Sapık-ül Aziz: Sen kimsin?
Sapık-ül Aziz: Ne erkeğe yürümesi be!
Sapık-ül Aziz: Ne diyorsun sen?
Salağa mı yatıyor? Ben seni şimdi salak ederim gerizekalı şey!
Rüya: Diyorum ki,
Rüya: Az önce 'Seni seviyorum.' dediğin numara benim ERKEK kardeşimdi...
O sırada Ayşen Teyze telefonuna sarılmış oğlu Aytekin Abi'yi arıyordu.
Ayşen Teyze biricik oğluna bir tek beni gelin görüyor istememize rağmen hala inat ediyordu. Aytekin Abi evden hızlıca çıkarken Ayşen Teyze yalandan yüzünü buruşturmuştu bile.
Yok böyle gelin isteme çabası.
Aytekin Abi annesinin yanına telaşla çömelince beni görmüş annesinin ne yapmak istediğini anlamıştı. Yüzünü mahcupça eğdi. Annesine bir şey demeden içeri girdi. Annesi adına utanmıştı adamcağız.
Bu haline üzülsemde Ayşen Teyze'ye biri karşı gelmeliydi.
Sessizce Ayşen Teyze'nin yanından geçip gittim. Markete girdiğimde Necmi Amca'ya selam verip süt reyonuna ilerledim.
"Rüya,"
Elim süt dolabını açmaya gidemeden bana seslenen kişi ile elimi indirdim. Aytekin Abi'ydi.
"Efendim abi?"
Elini ensesine yerleştirirken utangaç bakışları etrafta dolaşıyordu. "Annemin az önce yaptıkları için kusura bakma, inat etmiş seni. Merak etme çok sürmeyecek bu tavırları. Bir kaç haftaya peşini bırakır."
Seni gidi yere bakan yürek yakan.
"Biri var," dedim 'r'leri bastırarak. "Kim?"
Aytekin Abi'nin yanakları kızarmıştı! "Abi kim söylesene!"
Dudakları aralandı sonra tekrar kapandı ardından "Patronumun kızı." dedi.
Cafer bez getir.
Dudaklarımdan bir 'hih' nidası döküldü.
"Anam senin dilin ne söylüyor Aytekin Abi?"
Aytekin Abi işaret parmağını dudaklarına dokundurarak susmam için uyarı verdi.
"Bir kaç haftaya kalmaz anneme açıklayacağım. Nolur o zamana kadar dayan Rüya. Olur mu?"
Kafamı onaylar biçimde sallayınca Aytekin Abi beni Allah'a emanet edip yanımdan ayrıldı. "Necmi Amca Rüya'nın alacakları benden sakın para alma. Ha birde üç tane çikolata alsın."
Bilerek bağırarak söylediklerine göz devirdim. Neydi rüşvet mi veriyordu? Alırdık intikamı bir gün.
Marketten alacaklarımı aldım Necmi Amca'nın zorlaması ile bir kuruş ödemeden çıktım.
Eve girdiğimde annemle babam beni kapı önünde karşılamıştı. "Kızım biz babanla biraz çıkmaya karar verdik. Yemek ocakta hazır. Isıtın yiyin."
Evet be. Şimdi net 5 saat ev rahattı. "Tabi tabi siz gezin biz kendimize bakarız. Hatta ben sizi tutmayayım."
Kapının önünden çekildiğimde annemgil evden çıktı. Çıkmadan önce yaptığı nasihatlere başlamadan kapıyı kapatmış, ekmekleri kardeşime vermiş, eşarbımı çıkarmıştım bile.
Oh be, hayat varmış.
"Abla ben yemeği yedim senin yemeğini de tabağa koydum. Gidip ders çalışacağım."
Mutfaktan çıkan kardeşime 'hıhı' tarzı garip bir ses çıkartıp koltuğa iyice yayıldım. Tam mayışmışken eteğimin arka cebindeki telefon titredi. Umursamadım.
Art arda beş kez titreyen telefonum bayarken hırsla cebimden çıkardım. Mesajlar Sapık'tandı.
Sapık-ül Aziz2: Hey ismini bilmediğim kız,
Sapık-ül Aziz2: Ey güzel bayan,
Sapık-ül Aziz2: Hanımefendi,
Sapık-ül Aziz2: Zahmet olmazsa,
Sapık-ül Aziz2: İsminizi öğrenebilir miyim?
Sapık-ül Aziz2: Çünkü şu an her ne kadar mağdur sen gözüksende,
Sapık-ül Aziz2: İsmini bilmediğim bir bayanla yazışan benim:(
Rüya: Rüya,
Rüya: Adım Rüya.
Sapık-ül Aziz2: Söylesen ölür müsün?
Sapık-ül Aziz2: Hadi söyle!
Sapık-ül Aziz2: Bir dakika,
Sapık-ül Aziz2: Oha!
Sapık-ül Aziz2: Adın çok güzelmiş.
Rüya: Teşekkür ederim.
Sapık-ül Aziz2: N'apıyorsun?
Rüya: Sen yazmadan önce uyku moduna girecektim.
Rüya: Ama kara talihe bak ki mesajlar bir rahat bırakmadı.
Sapık-ül Aziz2: Şey kusura bakma,
Sapık-ül Aziz2: Bilmiyordum.
Rüya: Nereden bilebilirsin ki djmdmfşdşdşdp.
Rüya: Sorun değil.
Rüya: Benim çok uykum var,
Rüya: Allah'a emanet ol.
Sapık-ül Aziz2: Sende,
Sapık-ül Aziz2: İyi uykular.
Bölümü sevemesem de attım. Kxmcöcşxçxçxşd.
İlk teravihler de kılındı. Allah kabul etsin :")
Hayırlı Ramazanlar diler sahurunuzu güzel geçirmenizi temenni ederiz.
