𝐚𝐟𝐭𝐞𝐫 𝐚 𝐥𝐨𝐧𝐠 𝐭𝐢𝐦𝐞

4.9K 244 126
                                    

Uyarı; Hermione'un kedisini biliyorsunuzdur, hah o sizsiniz işte. Animagus haliniz, Peter 12 Muggle'ı öldürüp kendi parmağını kestiği gün sizide öldürdüğünü zannediyordu. Neyse daha fazla spoi yok.

---𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤

Harry, sitemle etrafına baktı. Ailesinin ölümünden sorumlu kişi Sirius Black'in, bir de vaftiz babası olduğunu öğrenmek sinirlerini uzun zamandır germeye yetiyordu. Hermione, Ron ve Harry ikilisi ile uzun zamandır konuşmuyordu. Konu Scabbers'dı, Ron'a göre onu Crookshanks yemişti.

Hagrid, Şahgaga'nın aldığı cezaya üzülürken kapının çaldığını duydu. Harry, Ron ve bir de mutsuz bir şekilde Hermione buradaydı.  "Burada ne işiniz var çocuklar, sizi biri görebilirdi!"
Hagrid onlara söylenirken, çocuklar içeri girdi. Hermione küçük bir çığlık attı, "Ron s-scabbers... burada!"
Ron hızla atıldı, zayıflamış, çelimdiz faresini görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.
Hagrid, onlara bir yeşil çay ikram etti ancak paniğe düşmeleri uzun zaman sürmedi. Sihir bakanı ve Dumbledore'un sesleri, gittikçe yaklaşıyordu. Harry, Ron ve Hermione'u hızla pelerinin altına çekti. Hagrid, onları arka taraftan çıkarırken rahat bir nefes verdi.

Hızla uzaklaştılar, ancak Scabbers rahat durmuyordu. Ron'un elinde çırpınıp duruyordu, Hermione ona sessiz olmasını söylediysede bu bir işe yaramamıştı. Ron Scabbers'i, cebine koydu ve sinirle soludu. Ancak, birden Hermione'un kedisi Crookshanks sinirle tıslıyor ve Ron'a bakıyordu.

Tam o anda, bir ses duydular. Tıpkı bir baltanın taşa vurulma sesi gibi, Hermione bakışlarını hızla Hagrid'in kulübesine çevirdi. Gördükleriyle, hızla gözlerini yumdu ve Ron'a sarıldı.
Ron onu teselli etmek için, sarılışına karşılık verdi.

Tam o anda, Harry gri bir çift gözle göz göze geldi. Köpek hızla Ron'un üzerine atıldı, Ron acıyla bağırdı ve kısa bir debeleşme yaşandı. Siyah köpek, Ron'un bacağından ısırdı ve onu sürükleyerek götürdü. Ron'un acı dolu çığlıkları, Hermione ve Harry'i kendine getirmişti. Hermione korkuyla bağırdı, "Bir şeyler yap Harry, çabuk." Ancak, tam yanlarına inen bir dalla Harry donup kaldı.

"Bu şamarcı söğüt Hermione, bak!"
Hermione başını o tarafa çevirdi, Şamarcı söğüt tekrar bir dalını onlara saldırmak için atmıştı ancak Crookshanks hızla atıldı, ağacın gövdesinde bir şeyler yaptı.

"O köpek girdiyse, bizde girebiliriz hadi!" Önce Harry atıldı, biraz eğildi ve kayarak ağacın içerisinden gitti. Hermione peşinden atladı. Harry, "Lumos," diye mırıldandı ve asasından çıkan ışıkla etrafa bakındı. Burası eski ve terk edilmiş bir evi andırıyordu. Mobilyalar vardı ancak hepsi biri onları parçalamış gibiydi, Harry ve Hermione ilerledi.

Ron'un inlemelerini duyabiliyordular, Harry "Nox" dedi. Asanın ucundan çıkan ışık söndü, şimdi sadece birbirlerini karanlıktan seçebiliyorlardı. Crookshanks hızla aralarından geçti, kapının kenarındaki oyuktan içeri girdi. Harry ve Hermione son kez birbirlerine baktılar, başlarıyla birbirlerine onay verdiler ve ellerinde asalarıyla kapıyı hızla ittirerek içeri girdiler. Perdeleri tozlu olan görkemli bir dört direkli karyolada
Crookshanks yatıyordu, onları görünce yüksek sesle mırladı. Yanında, yerde Ron durmuş, garip bir açıyla kıvrılmış bacağını tutuyordu.
Harry ve Hermione ona doğru koştular.
"Ron,iyi misin?"
"Köpek nerede?"
"Köpek değil!" diye inledi Ron.
"Harry, bu bir tuzak -"
"Ne?-"
"Köpek o... o bir Animagus..."
Ron, Harry'nin omzunun ötesine bakıyordu. Harry hızla döndü.Gölgelerin içindeki adam, bir anda kapıyı arkalarından kapattı.
Kirli ve gür, keçeleşmiş saçları dirseklerine kadar uzanıyordu. Derin, karanlık göz yuvalarının içinde gri renkteki gözleri parlıyordu. Sırıttığında,Harry onu bir yerden tanıyormuş gibi hissetti. Bu adam, Sirius Black'ti. Anne ve babasının ölümüne neden olan Sirius Black, vaftiz babası, ihanet eden arkadaş...

𝐭𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬 ; 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞𝐬 Where stories live. Discover now