~İyi okumalar~
Ruhumun derinliklerinde acı.
İnsan acısının icinde bir gün gecirir mi?
Bu hastane benim icimdeki aciyi tekrar bedenime sarmiş hali. Bu hastane tekrar beni acilarima gömdüğü yer,günlerce belki aylarca hasta olupta hastaneye ayak basmadiğim bir metre yakinindan bile geçmeye cesaret edemiyorken şimdi hastane odasindaydim. Hastalandigimda bile ailemin tüm israrlarina rağmen hastaneye gelmiyordum. Ama şimdi hastane odasindaydim. Sabah annemin söyledigi o cümleden sonra düşündum artik yolumu bulmam gerek dedim kendi kendime. Ailem için yapmam gerek Ama şimdi ben yolumu çizmeden hayat beni tekrar en başa getirdi. Korktugum yerdeydim dolan gözlerimi yumdum içimden "şimdi değil şimdi ağlayamam."dedim. Benim bir işiga ihtiyacim var yolumu aydinlatmasina . İşik bekliyordum beni karanligimdan cikartip "işte bu senin yolun buda senin küçük işik perin."diye ama bekledigim işik gelmedi. Karşimda uzanan bu kişi belki dakikalar önce adini ögrenmiştim ama tek ögrendigim onun adi değildi bir hastaligi vardi. Dakiklardir konuşmadan sadece tavani izliyordu. Bir kaç test daha yapmak icin kolundan kan almişlardi. Sağ kolu ignelerin girmesiyle moralmişti.Emre bu morluktan etkilenmiyordu bile aklinda ne varsa sadece onu düşünuyordu. Bir kaç defa sorduğum soralara kisa cevaplar vermisti."Birşey ister misin?"
"Hayir."Sesi sakindi.
"Yatağini kaldirmami ister misin? Rahat degilsen."Diye sordum oturduğum yerden dogrulup.
"Hayir."
"Arkadaşlarini aramami ister misin?" Moreli biraz düzelsin diye soru soruyordum.
"Hayir."Diyerek yüzüme bakti. Öyle bir bakişi vardi ki insani yaralar gibiydi.
"Bu sabah herşey çok güzeldi." Emreye baktiğimda karşi duvara bakarak konuşuyordu.
"Yeni bir iş buldum kendime aylar sonra ilk defa bir işim olmuştu.Artik annemin gündelik temizlige gitmesine gerek kalmayacakti. Annem mutlu olacakti ilk defa evde oturup oğlunu bekleyecekti. Ona söz vermiştim. Artik calişmayacaksin başkalarin evine gitmene gerek yok demiştim. Mutlu olacaksin dedim. Sabah temizlikte akşam evde yemek derdine düşmyeceksin sadece evde oturacaksin yüzün hep gülücek dedim. Verdigim sözü tutamadim." Diyerek dudagini isirdi.
"Ben hastayim belki ölecegim." Dediginde gözümden bir damla yaş geldi ve sinirlendim.
"Bu kelimeyi nasil bu kadar kolay söyleye biliyorsun?" Diye sordum başini hiç cevirmeden.
"Umut yok." Buruk bir ifadeyle konuşuyordu.
"Umut var duymadin mi doktorun dedigini hastaligin erken teşhis oldu. Tedavi görürsen iyileşe bilirsin." Başini cevirip umutsuzca bakti. Hiç birsey demeden öylece bakti. Ne o konuştu sonra ne de ben birşey diye bildim.
Onu anliyordum acisini anliyabiliyordum. Yaşadiklarini yaşiyacaklarini içindeki korkuyu gözlerindeki endişeyi. Her bir duyguyu hissediyordum. Gözlerindeki o caresizce bakişi biliyordum. Her sabah aynaya caresiz gözlerle bakiyordum. Alişmiştim yada zaman beni aliştirmişti. Caressizligi,korkuyu bedenin bu duygulari hissettigi zaman ne yapacagini bilemesin. Emre ne yapacagini bilmiyordu. Peki ben biliyor muyum? Sen biliyor musun? Ne yapacagin.
Sevdiğim bir söz vardir hep" Topraği yeşerten umuttur."'umut olmaza toprak neden yeşersin ki, şimdi sen söyle karşimda böyle uzanip caressizce yok oluşunu mu izleyeceksin? Yoksa yeşerip mutlu olmak icin umut mu edeceksin? Karar senin.
Telefonum titreşince cebimden cikartip gelen mesaja baktim.
Annem:
"Kizim nerdesin? merak ediyoruz seni kaç saat oldu iyi misin? Seni bir daha tek başina dişari cikartmayacağim." Mesaji okuyup cevap yazdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi
Teen Fiction"Kaderin oynadığı bir oyun değil bu. Bir tesadüf de değil. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Ya birlikte hayata tutunuruz ya da bu binadan birlikte atlar, ölürüz." Kış ayında yağan tane tane karın altında, bir binanın en üst katında, ölüme kucak aç...