"Ben yemek yiyelim diye gelmiştim. Sizinkiler de gelir,kalabalık oluruz."

"Tamam,giyinip geliyorum. Tae gelirse kapıyı açarsın."

Koltuğa oturup odayı incelemeye başladım. Bizimkinden genişti ve kesinlikle daha sıcaktı. Yoongi'yi kapının arasında yastığına sarılmış şekilde görünce tebessüm ettim. Kapı anahtarla açıldığında oraya baktım.

"Jisoo?"

Gelen Taehyung'du.

"Selam."

"Jennie buradaydı,beklersen gelir."

"Biliyorum,üzerini giyecekti. Ben de sana kapı açacaktım."

"Bana mı?"

Kafamla onu onayladıktan sonra mahcup bir sesle konuştum.

"Olaya dahil olmak zorunda değildin,teşekkürler. Seokjin sizinle uğraşmasına rağmen yardım ettin."

"Kim olsa yapardı,sorun değil. Sen iyiysen önemsiz."

Kelimeleri midemdeki kelebekleri uçururken gülümsedim.

"İyiyim,akşam yemeğini beraber yeriz diye düşündük aslında. Jungkook'un kız kardeşi sizi çağırmamı istedi. Kalabalık daha güzel olur."

Kafasını salladığında Jennie odaya girdi.

"Bu ikisini uyandırsak mı emin değilim. Dün gece de oyun oynadılar. Uykusuz geldiler geziye."

"Self,service yemek. İstedikleri zaman gidip yiyebilirler,sorun değil."

"Tamam,üçümüz gidelim o zaman."





Chaeyoung bıraktığım yerde Rosé ve Kook ile oturuyordu. Seokjin yanlarınsa değildi.

"Selam,haydi gidelim. Açım ben aç!"

Chae hepimizden önde yürümeye başladığında hepimiz güldük. Rosé ile Jennie yanımda sohbet ediyor,Tae ile Kook ise arkada bugünü konuşuyordu. Masaların önüne geldiğimizde geniş bir masayı seçtik. Sandalyeye kurulurken yanıma Jennie,onun yanına ise Jungkook oturmuştu. "Jisoo,bugün olanları duyalı çok olmadı. Salak Jihoon iyi sinirlendirmiş insanları yine."

"Sorun değil Rosé,geçti gitti."

"Biz Jin'i beklemeyelim. Odun toplamaya vermiştir kendini."

Aç kalmamamız için sunduğum öneriye beraber herkes kalkıp yemeklerini almıştı. Bir tabak da Seokjin'e yapıp masaya yürümeye başladım. Masaya vardığımızda herkes yemeklere gömülse de ben bir lokma dahi yiyememiştim. Seokjin olmadan çok rahatsız oluyordum. "Kızım yesene,bizim Apollo gelir birazdan."

"Geçmiyor ki boğazımdan."








Üç saat geçmiş fakat Seokjin gelmemişti. Sıcak çayı bir kez daha üfleyerek yudumladım. İleride Hyunsuk'un ortalıkta koştuğunu görmemle kaşlarımı çattım. Yanımdaki arkadaşlarım da olayı anlamaya çalışırken Hyunsuk çoktan karşımızdaydı.

"Nerede o ikizin olacak piç?!"

Bana bağırdığında irkilerek geriledim. "Hop! Karşında kadın var,kendine gel."

"Kes çeneni Jungkook. Jiwon saatlerdir yok,sizin egoist de aynı şekilde. Tanrı bilir ne yaptı Jiwon'a."

"Kendine gel! Seokjin ne yapabilir Jiwon'a?"

"Arayın,neredelerse gidelim. Geri dönünce hesabını ağır ödeteceğim o Seokjin'e."

Normalde ona bağırmam gerekse de dediğini yapıp Seokjin'i aradım. Hat çalmıyordu bile.

"Çalmıyor,beraber olduklarını bile bilmiyoruz."

Endişe beni de sarınca derin bir nefes verdim. Burayı biliyordu,kaybolamazdı.  Jungkook telefonla bir numarayı tuşlamıştı.

"Namjoon,Seokjin yanında mı?"

"Değil mi? Saatlerdir yok ortada,Jiwon da yok üstelik. Bir gelsene dışarı."

Telefonu kapattığında beni artık tutmayan bacaklarımla beraber yere yığıldım. Dağlık alanda,birbirlerini itmiş olabilirlerdi. Taş ile birbirlerine zarar vermiş olabilirlerdi. Aklıma değişik senaryolar gelmesiyle ağlamaya başladım.

"Seokjin burayı biliyor,kaybolması imkansız. Jiwon'un ona zarar vermediğini kanıtlayabilir misin?!"

Ağlayarak konuştuğumda Jungkook elimi sıktı. "Sakin ol,gelirler elbet." Uzaktan Namjoon gelirken biraz rahatladım. Adımlarını hızlandırdığında yanında Moonbyul da vardı.

"Seokjin sana bir şey demiş miydi Joon?"

"Hayır,odun toplayacaktı en son. Biz de Moonbyul ile biraz uyuduk. Görmedim saatlerdir."

Kafamı salladığımda sessizce ağlıyordum. Seokjin hayalini kurup bununla yatıp kalktığı gezide kaybolamazdı değil mi? Burayı herkesten iyi biliyor olmalıydı üstelik. Taehyung'un uzattığı eli tutup ayağa kalktım.

"Hocalara haber verdiniz mi?"

"Verdim ben."

Seokjin ve Jiwon neredeydi ve ne yapıyorlardı,bunun bir an önce bitmesi için gözlerimi kapatıp tüm bunların bir rüya olmasını diledim.

Seokjin neredeyse elbet gelirdi.








Oy ve yorumlarınızı unutmayın,sevgiler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oy ve yorumlarınızı unutmayın,sevgiler.

-baeforgi.






 

save your tears|vsooWhere stories live. Discover now