IV | Ş A H T

1.8K 67 19
                                    

Ruhumdan kopup gelen YankıBu kitap yalnızca senin için

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ruhumdan kopup gelen Yankı
Bu kitap yalnızca senin için...

Ruhumdan kopup gelen YankıBu kitap yalnızca senin için

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



IV

ŞAHT

🍃

Yapayalnız şehirler

Ve

Kimsesiz ruhlar

🍃

Yıllar önce okuduğum bir kitapta yazar cümleye şöyle başlıyordu: "Doğup büyüdüğü yere ait değil insan.." Bu cümleyi ilk okuduğumda tüm gerçeklerim yerlebir olmuş ve ben; o yıkımın altında kalmıştım. Çok uzun bir zaman sanmıştım ki doğup büyüdüğüm yere aittim. Sanki hayat çizgimin mürekkebi tam buraya bulaşmış gibi.

Yazar devam ediyordu ve diyordu ki "Acı çektiği ya da çok mutlu olduğu yere de ait değil insan.."
Yıllar önce bu cümleyi ilk okuduğumda mânasını anladım sanmıştım. Yanılmışım. Bu cümlenin layıkıyla zihnime kazındığı gece yarısı Ankara'nın is kokan sokaklarından birinde elimde mezuniyet cübbemle yürüyordum. Çok mutluydum. Çünkü bir zamanlar her şeyim olan ama zamanla kimsem haline gelen aileme, onların haberi olmasa da başardığımı kanıtlamıştım. İçimde nabız gibi atan bir acı vardı. Çünkü yapayalnızdım. Çok uzun bir süre sanmıştım ki yapayalnız bu şehre aittim. O gece yarısına kadar.. O gece yarısı, yapayalnız bu şehrin içindeki kimsesiz ruh olmaktan öteye gidemediğimi anladığım ilk andı.

Yazar cümleyi şöyle sonlandırıyordu: "İnsan, olmak isteyip de olamadığı yere ait..."
Diyor ve ekliyordu "Şey gibi bir his işte bu; çok, çok susamak gibi..." Bu cümleyi layıkıyla zihnime kazıdığım an, tam da bu andı. Bu akşam buraya ait olmak isterdim ama değildim. Bu insanların hiç olmamış dostlarım olmalarını isterdim. Hayatımda ilk kez birini ya da birilerini onun için ölebilcek kadar sevmek isterdim. Tıpkı bu masadakiler gibi. Bu masadaki ben hariç yedi kişinin yaptığı tam olarak bu değil miydi; birbirleri için kurşun atıp kurşun yemiyorlar mıydı?

ATMACA (ASKER KURGUSU) Where stories live. Discover now