t h r e e

369 47 30
                                    

Hyunjin cumartesi günü uyandığında saat 12'ye yaklaşıyordu.

Ev sessizdi. Babası ve annesi tahminlerine göre çıkmışlardı, Yeji ise hafta sonunun verdiği rahatlıkla uyuyordu.

Hyunjin lavabodan çıktığında esneyerek yeniden odasına ilerlerken Yeji'nin baş ucunda bulunan komidindeki şarja takılmış telefonuna bildirim geldiğini gördü.

Anlık bir kararla kızın odasına girdi.

Kararan ekranı ana ekran tuşuna basarak yeniden açtı. Yeonjun'dan bir mesaj vardı.

Şu an Yoenjun'a Yeji olarak cevap verip aralarını bozmayı çok isterdi. Ama bu hem çok kolay bir galibiyet olurdu, hem de Yeonjun bunu asla yutmazdı.

Ayrıca telefonun şifresini de bilmiyordu. Bu Yeji'nin Hyunjin'den sır gibi sakladığı şeylerden sadece bir tanesiydi.

Yeji'nin yorganın dışında kalan elini tuttu ve baş parmağını parmak izini okutmak için tuşa götürdü. Birkaç denemenin ardından telefon açılınca mesaj kutusun girdi.

En üstte Yeonjun<3'dan bir mesaj vardı. Mesaja tıkladı.

"Dün dans salonuna gitmek hakkında konuşmuştuk, hatırlarsın. Hocayla konuştum. 3'ten sonra boşmuş. 2 gibi evinin önüne gelirim."

Hyunjin sinirle satırlarda gözlerini gezdirirken bir mesaj daha geldi Yeonjun'dan.

"Ayrıca hafta içi, okulda, sana biraz soğuk davrandım galiba. Özür dilerim. Sadece Hyunjin birkaç gün önce yanıma geldi. Bir şeyler saçmaladı, çok dinlediğim söylenemez gerçi ama can sıkıcıydı."

Ve bir bildirim daha.

"O yüzden canım sıkkındı ve senin de başını derde sokmak hakkında bir şeyler geveledi. Abine dikkat et Yeji."

"Seni seviyorum."

Hyunjin dilini dudaklarında gezdirdi gülerken. Sinirle elinde sıkmaya başladı telefonu.

Yeonjun'dan gelen bütün mesajları sildi. Telefonu da tamamen kapatıp eski yerine koydu.

Sessiz olmaya çalışarak odadan çıktı. Ama kendi iradesi dışında ayaklarını yere vuruyordu.

Geri odasına gidip yattı.

Bir süre telefonuyla ilgilendi. Koridordan adım sesleri gelince de yataktan kalktı. Yeni uyanmış gibi davranarak odasından çıktı.

Banyodan çıkmış kardeşine "Günaydın." diyerek mutfağa geçti.

Buzdolabından kahvaltı için bir şeyler çıkarırken aynı zamanda kendi kendine gülüyordu. Yaptığı şeyin oldukça çocukça olması bir yana, aptalcaydı. Ama Hyunjin bunu düşünmüyordu. Belki de düşünmek istemiyordu.

Kare kare dilimlenmiş ekmekleri tost makinesine yerleştirdiği sırada mutfağa Yeji girdi. Üstünde pijama olarak giydiği siyah tişörtünü ve gri eşofmanını çıkarmamıştı. Saçını ise tepeden toplamıştı, taramadan.

Hyunjin'in hazırladığı kahvaltı sofrasına oturdu ve televizyonu açtı.

Her hafta sonu, sabahları başlayan ve öğlene kadar da bitmeyen magazin programlarının son kareleri oynatılıyordu çoğu kanalda. Hafta içi yayınlanan dizilerden birinin tekrarını bulduğu zaman o kanalı açık bıraktı ve Hyunjin'in getirdiği tabaktan bir tane ekmek dilimi aldı.

Ekmeğin üstüne bıçakla reçel sürmeye başlamışken "Bugün çıkacak mısın?" diye sordu Hyunjin'e doğru.

Hyunjin ise omuz silkerek ekmek tabağına uzandı. "Belki. Neden sordun?"

Big Problem | yeonji + hyunjinNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ