49;"Kalbimin yaz'ı "

Start from the beginning
                                    

Ekranda gösterilen arama ile nefesim sıklaştı. Sanki onunla daha önce konuşmamışım gibi davranıyordum.

Kendine gel Mahur!

Her zaman konuştuğun gibi olacak.

Derin bir nefes içime çektim, odada oksijen kalmadı sanırım.
Telefonu açıp kulağıma dayadım.
Melodi gibi olan sesi kulaklarımı doldurdu hemen.

"Mahur"

Kendime gelip konuşmayı cevapladım.

"Miraç efe" karışıklıklı isim getir Mahur toparlanma şeklin mükemmel!
Derin bir nefes aldı Miraç. Bir süre susunca bende onun konuşmasını bekledim.

"2 hafta oldu, ama bana 2 ay gibi oldu be güzelim." Bu çocuk dünyaya beni tepe taklak etmek için gelmiş.

"Özledim... Seni istemeye geleceğim az kaldı." Demesiyle dumura uğradım. Ne! Ne! Ne!

Abim beni kesecek, babam beni gömecek. Ahey ahey!

"Miraç efe'ciğim iyi misin sen kafana birşey düşmedi değil mi? Yoksa bunun başka bir açıklaması olamaz.
Abim seni de benide kıyma yapacak.
Kendine gel sen Miraç efe'sin aptallık etme!" Dediğimde karşı taraftan gelen kahkaha sesi ile bir ara içim gitti. Ama hemen toparlandım. Ya benimle dalga geçiyor birde pislik!

" Ne gülüyorsun ya komik birşey mi var? doğrular bunlar koçum!" Dediğim de daha da güldü. Ya bu çocuğun ayarları ile kim oynadı Ayol!

" Anlaşıldı Rüstem abi." Dediğinde dayanamadım bu kez kıkırdadım.

"Miraç ya!"sessizlik ortama hüküm kurunca, bende ona eşlik ettim.

"Konuşmanı çok özledim." Yutkundum. Valla bak şuracıkta ölüp giderim sonra bensiz kalırsın çocuk!

"İsteme dedin en son." Onunla evlenmeyi tabiki de istiyordum ama bir anda öyle söyleyince korktum. Daha 18 yaşındayım. Önümde üniversite var ve daha önemlisi, evlenmemiş bir ablam var. Ha abimi de unutmamak gerekiyor.

"Onu seni rahat konuşturabilmek için söyledim." Ha iyi bakalım.

"İşe yaradı mı bari." Dedim somurtarak.

"Hemde çok. o güzel çenen dünden razıymış." Kaşlarım çatıldı.

"Hey hey! Çeneme laf ettirmem." Dedim, sinirle. Gülecek sanmıştım ama sanki boğuluyormuş gibi bir ses çıkmıştı.

"Miraç efe boğuldun mu sen?" Dediğimde bu böğüre böğüre güldü. Tependen baskınlar emi Miraç efe!

Sinir şey!

"Kapatıyorum ben." Dediğim de anında gülüşü kesildi. Ciddi ses tonuyla konuştu.

"Ne kapatması! özür dilerim tamam. Sadece seninle konuşmak beni çok mutlu ediyor. Fazla tatlısın bir çocuk gibi..." Dediğinde bende ki kalp atmayı unuttu galiba.

" Kalbim durdu sanırım" dedim mırıldanarak.

"İyi misin?" Bomba gibiyim anlatamam.

"E-evet" hay ben titreyen bu sesime!

Gözlerimi sıkıca yumdum ve kalbimin eski ritmini almasını bekledim. Takii Miraç efe tekrar konuşana kadar.

" Kalbimin yaz'ı, bir daha hiç kalbime kış'ı getirme olur mu?" Sonrası kendimi yerde buldum lan!

"Ah" diye kafamı ovdum. Ne diye önündeki çantayı görmezsin ki tabii Miraç efe'nin de katkısı yok değil.
Öyle bir anda denir mi böyle şeyler.

"Seni seviyorum" dedikten sonra telefonu kapattı. Benim utandığımı bildiği için telefonu kapatmıştı.

O, çok güzel kalpli bir adamdı.

________________________

Ben hülyalı hülyalı dalmışken yüzüme atılan yastıkla irkildim. "Ne oluyor be!" Diye çemkirdim.

" Bakışların hiç hayra alamet değil." Diyen sarmaya kötü kötü baktım.

"Sanane be!" Diye çirkefleştim. Utandırdı namussuz beni.

"Sen utandın mı?" Saçlarımı hepsini yüzüme çektim. "Hayır" dedim hemen. Bana güldükten sonra telefonuna odaklandı.

__________________ Bölüm sonu ♥♥

Miraç efe minnoşum ve Mahur'un konuşması ve sizin "ayy" sesleriniz sjskdkkdkdkkdkd

Evet ikili agucuk bugucuk konuştular skskdkkdk

Neyse size bol yorumlar.

Profilim den diğer kitaplarıma da bir şans verirseniz happy olurum.

Kitabım ilgini çekiyorsa pamuk eller klavyeye etiket attıp okuyucu bulun gıı bana heheh.

Görüşürük 💕

Buldum seni! | TextingWhere stories live. Discover now