Neyimsin?

60 43 30
                                    

Selam! Naberler sevgili okuyucularım? Bölümleri gece atıyorum. Yani o zaman atmak zorundayım.  Bundan dolayı elimden geldiğince uzun yazmaya gayret göstereceğim.

İyi okumalar..😊

Planı kurmuştuk. Ben bir iki gün Yiğit'e iyi davranacam, cinayet ile alakası olup olmadığını anlamak için ağzından laf alıp Meriç'in çıkması için  ikna etmeye çalışacam. Bu kadar. Ne kadar o Yiğit şerefsizinin yanına gitmek istemesemde bir güç bunu bana yaptırıyor.

"Meriç'e anlatmalıyız yoksa sonradan öğrenirse hiç iyi olmaz." dedi Kerem.

"Aynen." dedi Batu. Bende başımla onayladım. Merkeze girdik. Nezarethane için zorda olsa bir görüşme ayarlayabildik. İçeri girdiğimizde Meriç ikinci parmaklıklar arkasındaydı. Duvara sırtını yaslamış, bacaklarını kendine çekmiş bir hâldeydi. Bazı görünce yavaşça ayağı kalktı. Batu söze girdi.

"Şey... Abi biz bir şey düşünüyoruz. Senin pek hoşuna giremez sanırım." Afrin böyle de de çıldırsın. Söze atladım hemen bir şey senelerine izin vermeden.

"Biz bir plan kurduk. Seni buradan çıkarmak için hem de..." ortalığı göz ucuyla kılaçan edip devam ettim kısık sesimle. "dağ evinde bizi izliyordu. Bunun iki seçeneği olabilir ya ceset sahibi o bizi gördü koridorda ya da açığınızı arıyor. Ama buz o öldürmüş gibi düşünücez iki seçenekte de sonuca varmak için. Tam olarak şunu yapıcaz. Yiğit'in bana gülümsediğini gördüm bugün. Ondan dolayı önümüzdeki bir iki gün Yiğit'e yakın davranacağım ve Batulara da soğuk." kaşları çatılmaya başlamıştı bile." Cinayet ile alakalı ağzından laf almaya çalışacağım. Eğer işin içindeyse laflarından anlarız. Seni buradan çıkarma fikrine gelirsek, ikna edicem şikayetini geri alması için. " derin bir nefes aldım. Nefessiz kalmıştım.

"Olmaz!" Ne?! Kendi özgürlüğü söz konusu bu ne gurur yapıyor.

"Abi başka çağremiz yok. Hadi bak kabul et işte!" dedi Batu.

"Batu bir dakika ben buraya Meriç olaylasın diye gelmedim. Siz geldiyseniz bilmem. Ben planı anlatıp uygulayacağımızı bilirim." dedim. Batu Kerem Ege bana sanki fil yutan yavru aslanmışım gibi bakıyorlardı.

"Olmaz dedim! O piçin yanina gidip yardım falan felan dilenmeyeceksiz! Özellikle de bunu Ömür yapmayacak!"

Artık sinirlerim tavan yapmaya başladı. "Bir dakika, bir dakika sen ne karışıyorsun kendi isteğimle yapıyorum. "

"Öyle bir şey olmayacak Ömür!"

"Tamam karıştın diyelim, bana hangi konumda karışıyorsun? Ha?! Arkadaşım mısın? Sevgilim misin? Abim misin? Babam mısın? Kimsin?! Neyimsin?!" deyip oradan çıktım.

Bahçede bir banka oturup onları beklemeye başladım.  Biraz sonra da onlar geldi. Bana yine şaşkınlıkla bakıyorlardı. Batu,

"Sen neymişsin be Ömüş!" dedi. Yüzümü buluşturdum. Ömüş ne yaa?!

"Ömüş ne ya?!" dedim yalancı bur sinirle.

"Vallaha Ömür Meriç'e hiç bir kız senin gibi bağıramadı. Sen gittikten sonra yine aynı yerine  oturdu. Ama içten içe kuduruyordu." dedi Ege sırıtarak. Kafamı çevirdiğimde yine onu gördüm. Dudağı patlamış, gözü morarmıştı ve gülümsüyordu. Anında kaslarımı çattım. Planı işleve sokmanın zamanı gelmiştir belki de.

"Batu Yiğit bize bakıyor çaktırma. Planï işleve sokucaz şimdi. Doğaçlama davranın." başlarıyla onayladılar.

"Bıktım artık! Ne ya ben zorunda mıyım sizin saçma işlerinize dahil olmaya?!"

Sen ve Ben Where stories live. Discover now