4.Bölüm

96 17 0
                                    

"Gerçekten harika bir gündü. Teşekkür ederiz Zayn."
Kucağımdaki küçük kızı ablasına verdikten sonra Zayn'e döndüm.
"Ah,buraya kadar geldiniz. Siz değil ben teşekkür ederim. Sizi seviyorum."
Yemin ederim bu Zayn degil. Yani benim rol arkadaşım Zayn Malik değil. Başka bir Zayn falan olmalı. Çünkü şu an karşımda hayranlarına gülümseyen kişinin bir kalbi var. 
"Aa şey.. uhm.. nasıl başlayacağımı bilmiyorum fakat bugün bana da unutulmaz bir gün yaşattınız. Gerçekten. Sizi ne kadar sevdiğimi bilemezsiniz." Zayn bana gülümseyerek baktı. Ve ilk defa bana bakarken gözlerinde alay ya da küçümseme yoktu.
Bu sefer bana gurur dolu gözlerle bakıyordu. Benimle gurur mu duyuyordu? Yoksa böyle konuşmamı sağlayanın kendisi olduğunu mu düşünüyordu?
"Artık gitmeliyiz."dedi Zayn.
Itiraz eden sesler çıkartmaya başladılar. Bir hıçkırık sesi geldi. Bir kız ağlamaya başlamıştı. "Yeni bölümü izlemek istiyorsunuz değil mi? Çünkü eğer bunu istiyorsanız gitmeliyiz."
Kimse bir şey söylemedi. Sadece o kız hala ağlıyordu.
Zayn arkasını dönüp stüdyoya ilerlemeye başlayınca onu takip ettim.
Birkaç adım attıktan sonra aniden ağzından boğuk bir hırıltı çıkartıp ters yöne döndü.
O kızın yanına gittiğine emindim.
Hayranların arasından sıyrılıp kıza sarıldı. Ona bir şeyler söyledi ve elinden tutup bana doğru yürüdü.
"Sanırım bir misafirimiz var."dedi Zayn.
Gülümsedim. Hayranları için bambaşka bir adama dönüşüyordu.
Ve ben bu Zayn'i sevmiştim.
Yine de birazdan diğer Zayn'in geri döneceğini biliyordum.
"Bu harika."diye sırıttım.
Içeri girdik. Charlie büyük ihtimalle bizi öldürecekti. Tabii ondan önce Nick öldürmezse.
Zayn kolunu kızın omzuna atmış ağlamaması için ona bir şeyler söylüyordu.
"Şimdi bizim kostümlerimizi giymemiz gerek. Çünkü son sahneyi çekeceğiz. Tamam mı?"
Kız başını salladı.
Zayn bana eğilip "Onu senin soyunma odana götürür müsün?"
"Ah,zaten seninkine gidemez."dedim.
Zayn güldü.
"Hadi bakalım. Şimdi benim odama gidelim."
Kız gülümsedi. Karşıma çıkan ilk kişiye "Bana Jenna'yı yollayın. Acil."dedim.
Soyunma odama gittiğimiz zaman kapıyı kapatıp kızı koltuğa oturttum. Ve o sırada kolyesinde yazan ismi farkettim.
Happy.
"Adın. Happy mi?" başını salladı. Neden hiç konuşmuyordu? "Tatlım,fazla mı utangaçsın? Eğer öyleyse benden utanmana gerek yo-" gözleri dolduğunda aslında konuşmadığını değil konuşamadığını anladım. "Ah,şey ben üzgünüm. Gerçekten."
Ona sıkıca sarıldım.
Arada kısık bir hıçkırık sesi geliyordu ama onda da canının çok yandığı belliydi.
Benimde canım yanmıştı. Gerçekten.
Bu ufak hıçkırıkta canı böyle yanıyorsa dışarıda çıkan hıçkırıkta Tanrı bilir ne kadar canı yanmıştı.
"Hey,bak sana ne diyeceğim-"
Kapı açıldı. Içeri Zayn ve Jenna girdi.
Bugün soyunma odamda fazla bulunmuştu.
"Tanrım,o topuza nasıl kıyabildin Emily. Onu yapmam yarım saatimi almıştı."
"Bozmakta benim yarım dakikamı aldı Jenna. Üzgünüm."
Zayn güldü,Happy'de güldü.
"Tamam şimdi yerine otur."
"Tamam şey,biraz bekler misin?" Zayn'e döndüm. "Dışarıda biraz konuşabilir miyiz?"
Zayn kaşlarını çattı.
Onunla yalnız konuşmayı sevmediğimi o da biliyordu.
Biraz bekleyip başını salladı. Kapıyı açıp kapıdan çıktım. Zayn de peşimden çıkıp bana baktı.
Giydiği takım elbise ve jöleyle geriye yatırdığı saçlarıyla bana bakıyordu.
Jorden bir milyonerdi ve şirkette çekilen sahnelerde böyle giyinirdi.
Saçlarını dağıtmak istiyordum. Onu,az önce sürekli gülümseyen Zayn'i geri getirmek istiyordum.
"Evet?"
Hala kaşları çatıktı.
"Eğer burada bana olan aşkını itiraf edeceksen,bebeğim sırası değil."
Sinirle soludum. "Sana aşık falan değilim Zayn. Ayrıca" yüzümü buruşturdum "bana bir daha bebeğim deme."
Alayla güldü. "Neden?" oldukça rahat görünüyordu.
Aslında gereksiz yere gerilen bendim.
"Tamam. Şimdi beni dinle. Happy. Içerideki kız."
"Adının Happy olduğunu biliyordum. Her zaman senden daha dikkatliydim Emily."
Her zaman mı? Bunu söylerken sanki sette olan şeylerden çok daha öncelerden bahsediyordu ama biz bu sette tanışmıştık.
Değil mi?
"Her neyse. O konuşamıyor. Ağlarken de canı yanıyor. Lütfen dikkatli davran."
Göz rengi koyulaşmaya başlarken "Hayranlarıma karşı senden daha iyiyim. Buna emin ol Emily. Senin aksine benim bir kalbim var."
Ne kalp mi? Eğer burada kalpten bahsedecek olursak buna sahip en son kişi o iken bana bunu nasıl söyleyebiliyordu?
"Ben mi kalpsizim Zayn? Ben? Senin her türlü pisliğine karşı sessiz kalan ve hala sana iyi davranmaya çalışan ben mi kalpsizim? Yoksa bana ona bir şey yapmışım gibi berbat davranan Zaynie mi?" sinirle güldüm.
Hiçbir şey söylemeden kapıdan içeri girdi ve "Happy. Hadi gel sana seti gezdireyim." İşte. Bahsettiğim şey tam da buydu. Zayn geri dönmüştü.
Happy'nin elinden tutup onunla birlikte gözden kayboldu.
Içeri girdim.
"Sizin için endişeleniyor."dedi Jenna. "Aynı şekilde bende öyle."
"Biz,"derin bir nefes aldım "her zaman ki biziz işte."
Hiçbir şey söylemedi. Bunun için minnettardım.
Çünkü sinirlenmiştim.
Kırılmıştım.
Ve kafam karışmıştı.
Her zaman ki gibi.
Zayn konusunda her zaman böyle olmuştu.
Elinden geleni yapıyordu. Bunu yapmak için. Beni kırmak için.
Ona bir şey yaptığımı düşünüyordum. Eğer yaptıysam bunu bana söylemeli ve ben de neden bana bunları yaptığını öğrenmiş olurdum.
Ama hayır.
O Zayn Malik.
Bay Gizemli.
Hayır,Bay Ukala.
Bay Pislik.
Bay Kibirli.
Bay- bütün kötü kelimeler.
"Tamam,şimdi gözlerini kapat."
Pudrayı yüzüme sürerken her zaman ki gibi güldüm.
Bu gıdıklıyordu.
"Tamam şimdi,her zaman ki gibi kafanı oynatmıyorsun. Ki bunu zaten biliyorsun. Sadece hatırlatıyorum."
Başımı salladım. Saçımı yapacaktı.

"Hayır Zayn bak öyle değil." sinirle nefes verdi.
"O zaman nasıl? Çünkü anlamadım."
Happy yönetmenin yanında oturmuş olanları izliyordu.
Yanına gittim. Jorden'ın sahnesiydi.
"Sıkıldın mı?" başını iki yana salladı. "Ah,ben sıkıldım. Her zaman Zayn'i izlemek sıkıcı."
Gülümsedi. "Her ne kadar senin için olmasa da."
Telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptı. Ekranı bana çevirdiğinde ekrana baktım.
Benim yüzümden kavga ettiniz. Üzgünüm.
"Tatlım hayır. Senin yüzünden değil. Sadece sabah biraz tartışmıştık o yüzden."
İnsanlar Anna yüzünden senden nefret ediyor. Ama sen Anna gibi değilsin. Sen iyisin. Seni seviyorum.
"Ben de seni seviyorum."
Zayn yanımıza geldi. Happy'nin yanağını parmağıyla okşayıp gülümsedi.
Bana döndü. "Önce bizim sahnemizi çekeceğiz."
Derin bir nefes aldım. "Pekala."
Ayağa kalktım.
Giderken Happy kolumdan tuttu.
O zor bir insan değil mi?
"Tahmin bile edemeyeceğin kadar."
Tebessüm etti. Buna karşılık gülümsedim.

SUPERSTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin