BÖLÜM-8

721 69 316
                                    

Beliz küçük bir çantaya kıyafetlerini koyduktan sonra mutfağa inmiş ve bir kağıda "ben iyiyim ve Ferman'ın yanındayım. Merak etmeyin." yazıp masanın üzerine bırakmıştır. Etrafa son kez baktıktan sonra hemen evden dışarı çıkıp Ferman'ın yanına gitmişti.

Beliz: Kağan nerede?

Ferman: Boşver sen onu o şimdi uyuyor. Hadi gidelim.

Beliz: Nereye gidiyoruz?

Ferman: İnan bana çok güzel bir yere gidiyoruz...utlu olacağın bir yere... Güven bana...

Beliz Ferman'a birkaç saniye tepkisizce baktıktan sonra burukça gülümsemiş ve başını onaylarcasına sallamıştı. Onayı alan Ferman ise gülümsemiş ve Beliz'in elindeki çantasını alıp arabasına doğru birlikte ilerlemeye başlamışlardı. Bu gece onlar için değil oldukça zor geçmişti...

Yaklaşık birkaç saatlik bir yolculuktan sonra şehirden uzak ormanlık alandaki Ferman'ın ara sıra geldiği eve gelmişlerdi. Beliz yolda gelirken yorgunluktan uyuyakalmış, Ferman ise yol boyu aklında düşüncelerle sürmüştü arabasını... Kağan kimdi?.. Beliz neden bu kadar nefret duyuyordu?.. Hepsini merak ediyor ve içindeki bu sıkıntı büyümeye başladığı anda Beliz'e bakıp yok ediyordu o düşünceleri...

Arabayı durdurduktan sonra torpidodan evin anahtarlarını alıp Beliz'in çantasını sırtına takmıştı. Şimdi sıra Beliz'i uyandırmaktaydı. Ferman elini Beliz'in yüzüne getirmiş fakat dokunamadan durdurup geri çekmişti... Sonuçta duyguları karşılıksız olabilirdi... En sonunda çareyi seslenmeye bulmuş ve sesini biraz da kısmıştı.

Ferman: Beliz... Hadi uyan, geldik...

Beliz: I-ıı...

Ferman: (kaşlarını çatıp) I-ıı mı? Beliz hadi kalkmalısın... Evde uyursun, hadi...

Beliz: Uff, ı-ıı...

Ferman elini yüzüne kapatıp başını geriye yaslamıştı. Sonrasında da arabadan inip Beliz'in oturduğu tarafa gitmiş ve kapıyı açmıştı.

Ferman: Madem uyanmıyorsun benden günah gitti.

Ferman nazikçe Beliz'in uyanmamasına dikkat ederek Beliz'i kucağına almış ve aracın kapısını kapatıp eve yönelmişti... Zor da olsa tek elle alttan kapıyı açtıktan sonra içeri girmiş ve kendi odasına gidip Beliz'i nazikçe yatağa yatırmıştı... Derin bir nefes aldığında ciğerlerine adeta sevdiği bu kadının kokusu dolmuştu... Yere çöküp Beliz'e yaklaşmış ve yüzüne düşen saçlarını geriye atıp kısık sesle konuşmaya başlamıştı...

Ferman: Kim üzdü seni böyle?.. Nasıl kıydılar seni böylesine üzmeye... Aklım hala almıyor... Benim dokunmaya kıyamadığım kadını bir başkası nasıl üzer hâlâ aklı almıyor...

Ferman Beliz'in kokusunu tekrardan içine çektikten sonra ayağa kalkmış ve sessizce odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı. Oturma odasındaki kanepelerden birine kendini attıktan sonra kanepenin ucundaki TV battaniyesini alıp üzerine örtmüş ve öylece uykuya dalmıştı...

.
.
.
Saat sabah 09.30 olmuştu. Beliz gözlerini açmış ve nerede olduğunu anlamak için odayı incelemeye başlamıştı... Yattığı bu yatak, kaldığı bu oda, bu ev... Kime aitti?.. Buraya nasıl geldiğini hatırlamak için biraz çabaladığında aklına dün gece gelmiş ve yine üzülmüştü... Ferman olmasaydı belki de şimdi hayatı mahvolacaktı... Derin bir nefes verdikten sonra yataktan kalkıp üzerine çeki düzen verdi ve odadan çıkıp oturma odasına yöneldi...

Tek NefesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin