Onsuz yaşayamam

6.5K 556 1.7K
                                    

Hyunjin

Son yudumu da diktiğimde bardağı masaya geri bıraktım. Sadece bir bardak içmiştim fazla kaçırmamaya çalışıyordum.

Gereğinden fazla olan müzik sesi başımı şişirmişti resmen. Chris'in bir kız bir de erkek arkadaşı gelmişti yanımıza ikisini de tanımıyordum Chrisle de pek yakın gibi değillerdi sadece öylesine arkadaşlardı büyük ihtimalle.

Sohbetlerine fazla dahil olmuyordum sadece bana bir şey sorulduğunda cevap veriyordum o kadar ikisinden de fazla hoşlanmamıştım.

"Hyunjin sadece bir bardak mı içeceksin?" Kızın sorduğu soruyla kaşlarımı çattım. Onu ne ilgilendirirdi? "Hadi ama en kötü birer bardak daha içmelisiniz hemen alıp geliyorum."

Tam itiraz edecektim ki kim olduğunu öğrenme gereği duymadığım çocuk konuştu. "Evet ya birer bardak daha içelim boşuna mı geldik buraya."

İtiraz etmeden geriye yaslandım bir bardaktan bir şey olmazdı zaten. Chris'in kulağına yaklaşıp fısıldadım. "Son bardağı da içtikten sonra gidelim ben hoşlanmadım pek buradan."

Chris onaylar anlamda başını salladı. Kız elinde bardaklarla gelince düşürmesin diye bardakları almaya uzandım ama beni durdurdu. Masaya tek tek bardakları koyup önce Chris ve bana uzattı sonra kendilerininkini aldı.

"Ee Hyunjin sevgilin var mı?" Başımı onaylar anlamda sallayıp alkolden bir yudum aldım. "Çok mu seviyorsun?" Bardağı kafama diktiğimde gereksiz bir baş dönmesi hissettim. İkinci bardakta sarhoş olacak biri değildim kesinlikle ama görüşüm sanki 10 bardak içmişim gibi bulanıklaşmıştı.

"Çok seviyorum." Dengemi kaybetmeye başladığımda oturduğum koltuktan destek alarak ayakta durmaya çalıştım. Chris'e baktığımda yanımızdaki  çocuk onu yukarıdaki odalara çıkarıyordu. Ne sikim dönüyordu bu sıçtığımın yerinde?

Bilincim kapanmadan önce gözümün önünde kızın silueti belirdi. "Özür dilerim bunu yapmam gerek."

Sonrasında dipsiz bir kuyuya çekildim. Karanlık, dipsiz bir kuyuya.

***

Başıma bıçak gibi saplanan ağrıyla gözlerimi açtım. Ölüm gibi bir ağrıydı kafayı yiyecektim.

Gözümdeki bulanıklık yavaş yavaş gittiğinde etrafa göz attım. Burası benim odam değildi. Aşağıdan gelen müzik sesi kulaklarıma dolduğunda dün geceyi anımsadım. Chrisle bara gelmiştik, arkadaşları gelmişti sonrası yok.

Bu odada ne işim vardı? Chris neredeydi? Kafamda oluşan sorularla yatakta doğrudum. Doğrulmamla birlikte yerdeki kıyafetlerim beynimden vurulmuşa dönmeme sebep oldu.

O kıyafetler neden yerdeydi? Hayır Hyunjin böyle bir şey yapmadın. Lütfen böyle bir şey yapmamış olayım lütfen tanrım lütfen. Elimde tuttuğum yorganı sıkıp çıplak göğüsüme çektim ve içimden gelen büyük ağlama isteğiyle gözlerimden yaşlar istemsiz olarak akmaya başladı. 

Bunu Felix'e yapamazdım. Bu iğrençliği ona nasıl yapabilirdim? Nasıl yüzüne bakacaktım? Nasıl karşısına çıkacaktım?

Sinirlerim çok bozulmuştu kendime gelemiyodum. Tanrım bunu nasıl yapabildim? Hatırlamıyorum neler olduğunu ama keyfi soyunup bar yatağına girecek değildim.

Yerdeki kıyafetlerime uzanıp zorla üzerime geçirdim ve pantolonumun cebinden telefonumu çıkartıp Chris'i aradım. Bir kere çaldı iki kere çaldı üç kere çaldı ama açmıyordu.

Küçük bir küfür savurduktan sonra kapıyı açıp çıkacaktım ki yatağın üzerindeki kırmızı iç çamaşırı dikkatimi çekti.

Kendimden iğreniyordum nasıl yapmıştım bunu aklım almıyor. İçtiğim alkolü de sikeyim bulduğum kafayı da sikeyim.

Killer Love | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin