İstanbul Beyefendisi /Yarı Texting

İST. B/48

Kulağıma taktığım kulaklığı çıkartırken ellerimi havaya kaldırıp esnedim.

Mete ve Suat da hala uyuyordu. Ali ise biraz önce sınıftan çıkmıştı.

Benim gibi yeni uyanan Emre de ağzının arasından "günaydın kanka" dedi.

"Günaydınn." Diye gülümsedim.

Matematik dersinde uyumak kadar zevk veren bir şey var mıydı?

Kafamı çevirdiğimde Yiğit yerinde yoktu. Onlardan kimse yerinde yoktu.

"Lavaboya gidiyorum." Diyerek yerimden kalktım.

Ayaklarımı sürüyerek sınıftan çıktığımda yine ayaklarımı sürüyerek lavaboya girdim.

Kabinlerden birisine girdiğimde işlerimi hallettikten sonra tam çıkacakken duyduğum sesle yerimde kaldım.

"Nasıl berabat bir dersti." Dedi Derya.

"Sorma Yiğit ders bitene kadar notlar aldı ben uyuz oldum onun yerine." Diyen ise Ilgındı.

Beynimde yerlerinden hoplayan tilkilerin yanına şeytan da karışınca klozetin üzerine oturdum ve dinlemeye başladım.

"Evet o çocuğu asla anlayamıyorum nasıl dayanıyor?"

"Bilmiyorum onu boşver de okul çıkışı bak konuştuğumuz gibi tamam mı? Anılı ikna et çoğunluk onaylarsa Yiğit de gelir." Dedi Ilgın.

Çeşmeyi açtıklarında kapıya daha çok yaklaştım.

Nereye gidecekti bunlar?

"Geleceğini sanmıyorum. Okul çıkışı İlkeyle ders çalışıyorlardı en son."

En son...

"Ah, gerçekten mi? Bir yerden uzaklaştırıyoruz başka bir yerden yapışıyor çocuğun yakasına."

Ben mi yapışıyordum?

Belki biraz olabilirdi eskiden ama konuşmuyorduk bile ne zamandır.

Derya kahkaha atarken "Ezik." Dedi.

Sesleri uzaklaşırken yerimden kıpırdamadan konuşmaları baştan düşünmeye başladım.

Derya ile okulda hep beraber olmamıza rağmen dışarıda pek görüşmezdik fakat bana karşı düşüncelerinin böyle olduğu hiçbir zaman aklımın ucundan geçmemişti.

Yanlış duymuşumdur. Derya değildir diye defalarca yerimden kalkmadan tekrar tekrar düşündüm fakat oydu işte. Yanlış duymamıştım.

En sonunda kabinden çıktığımda çeşmeyi açarak elimi yüzümü yıkadım.

Burçin de mi öyle düşünüyordu?

Peki ya Yiğit?

Bileğimdeki tokayla saçlarımın hepsini bağlarken aynaya hiç bakmadan lavabodan çıktım.

Yavaş adımlarla sınıfa geldiğimde ders zili daha yeni çalıyordu.

Gözlerim direk cam kenarına kaydı.

Derya ve Ilgın birbirleriyle konuşarak gülüşüyorlardı. Burçin de konuşmalarına katıldığında o da gülmeye başladı.

Anıl ortalıkta yoktu. Yiğit'e baktığımda ise bakışlarımız karşılaştı. Kaşları çatıktı ve sorgularcasına bakıyordu.

Acaba benim gözlerime de cevap olarak kırgınlığım yansımış mıydı?

Gözlerimi ondan çektiğimde duvar kenarındaki yeni arkadaşlarımın yanına gittim.

En azından hakkımda iyi düşünen atkadaşlarımın yanına..

Evet molam bitti ve yine kaçıyorum😂😊

Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

Seviliyorsunuuuz😘