☽︎|Pardon: 26. Bölüm|☾︎

1.7K 140 86
                                    

Şüle bir ortam*-*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şüle bir ortam*-*

0543#: Rüya,

0543#: Yalvarırım dinle beni.

0543#: Güzelim dinlesen bir,

0543#: Anlayacaksın,

0543#: Yalvarırım Rüya,

0543#: Yapma bize,

0543#: Çok seviyorum yapma.

0543#: Gör artık beni.

0543#: O kız yalan.

0543#: Unuttum gitti.

0543#: Nolur etme Rüya'm.

0543#: Benim güzel meleğim n'olur bak bir.

0543#: Aklında ne varsa sil,

0543#: Benim dünyam senden ibaret birtaneciğim.

0543#: Kıyma bana,

0543#: Bana acımıyorsan kalbime acı.

Bu kişiyi engellediniz.

"Ne diye zorluyorsun Alaz ne diye zorluyorsun!?"

Amine yanı başımda oturmuş kolumu sıvazlıyordu.

"Kabul etsen Rüya. Belki gerçekten seviyordur."

Üzgünce iç çektim.

"Ya sevmiyorsa Amine. Ya ben ona evlenene kadar inanırsam ve belki evlenince anlarsa. Ben kırılmaktan korkuyorum. Onu sevdiğinden ayırmaktan korkuyorum."

Amine sessizce mırıldandı. "Peki ya sen onu senden yani sevdiğinden ayırıyorsan?"

Sustum. "İhtimallere tutunarak yaşayamam, yaşayamayız."

Yine ağladım Amine'nin omuzunda saatlerce. Amine sessizce omzumu sıvazladı.

"Hadi Rüya kalk yeter için dışına çıktı ağlamaktan salak kızım."

En son dayananamamış olacak ki omzundan kaldırdı beni.

"Kızlar geliyor kız günü yapmaya bize gideceğiz. Kalk hazırlan ben de annenden izin alacağım."

Amine itiraz etmez bir tavırla odadan çıktı. Bir süre sessizce bekledim. Biraz dışarı çıkmak iyi olacaktı sanırım.

Feracemi giyip siyah bir eşarp geçirdim kafama. Odaya parlayan gözler ile giren Amine'den annemin izin verdiğini anlamıştım.

Amine elindeki poşete dolabımdan pijama takımı ve bir kaç ihtiyacımı koymuştu. İşi bitince beraberce odadan çıktık.

"Emir de gelmek istedi ama izin vermedim."

Kafa salladım, iyi ki izin vermemişti. Rahatça kızlara anlatamazdım olan biteni. "Kalsın kalsın ders çalışır hem."

Anneme çıkacağımızı söyleyip evden ayrıldık. Asansöre bindiğimizde aynadaki yansımamla göz göze geldim.

Çökmüş göz altları rengi solmuş yanaklar dişlemekten berelenmiş dudaklar. Berbat görünüyordum.
Amine daha fazla kendimi incelememi doğru bulmamış olacak ki aynaya bakan bedenimi kendine doğru çevirdi.

"Madem çocuğu kendin bıraktın kendin toparlanacaksın o zaman. Yok öyle istemiyorum ama yıkıldım ayakları. Bugün evde son kez dağılıyoruz. Yarın yeniden kalkma günümüz."

Sessiz kaldım. Asansör durduğunda binadan ayrıldık. Kapının önünde kızlar dizilmişti.

Nuriye hemen bana sarılırken elindeki poşeti salladı. "Sütlü sana sütlü nuriye aldı."

Gülümsedim. İyi ki böyle arkadaşlara sahiptim. En kötü olduğum anda bile beni nasıl güldüreceklerini biliyorlardı.

Yürümeye başladığımızda Duygu ile Berna tüm şebekliklerini konuşturuyorlardı.

"Berna düşeceksin. Gelinsiz kalacağız."

Nuriye'nin dedikleri üzerine Berna kızarmış usulca Amine'nin arkasına saklanmıştı.

"Sırf sen benim görümcem olma diye evlenmeyeceğim abinle."

Kızlar sessiz koro halinde güldüler.

Ardından Suzan öylesine konuşur gibi bir şeyler söyledi ama amacı belliydi. Nuriye'nin moralini bozmak.

"Sütlü senin yüzünden abin Berna ile evlenemezse seni evden atar."

Nuriye bir kaç dakika düşündü ardından üzgünce dudak büktü. "Doğru ya. Ne kadar kötü bir abim var."

Amine'nin evine giderken bir daha konuşmadılar. Bu da işime gelmişti tabi. Arkada rahat rahat depresyona girebilmiştim.

Amine'lerin evine girdiğimizde hepimiz feracelerimizi bir yana fırlattık. Amine'nin odasına doluşup pijamalarımızı giydik. 

"Eee kaç gündür Rüya'ya ne olduğunu anlatmıyorsunuz. -İki gün oldu- Dökülün."

İstenilen ortamı kurduğumuzda Duygu meraklı bakışlar ile beni süzüyor Amine ise kızların aldığı abur cuburu ortaya seriyordu.

Benim anlatamayacağımı anlayan Suzan beni dizlerine yatırdı kızlara bir bir yaşadıklarımı anlattı.

"İşte böyle bizim salak kız da bunun için iki gündür perişan."

Duygu üzgünce dudak büktü. 

"Ama sen aşık olmuşsun."

Bir an gözlerim irileşirken şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.

"Nasıl ya ben aşık olmak?"

Duygu bana garip bir ifade ile baktı. "Bildiğin aşık olmuşsun."

Başımı tekrar Suzan'ın dizlerine gömerken sıkıntılı bir "Af," dedim. 

Oysaki ben sadece ona karşı sevgi beslediğimi zannediyordum.

Ama salak ben ve salak kalbim Alaz'a aşık olmuştuk.

"Şimdi gel de bu aşktan kurtul."

Ah salak kız sen düğün planları yap...

Nabersiniz^^

Ben eyiyem eyi♥

Allah'a emanet olunn♡

"Güzel günler mazide kalmış,

Sıra daha kötü günlerde..."

Pardon Abla -TEXTİNG-Where stories live. Discover now