33;"Ey beyaz ceylan"

En başından başla
                                    

" Birazdan görüşürüz Muaz ay- yani bey" ona tebessüm ettiğim de ellerini yukarı kaldırmış dua ediyordu. "Bana da dua eder misiniz Muaz bey" dedikten sonra içeri girdim. Harbi iyi vakit geçiriyordum böyle. sahra teyzenin etkisi sağolsun kadın te- demeden bunlar 'terliği' anlıyordu.
Kadının terlikle nasıl fantazileri varsa zavallı Muaz hemen dediklerimi yapmaya başlamıştı.

Hızlıca elbiselerimi değiştirip odadan çıktım. Teyzemi salonda göremeyince mutfağa çıktım. Terasa baktığımda orada oturmuş telefon konuşuyordu.
Rahatsız etmeden yanına geçtim. Yüzü gülüyordu. Eniştem ile konuşuyor olabilirdi, bende tebessüm ederek etrafıma bakındım. Hava bu kaç gündür gayet güzeldi. Teyzem son sözlerini de söyleyince telefonu kapattı. "Günaydın teyzoş" yüzü gülen kadına bakınca benimde yüzümde tebessüm oluşuyordu.

" Tünaydın canım, akşam çok çalıştın galiba saat 12.00" maşallah, gerçi akşam birde uyuyunca normal bu benim gibi uyukucu biri için.

" Evet geç uyuduğum için öyle oldu, eniştem ile mi konuşuyordun az önce" ellerimi tutunca ona baktım gülümseyerek. "Annen ile konuşuyordum canım ama merak etme şu bayılma olayını anlatmadım ama bu değil ki bir dahakine söylemeyeceğim artık kahvaltı yapmadan asla dışarı çıkmıyorsun! Senin için börek yaptım peynirli" teyzem nihayet nefes aldığın da kıkırdadım. "Tabi Merve sultan aynen dediğiniz gibi yapacağım" onuda güldürünce kalkmaya yeltenmiştim ama teyzem beni tekrar oturttu.

" Mahur Annen ile konuştum bir hafta daha birlikteyiz. Gökhanın işleri uzadığı için Annen izin verdi." Sevinçle teyzemin boynuna atlayınca kahkaha attı. " Deli kız yavaş" bir hafta bana sanki dünyaları vermişler hissini vermişti. Yudum, Melis ile daha fazla vakit geçirmek demek oluyordu bu. Zaten Mısra ile birlikte gideceğimiz için sıkıntı yoktu. Teyzemi yanağından öpüp mutfağa geçtim.

Hızlıca karnımı doyurmuş ve üstüne de bir kupa daha çay içmiştim. Teyzem benim bu halime gülüp salona geçmişti. Üzerime sadece mavi Siyah karışımı pançomu alıp "teyze ben çıkıyorum" dedikten sonra evden çıkmıştım. Karşı dairenin ziline basmadan Melis kucağıma atlamıştı.
"Günaydın bebeğim" göz kırıpınca güldüm. "Günaydın" ikimizde kol kola dışarı çıkmış arka çimenliklere kurulmuştuk. Melis zaten Mısraya haber verdiği için oda birazdan burada olacaktı.

Yudum da Muaz'ı alıp bize doğru geliyordu ama bu kez ikisi tek değildi. Yanında tayfanın diğer kısmı da vardı.
"Selamün aleyküm kızlar" Yudum kuş gibi cıvıldayınca selamını aldık.
Bugün Muaz'a ne yapacağımı henüz bilmiyordum. O yüzden mısra gelene kadar düşünürdüm.

Herkes bir köşede pinekleyince gözlerin hepsi bana dönmüştü. Timur denilen şahıs otuz iki dişini gözüme sokarcasına sırıtıyordu. Baran bey sanki komedi izleyecekmiş gibi önceden dudaklarını aralamıştı. Miraç efe ise düz bir ifade ile önüne bakıyordu.

" Eee" deyince Timur, hâlâ otuz iki dişini görüyordum onun.

"Eesi size sormalı hayırdır?" Dedim tek kaşım havada.

" Muaz'ımın cezası bitti mi yoksa" deyip dudak büzen çocuk beni affalatmıştı. Ne bu istek sanki sirkte maymun oynatacağız. Allah Allah!

" Timur!" Diyen Muaz resmen dişlerinin arasından tıslamıştı. Korkmadım değil bunun başından bir mısra gelir arkadaş!

" Mısrayı bekliyorum" dedim düz bir şekilde.

" Mahur yeter değil mi sence de" diyen şahıs tam olarak canına susamış olmalıydı. Sanane oğlum.

" Sizi ilgilendiren bir durum yok" dediğimde tek kaşı havalandı. Sinirlendi galiba miraç bey. Hayır yani ona Neyse.

" Muaz benimde arkadaşım" öyle mi?

" Güzel, o zaman ne duruyorsun sende ona yardım edeceksin" dedim meydan okurcasına eğer yapmaz ise hemen sahra teyzeye koşacaktım.

Kaşları çatılınca ayağa kalkmıştı. Bende korkmadığımı belli etmek istercesine önüne dikildim. Senden korkan senin gibi olsun.

" Etmeyeceğim. oda artık yapmayacak!" Dedi nokta koymuş gibi bundan sonra cümle kurmak yasak der gibi.

" Yapacak sende yapacaksın!" Dedim bende dişlerimi sıkarak. Ne olmuştu şimdi buna birdenbire gerçi bende bir anda sinirlendim. Bir adım atıp dibimde durunca affaladım. Geri adım atarsam korktuğumu düşünecekti. Ama ben Mahur Kan isem o da benim istediğimi yapacak!

" Yapmıyorum kızım ne yapacaksın!" Pençelerimi yüzüne geçirip kaçsam sonrada sahra teyzeye bana kızdı diye şikayet etsem nasıl olur? Yada çenem ile onu yere mi sersem?

" Neden burnunu sokuyorsun ki sen!" Bu ben, mısra ve Muaz arasında olan bir şeydi.

" Çocuk gibi davranıyorsun, emirlerin bana sökmez ufaklık" alayla kurduğu cümle beynime en şiddetli şimşeğini geçirmişti. Bu bana ufaklık dedi üstüne birde çocuk! Dişlerimi sıktıktan sonra gözlerimi yumdum. Melisin, "Eyvah!" Diyen sesini duymuştum.

Bundan sonra olacaklar benden sorumlu değildi.

Pançomu elime sarıp boks eldiveni gibi yaptım. Miraç bana tuhaf tuhaf bakınca hiç tereddüt etmeden boks maçını başlattım.

Ve yumruğum onun gözünde!

______________ Bölüm sonu ♥

Mahur yine yaptı yapacağını msmsnsnsk

Miraç efe Ne yapacak şimdi sizce?

Bu kez bölüm daha uzun oldu keyfini çıkarın 1061 kelime çok iyi bence ♥

Bol yorum da sizden bana gelsin ama^^

Allaha emanet olun💙

Buldum seni! | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin