BENİM'Kİ

24

Medyada araba var.

DENİZ AKAR

Korkarak, yanımda oturan Almilaya baktım. "Fren hangisiydi?" diye sordu tereddüt ederek. Gözlerim fal taşı gibi açılırken kemerime daha sıkı tutundum. "Ne demek fren hangisi?" dedim korkarak.

Almila, dikiz aynasından Nehire baktı, bana baktı ve bir anda gaza yüklendi. "Sadece küçük çaplı bir şaka yapmak istedim." dedi mırıldanarak. Rahatça nefesimi verip arkama yaslandim.

Nereye gittiğimizi katiyen söylemiyordu Nehir. Kemeri rahat bırakıp uçuşan saçlarımı topladım zar zor.

Siyah, üstü açık, mini cooper ile birlikte yolları geçiyorduk. Saçlarımız rüzgara aldanıp özgürlüğünü ilan ederken radyoda 4 yüz grubunun kız kıza şarkısı çalıyordu. Bağıra bağıra onu söylüyor bir yandan da Almilanin şakalarına maruz kalıyorduk.

İki saatlik yolun sonunda İzmir'den Bodrum'a gelmişdik. Kimsenin olmadığı, şehirden oldukça uzak bir plaja gelmiştik. "E ben bikini, mayo getirmedim." dedim üzülerek.

Salak, geri zekalı oğlanlar ortadan kaybolduğu zaman Nehir gaza gelip bize böyle bir izin vermişti kendince.

"Siz getirmediniz ama ben getirdim." diye böbürlendi Nehir. Gülüşüp aynı anda arabadan indik. Kendimi o kadar rahatlamış hissediyorum ki. Anlatılmaz yaşanır.

Nehir, Almila ile elimize çantaları tutuşdurdukdan sonra kabinlere ilerledik. Siyah küçücük bikini, onun üstüne giyilecek siyah tişört ve kısacık siyah şort. Nehir anlaşılan hepimizin tarzı ile hazırlamıştı çantaları.

Söylene söylene bikiniyi ve tişörtü giyip dışarı çıktım. Kızlarda çıkmıştı. Hepimizin bikini modeli aynı ama farklı reklerdeydi. Benimki siyah, Almilanin ki kırmızı, Nehrinki beyazdı.

Hayranlıkla kızları süzüp baş parmağımı gösterdim. "Mükemmel olmuşsunuz." dedim göz kırparak. "Sende mükemmelsin, siyah kesinlikle senin rengin." dedi Almila.

Birbirimizi övme faslımız bitince, Nehrin peşinden şenzlongların oraya ilerledik. "Şimdi önce burada güzelce rahatlayıp, eğlenip daha sonra da sürpriz bir konsere geçeceğiz." dedi Nehir heyecanla.

"Kimin konseri?" dedim meraklı bir sesle. Nehir bana bakıp gözlerini devirdi. "Sürpriz dedim ya." dedi mızmızlanarak. Gülüp kızların ortalarına geçtim ve kollarımı omuzlarına attım. "O zaman bugün eğlenceyi son dozuna kadar yaşayalım ve bugünü asla unutmayalım."
Almila, elini yumruk yapıp havaya kaldırdı. "UNUTMAYALIM." diye bağırdı.

Üstümdeki tişörtü çıkartıp bir yere fırlattım. Hiç kimse olmadığı için daha rahattim. Bodrum'da havalar ısınmaya başlamış ve insanlar çoktan yaz sezonunu açmıştı. Burası anladığım kadarıyla çok bilinmeyen bir yerdi.

Kayalıklara koştum, aşağı baktığımda neredeyse 10 metre vardı. Kızlar dehşetle bana bakarken havada bir takla atım ve bedenimi soğuk suya bıraktım. Hemen arkamdan Nehir, onun ardında Almila atlamıştı.

"Dördüncümüz olsaydı deve güreşi yapardık." dedim gülerek. Almila hâlâ suyun altından çıkmamıştı. Etrafıma bakınırken ayağımdan aşağı, denizin dibine çekildim. Almila tatlı tatlı gülerek bana bakıyordu. Gülüp omuzlarından daha aşağı ittim.