27

16.3K 1.7K 511
                                    

lauv, love somebody

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lauv, love somebody

•Jeongguk•

Sırtımı duvara yaslamış halde son hastanın çıkmasını beklerken gergin hissetmekten kendimi alıkoyamaz haldeydim, Taehyung gerçekten bana kızgın mıydı emin değildim ama onunla gelemeyeceğimi söylediğim anda düşen yüz ifadesi beni çok üzmüştü, onu öyle görmek beni daha fazla üzmekten başka bir şey yapmamıştı.

Kapı açılarak beş yaşlarında bir kız çocuğu annesinin elini tutarak çıkarken arkasını dönerek kapı aralığından görmekte zorlandığım Taehyung'a el salladı, kapının kapanmasına fırsat vermeden elimi koyarak durdurdum ve onlar koridorda ilerlerken kapıyı daha çok araladım.

Siyah tişörtünün üzerine giydiği beyaz önlüğü, ikiye ayrılmış düz siyah saçları ile önündeki kâğıtlara odaklanmış haldeydi ve ben ona bakmadan duramıyordum. Çok güzeldi, öyle güzel bir yüze ve kalbe sahipti ki, ona kapılmamın tek sebebi bu olabilirdi.

Başını kaldırarak beni gördüğü anda gözleri büyürken gülümsemeye çabaladım, "Seni öğle yemeğine götürmeye karar verdim hyung." dedim sesimi neşeli tutmaya çabalayarak, çatık kaşları düzelirken gülümsedi. "Birkaç dakika beklersen çıkarız." dedi beklediğimin aksine gayet nazik bir tonda, o hep böyleydi zaten, herkese karşı her zaman nazik olurdu.

Kâğıtlarla işi bittiğinde boynundaki steteskopu çıkararak kenara koymanın ardından üzerindeki önlüğü çıkardı ve ayaklı askılığa astı, ona gülümserken yanıma gelerek kollarını bana doladığında "O gün için özür dilerim, hyung." diye mırıldandım, parmakları kısa saçlarımın arasında gezinirken "Önemli değil, Gguk." dedi, kollarını benden çekerek ceketini eline aldı ve beraber odadan çıktık.

Koridorda yürürken herkes ona selam veriyordu, Taehyung'un yakışıklılığı ile herkesi tav ettiğinin farkındaydım, her cinsiyetteki insanın bakışlarını üzerine toplama konusunda bir ustaydı ve buna ben de karşı gelememiştim.

Hastanenin otoparkındaki arabasına ilerlerken "Grupta sana öyle davrandığım için üzgünüm, sadece seni bir yere götürmek için hevesliydim ve sen gelmeyince üzüldüm." dedi bana siyah arabanın kapısını açarken, gülümseyerek yerime yerleşmeden önce sırt çantamı koltuğun üzerinden arkaya attım.

Yanımdaki sürücü koltuğuna yerleşirken ceketini arkaya, çantamın üzerine bıraktı. Emniyet kemerini takarken ben de kendimini taktım, arabaya yayılan keman sesi beni rahatlıyordu. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum ona dönerek, "Bugün uzak bir yere gidemeyiz Jeongguk, orayı görme şansını kaybettin." Dudaklarımı büzerek arkama yaslanırken bir elini direksiyondan çekerek çeneme getirdi, yavaş bir şekilde çenemi sıkarak dudaklarımı büzdü.

the way we love' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin