Zoraki Evlilik 2.Sezon - 5.Bölüm ''Sorun Sensin..''

191 8 0
                                    

ZORAKİ EVLİLİK 5.BÖLÜM - SORUN SENSİN


ZEYNEP'İN HAYALİ


Yine mi sen? Dediği anlar oluyordur hepimizin işte yine o anlardan bir kare..

Her zamankinden daha az yıpratmıştım kendimi.. Herhalde olacaktır ki bütün derdim bu.. Ama anlıyorum ki değilmiş..

Bir sabah uyandığımda yatağımın ucundaki namluya takıldı gözlerim. Birden telefon yerinden fırladı. Bende o an bir daha haykırdım olamazdı. Nasıl olur da düşerdi. Ben daha taksitini bile ödemeden mi bu bir kabus olmalıydı.

Ama gözlerimi açıp kapasam da geçmediğini anlayınca gerçek olması kaçınılmaz oldu. İşte yine bir macera beni bekliyordu neyse ki bu haftanın kapanışıydı. Bu yüzden olmalı ki biraz sevindim. Birkaç dakikaya sıkışarak evden çıktım. Okula gitmek yalanı ile evden çıktım ve biraz sonra yine ona yakalandım. Bütlerimi vermem lazımdı. Ama maalesef gidemedim. Çünkü o an beni duraksatacak bir kişi daha ortaya çıktı. Aksel.. Yine mi sen? O günden beri Aksel ile aramızı kimseye sormamalı. O gün Aksel beni benden uzaklaştırdı ve içime kapattı. Ya savurduğu tehditlere ne demeliydi? Kendinden büyük tehditler. Her zaman ki gibi gıcıklığını koruyordu. O eski esprilerine ne demeli? Aksel'i sevmediğime bir kez daha şahit oldum. Yeter artık bu ne salaklık. Hala üstüme gelerek aynı şeyi tekrarlıyordu. Kendini olmayacak bir hayale kaptırmış olacağını sanmaya devam ediyordu. Kısacası ; Ava çıkıp av olmak istiyordu. Ama nafile. Ben onu sevmediğim sürece. Bunu da anlamak zordu. Ki olmasa bile ben öyle zannediyorum bazıları için. Ve bunu inatla sunuyorum. Biliyorum,yine o saçma salak tehditlerden sıkılmayacak peşimi dahi bırakmayacak ama olsun ben yine de denemeliyim denemeliyim ki başarıya ulaşayım. Ona bir oyun oynamayı planlıyorum.

Ama galiba bu oyun başarısız geçecek.. Olsun tekrar deneriz. Düşünmek bedava değil mi sonuçta. Bir zararı yok herhalde. Diye saçmalarken, bir baktım arkamda ki kalıntılara. Meğersem bu kadar düşünecek vaktim dahi yokmuş anladım.Ve bu karmaşadan kaçmak için düşünmeye başladım. Dakikalar geçtikçe aklım yeni kelimeler üretiyordu olaylar çerçevesince. Ama bir türlü çözüm bulamıyorum olanlara. Nasıl olur da binlerce insan da beni bulur. Düşüncelerim buna kadar yükselmiyor malesef. Günler ilerliyor ben yine Zeynep olarak tek başıma kalıyordum. Bilmiyorum ama neden bu ceza bitmiyor. Yine tehlikeli bir yaşam ve dayanışma başlıyor. İşte en kötüsü de bu olsa gerek.

Düşünceler insanı yanıltırmış boşver hayat akışına bıraktığında hoş oluyor.


**


BEGÜM'ÜN PLANLARI


Yine aynı şeyi düşünüp gülüyorum. Sonu ne olacak hala düşünüyorum iyi bir şey olmayacağını tahmin etmiyor değilim ama olabilir de. Her şey terse dönedebilir. O zaman ben işimi garantiye alıp arkamı sağlama alayım bari. Her ihtimale karşı. Kendi planıma ya da oyunuma aldanmak ancak boşuna gider.

O yüzden bekleyeceğim her zaman ki gibi. Biliyorum bir şey olmayacak ama olsun ben beklerim arkam ne kadar sağlam da olsa beklemenin zararı yok. Biraz zaman geçince hatırladım yarın okula gidip Zeynep'e mektubu vereceğim unutmamam gerekiyor. Yazık kıza sonuçta. O da bekliyor garibim. Kerem Almanya'da değil ama haberi yok. Ona da yazık ya. Biraz iyi şeyler yazayım bari mektuba.

O zaman belki biraz sevinir de başımdan salarım onu. Kalır başımda 5 kişi. Rahatlarım biraz. Neyse yazmaya başlayayım mektubu.


SEVGİLİ ZEYNEP;

''Seni unutamayacağımın farkındasın sanırım. Hala seni özlemekteyim sanırım Almanya'ya gideli 3 hafta oldu yani seni 21 gündür görmüyorum. Özledim ama merak etme çok yakında geri döneceğim elbet. Sabret babamın yarım bıraktığı işleri tamamlayayım da öyle geleyim. Seni çok seven sonsuzluğun.''

KEREM SAYER..


Ve evet. Mektup hazır biraz kısa oldu ama olsun artık idare etsin bununla be yeter bir de onunla mı uğraşcam ben. Hiç kusura bakmasın ama mecburum kısa bir şey yazmaya biraz idare ediversin yenisini yazıp gönderirim. Olmazsa peş peşe yollarım 1 hafta arayla. Ama bilmesi gereken şey asla geri dönmeyecek bir Kerem'i var. Kerem onu terk etti oysa o bunun farkında değil. Belki de Kerem'in henüz belli olmayan bir sevgisi vardı içinde ama mecburdu gitmek için. Gitmezse ömür boyu vicdan azabı çekecekti Zeynep'e karşı. Bu yüzden gitti. Aslında o yaptığı şeyin kötü bir şey olduğunu gayet iyi biliyordu.


Neyse konuştuğum şeye bak etten püften saf salak hatta bayası saçma şeyler. Bırak gitsin be hayat akınca güzel. Şimdilik bir yorum yapmayayım planlarım hakkında.

(az sonra kapı çalar ve gelen kişi Can'dır.. Can yorgun argın gelmiştir. Aslında begüm ile iş birliği yaptığı işte şimdi ortaya çıkar. can'a mektubu uzatan begüm can'dan o mektubu zeynep'e ulaştırmasını ister. can itiraz edecek bir durum göremez olduğu için kabul eder çünkü begüm ona eğer dediğini yaparsa zeynep 'i ayarlayacağını söylemiştir. Ve en kötüsü de budur herhalde. Köle olmak..)

Ohh be gitti Can..


**

CAN YOLDA..


Can begümden haberi alır almaz yola çıkar ve adresin kutusuna atar mektubu..

Aslında ilk başta yakalanacağından korkar ama nihayet sağ salim atlatır her şeyi.

Ve biraz sonra Canı koşudan gelirken gören zeynep hıçkıra hıçkıra kucağına atlar. Can sana ihtiyacım var korkusuyla sarılır bunu hisseden can zeynep'i evine götürür. Ve sakin ihtişamı ile konuşmaya çalışır onunla. Biraz sonra süpriz misafir ortaya çıkar bu misafir elbet fazlaca kötü bir durumda gelir ama olsun. Yine de merak etmiş de gelmiş gelen kişi bariz belli.


**

KEREM AĞLIYOR..


Gerçekleri öğrenen ve duyan kerem her şeyi anlatmak üzre yola çıkma kararı alır ve morga gider. Yolculuk AMERİKA.. Biraz sonra eşyalarını toplamak üzere odasına doğru yaklaşan hizmetçi keremin kapısını çalmaktadır. Kerem düşünceli hali ile yaklaşır ve sorar sen de kimsin? hizmetçi çok geçmeden cevap verir. Benim kerem bey..

Kerem içindeki nefesi rahatça bırakır ve kapıyı açar. Hizmetçi odayı toplarken kerem aşağıya doğru hızlı adımlar alır ve şoföre arabayı hazırlaması için emir verir. şoför arabayı hazırlarken keremde duş almak üzre banyoya adım atarken kapı çalar ben bakarım diyen kerem acele ile aşağıya iner meraklı gözlerle kapı ardındaki kişiyi arar. içi kımıl kımıl iken sımıl sımıl olur ikinci kez. hayal kırıklığı. gelen kişi güneşdir. Yani namıdiyer; keremin kaybolan ikizi. bir tek kerem biliyordur onun burada kaldığını. neyse kerem acele ile arabaya biner ve yolculuk amerika hazırdır. soluksuzca biner uçağa ve ineceği yere hazırlık gözyaşlar çoğalır birer birer. yıllarca beklediği an babasının öldüğü yere gitmesi gerekiyordur. Aman Tanrım. Yine bilinmeyen bir hüzün kaplar içini. Sessizce gerilir bedeni ve yönelir sadece gökyüzüne. Kerem bu gökyüzüne bağlı hayale kapılırken dökülen gözyaşları yolculuğa son verir. Ve son durak zili çalar keremi hayalinden uyandıran kişi hostesdir. Ve kerem inince başlar yokluk artı yorgunluk..

İnsan babasının ölümüne şahit olmak ve onu kendi eliyle .... katletmek ister mi hiç olamaz yani olamayacak..

Hayallerim son durağa ulaştı..





ZORAKİ EVLİLİK (ASKIDA)Where stories live. Discover now