[TAMAMLADI]
Kara denize benimle yüzmeye gel..Benimle gel,benle düş,bırak buna değsin..
Abis
-Deniz veya okyanuslarda güneş ışığının ulaşamadığı en derin kısım,yer.
Sanırım ,çok fazla su yuttuğu için hayal görüyordu.
Turkuaz beden yaklaşan dalgaya omzunun üzerinden baktıktan sonra büyük elinin sivri, aralarında yüzgeçler olan parmakları arasında tuttuğu, ince belin sahibine döndü."Nefesini tut."
Ekim adamın konuşması ile afallarken, dediği gibi derin bir nefes aldıktan sonra nefesini tuttu ve gözlerini sıkıca kapattı bununla beraber suya girmişlerdi.Turkuaz beden,çocuğu sıkıca tutarak tüm hızıyla yüzmeye başlarken dalgaların etkisiyle denizin içi kararıyor ve basınç oluyordu.
Kısa bir süre sonra yüzeye çıktılar.Ekim derin bir nefes alarak öksürürken, kendisini kayalığın üzerinde otururken buldu.Taşlar üst üste binerek küçük bir saklanma yeri oluşturmuştu.Ekim kendisini geriye ittirerek boşluğa girereken,onu kurtaran adam elleriyle iki yandan destek almış ve deliği kapatacak kadar yükselmişti.
Dalgalar,kalkan olan bedenin sırtına çarparken sadece sıçrayan ve kenarlardan içeriye giren sulardan dolayı ıslanıyordu Ekim.Oturduğu yere sinerken omzunun üzerinden arkasına bakan uzun,yapılı bedeni detaylıca incelemeye fırsatı olmuştu.
Kollarında uzun, saçlarının renginde yüzgeçler vardı.Kulakları farklıydı onlarda yüzgece benziyordu..Yani tam olarak neye benzediklerini anlayamamıştı.Vücudu turkuaz tonlarından oluşuyordu.elleri büyüktü,parmakları sivri ve uçlara doğru gittikçe turkuaz rengi koyulaşıyor en sonunda siyaha dönüyordu.Kendisini yukarıda tutuğu için belinden aşağısında bacakları olmadığı, onun yerine kuyruk olduğu belli oluyordu.
Ekim şokla adama bakmaya devam ederken 'O bir deniz kız-Erkeği mi?'Diye soruyordu kendi kendine.Bir dalganın etkisiyle daha sular uzun bedene çarmış, bazı damlacıklar ise sıçrayarak minik bedenin yüzüne gelmişti.Ekim irkilerek gözlerini kapatıp tekrar açtığında yeşil irisleri, parlayan sarı gözler ile kesişmişti.
Deniz erkeği (?) gözlerini kısarak, kayalıklara sinmiş bedene yaklaştı.Biraz öyle durduktan sonra sivri ama baya sivri dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi."Merhaba insan!Ben Dorian,senin ismin ne?Aslında ismini tahmin edebilirim,etmemi ister misin?Bence istersin..Hmmm..İsmin şey mi,şey..Iı..Bulamadım ismin ne?Tanıştığımıza çok memnun oldum-Ama bekle daha ismini söylemedin, ismin ne?"
O kadar heyecanlı ve hızlı konuşmuştu ki ne olduğunu idrak etmeye çalışan zavallı Ekim öylece kalakalmıştı yarım saniye boyunca, ardından adamın hala bozulmamış gülümsemesine bakarak "Ekim.."Diye mırıldanmıştı.
"Tanıştığımıza memnun oldum Ekim!Bir karides kadar güzel olduğunu biliyor muydun?Yanlış anlama karides yemiyorum, hatta onlarla iyi anlaşırım!Karides arkadaşlarım var.İsimlerini biliyor musun?Bak şimdi ilki numara bir,sonra numara iki ve numara üç ve numara dört...Ve yüze kadar böyle gidiyor.Harika isimler değil mi?"Dorian konuşmasının sonunda dişlerini göstererek gülümserken, çocuğa baktı beklentiyle.
Ekim, değişik adamın bu çocuksu heyecanı ile ister istemez gülerken Dorian'ın gözleri dudaklarına kaymıştı."Evet,harika isimler."Diyerek kıkırdamaya devam etti Ekim,dalgın dalgın dudaklarını izleyen adamın büyük bir dalganın etkisi ile üzerine düşmesine kadar.
∘˚˳°∘˚˳°
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
