"Oi, aptal. O kollarını çek..." Yuna bunun üzerine gülümsemiş ve Kaminari'nin ona göz kırptığını görmüştü.

Kaminari; Kirishima, Mina ve Sero üçlüsüne doğru ilerlerken Bakugo çoktan Yuna'nın yanına varmıştı.

"Ah, Bakugo beni kıskanmış. Duygulandım, bir saniye." Dedikten sonra sahte göz yaşlarını siliyormuş gibi yapmıştı.

Bakugo aynı anda hem göz devirip hem de sırıtmıştı. "Eve geç kalacaksın çarpık kanat. Gidelim."

"Bana çarpık kanat demeyi bırak artık..." Yuna yanaklarını şişirip Bakugo'nun koluna girmişti.

"O kullandığın ışık gücü kanatlarını çarpık gösteriyor, salak."

"Benliğime laf etme kirpi kafa." İkisi bu şekilde anlaşırdı genelde. Ve bu, onları asla rahatsız etmezdi.

Yuna'nın evinin önüne geldiklerinde Yuna gülümsemiş ve erkek arkadaşının yanağını öpmüştü.
Bakugo ondan birkaç santim kısa olan kız arkadaşına aynı şekilde gülümsemiş ve onun saçlarını karıştırmıştı.

İkisi vedalaştığında Yuna hızla evinin bahçesinden geçerek kapıya ulaşmıştı. Sırt çantasında taşıdığı ev anahtarını kilide yerleştirip kapıyı açmıştı.
İçeri girip ayakkabılarını çıkarmış ve ceketi ile çantasını vestiyere koymuştu.

Evin sessiz olmasını beklemiyordu.

Genelde babası bu saatlerde işten gelmiş olur ve televizyonu açardı. Annesi ise çoktan ev işlerini halletmiş ve aynı zamanda akşam yemeğini hazırlamaya başlamış olurdu.

Yavaşça ilerleyip ilk önce salona ardından mutfağa bakmıştı. Kimse yoktu.
Ama ona ne annesi ne de babası bir yere gidecekleri hakkında bir şey demişlerdi. Adımlarını üst kata yönlendirip odasına ilerlemişti.

O sırada ceketini askıya asmadan önce eline aldığı telefonu titremişti.

Kirpi Kafa kişisinden +1 mesajınız var.

Kirpi Kafa: Üzerini değiştir ve dışarı çıkalım.

Yuna: Sabır! Hazırlanacağım merak etme saatli bomba.

Kirpi Kafa: Yarım saate hazır ol çarpık kanat.

Yuna: Emir verip durma aaa-aa
Neyse emredersiniz komutanım!

Kirpi Kafa: Bipolar oldun da bizim mi haberimiz yok?
MFJDNJXNDJXNMD

Gözlerini devirdikten sonra telefonun ekranını kapatıp odasına ilerlemeye devam etmişti. Annesi ile babası onu ararlardı ne de olsa.

Odasının kapısını açtığında ilk başta burnuna rahatsız edici bir koku dolmuştu. Bununla birlikte kaşlarını çatmıştı. Odaya bir kez baktığında gözleri sonuna kadar açılmıştı.

Yerdeki kanlar ve yatağında yaralı, aynı zamanda yorgun gözlerle annesine bakan babasına bakmıştı.

"BABA!"

Babasına doğru ilerlemek için bir adım attığında sert bir cismi kafasının hemen arkasında hissetmişti. Elinden çekilen telefonu ile eş zamanlı olarak babasının sesini duymuştu.

"Melani, yapma lütfen."

Annesine dönmüştü bakışları. Elinde tuttuğu kanlı bıçağı bırakın üzerindeki kostüm onu, tamamen tanınmaz hâle getirmişti.

Annesi bir villian mıydı?

"Anne-"

"Dark Lady, şimdi ne yapıyoruz?"
Melani'nin yani Yuna'nın annesinin bakışları sevgili eşinde durmuştu. Elindeki bıçağa bakıp parmağı ile sivri ucuna hafifçe dokunmuştu.

"Yuna'yı ona götüreceğiz."

"Anne! Neler oluyor?! BABA İYİ MİSİN?!"

Babası oturduğu yerde hareket etmeye çalıştığı anda boğazına aldığı bıçak darbesi ile artık cansız olan bedeni yeri boylamıştı. Yuna kafayı yemek üzereydi, neler oluyordu!?

"Gücün patronun işine çok yarayacak kızım. Karşılığında milyoner olacağım. Her neyse, Lay, özgünlüğünü kullanıp burayı temizle. Parmak izi gibi küçük ayrıntılarıda silmeyi unutma sakın."

"S-SEN BABAMI ÖLDÜRDÜN! BUNU NASIL YAPARSIN!"

Yuna ağlamaya başlarken Melani onun ağzına, çalışma masasının üzerinde duran banttan bir parça koparıp yapıştırmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yuna ağlamaya başlarken Melani onun ağzına, çalışma masasının üzerinde duran banttan bir parça koparıp yapıştırmıştı. Kızının yüzüne küçümseyerek bakıp omuz silkmişti.

"Para her şeydir kızım. Şimdi, özgünlüğünün araştırılması için patron seni bir laboratuara götürecek,  güçlerinin artı ve eksi yönleri ortaya çıkacak," sonrasında elinde tuttuğu bıçağı belindeki küçük cebe yerleştirmişti. "Bir nevi sana iyilik yapıyorum, öyle düşün."

Başını iki yana sallamıştı. Her şey bir kâbus olmalıydı. Bu, bu onun annesi değildi.

Bir villian özgünlüğünü kullanıp etrafı temizlerken Melani Yuna'nın telefonunun ana ekranını açtı.

Yuna göz yaşı döküp olayları sindirmeye çalışmak dışında hiçbir şey yapamıyordu. Gücünü kullanamıyordu çünkü annesinin özgünlüğü buydu. Bulunduğu ortamdaki maksimum 15 kişinin özgünlüğünü kilitleyebilir ve istediği kişinin özgünlük kilidini açabilirdi.

Telefonu Yuna'nın da görebileceği bir konumda tutup mesajlara girmişti. Mesaj kutularına bakmıştı.

"Kirpi Kafa bu çocuğu sevmiştim, Min'aşk pembe uzaylı değil mi bu? Evet, o. Sonra... ❤Bakusquad❤ güzel grup ismi.
My Friends.. Oh, bütün değer verdiğin arkadaşların burada mı? Harika!"

Gruba girip gülümsemiş ve senin arkanda duran kişiye bakmıştı. "Her şey tamam mı?"

"Ev-vet Dark Lady."

Sonra diğer adama bakmıştı. "1 dakika içerisinde New York'ta olalım."

Sonra elindeki telefona geri dönmüştü. Mesaj yazmaya başladığında Yuna arkasındaki kişiden kurtulmaya çalışıyordu.

"Bak güzel kızım ne yazdım; Bir daha görüşmeyeceğiz, hayatınıza devam edin! Bence gayet güzel bir veda mesajı. Her neyse çok oyalandık, gidelim."

Yuna sadece o an içindeki bir şeylerin yok olduğunu hissetmişti. Umut? Mutluluk? Neydi bu bilmiyordu ama kalbini tamamen kaybetmiş gibiydi...

---------------------------------


Ama en sonunda Yuna'nın başına gelenleri öğrendik 😋 diğer bölüm yine 7 yıl önce olacak ama bu sefer Bakugo'nun neler yaşadığını göreceğiz
(*˘︶˘*)

Saygılar ve de sevgiler efenim <3


Be With Me ❧ Bakugo KatsukiWhere stories live. Discover now