girince herkes ona dönüp fısıldaşmaya başlamıştı ve bu onu rahatsız etmişti.

Yaptığı şeyden utanmıyordu -sonuçta doğru olan şeyi yapmıştı- ama sadece Nick'e bağırmamış olmayı dilerdi. Şimdi ise okulun konuştuğu konu buydu.

Zayn, Louis ve Niall öğle yemeği sırasında onlara doğru yaklaşınca çok da umursamamaya çalıştı.

Diğer arkadaşları okul gezisine gittiği için o ve Liam yalnız yemek yiyorlardı. Harry sessizliği ve sakinliği sevmişti. Sadece en yakın arkadaşıyla beraber Zayn ve Louis hakkında konuşabiliyordu ve Nick hakkında endişe etmesine gerek yoktu.

Niall, Harry'ye yaklaştı. "Tommo'yu koruduğun için teşekkür etmek istedim. Yaptığın çok iyiydi."

"Um, sorun değil." Harry'nin gözleri Louis'ye dönmeden önce, tahmini beş saniye Niall'da oyalandı.

"Um, Ben, u-uh," Louis, Zayn'in arkasındayken kekelemeye başladı. Zayn onu dürttü ve fısıldayarak konuştu. "Hadi, Lou."

"Ben, uh, benim arkamda durduğun için teşekkür etmek istedim, gerçekten çok kibarsın." Louis mırıldandı, kelimeler ağzından gergince döküldü.

"Ben de, teşekkürler Harry." Zayn ekledi.

"Oh, um, önemli bir şey değil. Yapılması gerekeni yaptım." Harry tuhafça söyledi, yanağına tırmanan pembelikleri engellemeye çalıştı.

"Um, t-tarih dersinde görüşürüz?" Louis parmaklarıyla oynayarak sordu.

"Evet," Harry gülümsedi. "Görüşürüz!"

Louis pembeye döndü ve gitmeden önce "Görüşürüz." diye mırıldandı. Zayn, onu takip etti ve Niall da Harry'ye küçük bir gülümseme gönderdikten sonra arkadaşlarına katılıp masalarına döndüler.

Onlar ayrıldıklarında, Harry kocaman gözlerle Liam'a döndü. "Az önce ne oldu?"

Liam, Zayn'i bu kadar yakından gördüğü için hala kendine gelememişti, kafasını salladı. "Vay canına, gerçekten çok seksi."

"Ve o gerçekten çok tatlı." Harry rüya alemlerindeyken iç çekti. "Küçük bir kirpi gibi."

Kısa bir konuşmadan sonra, Harry ve Liam, Demi'nin planını takip etmeye karar verdiler -önce Niall'la arkadaş ol. Ne de olsa, Niall konuşkan, sosyal bir insan ve Louis ve Zayn'le arkadaş olmaktansa onunla arkadaş olmak daha kolay.

"Onunla biyoloji dersin var." Liam söyledi.

"Evet ama Louis'nin yanında oturuyor." Harry söyledi. "Louis'nin önündeyken Niall'la arkadaş olabilir miyim bilmiyorum."

"Ugh." Liam dramatik bir şekilde kafasını masaya koydu. "Bu çok kötü. Onunla nasıl arkadaş olurum bilmiyorum."

"Eminim ki bir yolunu bulacağız." Harry, Liam'ı rahatlattı.

"Bu bir film değil, Harold." Liam, sitemle Harry'ye baktı.

"Evet, değil. Ama eğer işler yoluna girecekse, girer."

*****

Spor klüplerinin oluşma zamanı gelmişti. Koç Russell, okuldaki spor işlerinin başkanıydı. Eğitim departmanı, okula her yıl birkaç yeni sporcu almayı sevmişti. Hem de bu sayede yeni gelenlerin okula alışması için güzel bir ortam sağlanmış oluyordu. (Burada tam olarak denilen şeyi çeviremedim o yüzden birazcık kafama göre yazdım:))))

love me, please? (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now