IX. Kaçış

290 22 14
                                    

Medya'yı; hep Killua'yı Bottom yapıyorlar, ancak ben Gon'un Bottom olduğunu savunuyorum ve Wattpad'de geçenlerde, Gon'un bottom olduğu bir fanart buldum, beğendiğim için koydumm🌸

Derin düşüncelerin ardından, zincirleri kırmaya çalışan Machi'ye dönerek "Uvo'nun nasıl öldüğünü biliyor musun?" Diye sordum sakince.

Gözleri öfkeyle açıldı ve seni öldüreceğim der gibi baktı bana. Konuşmaya devam ettim "Bu zincirler Yemin üzerine kurulu. Örümcekler "Asla" bu zincirlerden kurtulamaz! Ve sen, sorularıma istediğim cevapları vermedikçe onları daha da sıkılaştıracağım. Sizin için ne yazık ki, sonun Uvogin gibi olucak."

Biraz daha kıpırdandı ve kurtulamayacağını gerçekten anladığında "Hadi sor bakalım sorularını velet." Dedi pes etmişlikle.

"Arkadaşlarım nerde?" Dedim ilk baş. "Bunu cevaplamayacağımı söylemiştim." Dedi acıyla gülerek.

"O ZAMAN NEDEN SORU SORMAMI İST-" derken zaman kazanmaya çalıştığını anladım.

"Sorduğum soruları cevaplamayacağını biliyorum. Bir tek sen zekisin sanıyorsun." Dedim ve Nobunaga'yla dövüşen Hisoka'ya seslenerek "Machi'yi de alıp gidiyorum Hisoka. Senin de acele etmeni tavsiye ederim. Sanırım örümcekler yolda."

Hisoka onaylar biçimde başını salladı ve zincirlerimle Machi'yi olabildiğince buradan uzaklaştırmaya çalışıyordum.

"Üzerinde takip cihazı var değil mi?" Diye sordum. Hayır diyeceğini biliyordum, ve öyle de oldu.

"O zaman yerimizi nasıl biliyorlar?" Diye sordum bu sefer. Cevap vermedi. Ve artık emindim "Cihaz nerde?" Diye tekrar sordum.

"Cihaz yok dedim ya!" Diyerek bağırdı. "O zaman bir önceki soruma cevap ver!" Dedim hiddetle. "Yerimizi bildiklerini bile söylemedim sen ne yaşıyorsun!" Diye bağırmasıyla, zincirlerimi canını daha fazla acıtacak şekilde sıkmam bir oldu.

"Planı Nobunaga'yla tek başınıza mı yaptınız?" Diye sordum alaycı bir gülümsemeyle. "Neden soruyorsun?" Diyerek soruma soruyla yanıt verdi.

"Diğerlerinin illa ki yerinizi biliyor olması lazım, değil mi?" Dedim. Bunu ilk baş düşünememiştim çünkü heyecandan kafamda, saçma ve gerçekçiliği daha düşük teoriler kuruyordum. Ve sanırım onun da kafası karışmıştı.

"Doğru. Yerimiz biliyorlardı ve muhtemelen oraya doğru geliyorlardı. Peki ya çip nerden çıktı?" Diye sordu.

"Kafa karışıklığıyla aklıma gelen ilk ihtimal Çip oldu." Dedim. Alaycı bir şekilde güldü. Ve zincirlerimi sıkılaştırdım.

"Geldiklerini nerden anladın?" Diye sorduğunda sinirlenmiştim. "Soruları sen mi soracaksın? Ben mi?!" Diye yüksek sesle konuştum.

"Tch!" Yaptı gergin bir şekilde. Üzerinde bir çip olmadığına göre şu an yerimizi muhtemelen bilmiyorlardı büyük ihtimalle. Ama Machi yaşan da söylüyor olabilirdi. Yalan söyleme ihtimaline karşı hiç bir yerde sabit durmuyordum. 10 dakikada bir mekan değiştiriyordum. Her durduğumuzda Gon, Killua ve Y/n'nin yerlerini öğrenmeye çalışsam da söylememekte ısrar ediyordu, ve bir kaç yumruk savuruyordum.

"Şimdi son şansın. Aksi taktirde seni, arkadaşların Kortopi, Pakunoda ve Uvogin'in yanına yollayacağım. Kalbine bir hançer yerleştireceğim ve sorduğum soru hakkında gerçeği söylemezsen öleceksin."
Dedim ve zincirli hançeri Machi'nin kalbine doladım.

"Öncelikle, bunun bir son olduğunu tekrardan hatırlatmak isterim. Şimdi söyle Gon, Killua ve Y/n nerde?!"

Machi olayın ciddiyetini anlamıştı ancak ne ihanet etmek, ne de ölmek istemiyordu. Takım için canlarını veren arkadaşlarına ihanet, yaşayanlara ihanet etmekten daha acı olacaktı.

"Öldür beni!" Diye bağırdığı anda hançerim kalbine hızla saplandı, ve kalbin etrafını saran zincirler, Machi'nin kalbini sıkarak patlattı.

Öldürdüğüm 2. Kişiydi. Uvogin'i öldürdüğümdeki acıyı şimdi de yaşıyordum. Ne de olsa bir canı almıştım.

Machi'yi de yakınlara bir yere gömdüğümde, Hisoka'ya yardım için ilk mekâna geri dönmeye koyuldum.

Varlığımı gizleyerek yavaş yavaş oraya yaklaştığımda Hisoka'nın aurasını sezemedim. Ve tüm örümceklerin auraları oradaydı.

Hisoka öldüyse veya gittiyse işim çok zor olacaktı. Kendimi tehlikeye atmam çok riskliydi. Ben ölürsem arkadaşlarım da yüksek ihtimalle ölecek, ya da işkencelere maruz kalacaktı.

En iyisi şimdilik oradan uzaklaşıp Hisoka'ya mesaj atmaktı.

Biraz uzaklaştığımda hemen Hisoka'ya mesaj attım. Anında geri döndü. "Ben iyiyim. Sadece hepsi gelmeye başlayınca kaçmış olabilirim🤗♡_♡"

Ölmemesine sevindim, çünkü örümcekleri yenebilmek için ne yazık ki ona ihtiyacım vardı.

Kısa oldu ama bitiriim burda bu bölümü. Her neyse umarım beğenmişsinizdir arkadaşlar💛🌼 Given Karakter tepkileri yazmayı düşünüyorum ama belli değil yazmayadabilirim. Bir tarafım daha diğer kitaplara bölüm atmıyorsun yeni kitap çıkarcan mk diyor ve sanırım o tarafım haklı xmöaözççwç





You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 21, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KURAPİKA⛓Where stories live. Discover now