» are you afraid?

4.1K 481 765
                                    

*Bol bol yorum yaparsanız gerçekten çoook mutlu olurum*

Kapıyı birkaç kez tıklatmış, gir komutunu duyduktan hemen sonrada kapı kolunu yavaşça çevirip içeriye adımlamıştı.

Bay Kim, birbirinden farklı yüzükler takmış olduğu uzun ince parmakları arasında tuttuğu gazetenin sayfasını çevirirken, göz ucu ile bakmıştı kendisine. Bunu yapmasının ardından, "Günaydın Bay Kim." demişti.

"Günaydın."

Adımları masanın önünde son bulduğunda, sol elinde tutmuş olduğu poşetleri hafif yukarıya kaldırmıştı. "Sabahın köründe üst üste mesaj atıp beni uyandırmanıza sebep olan tüm şeyleri aldım Bay Kim."

Minik parmakları poşetin içindekileri çıkartıp yavaşça masaya koymaya başladı, "Sıcak çikolatanız ve çikolatalı kurabiyeleriniz."

Taehyung ağzını açacak gibi olmuştu fakat susturmuştu onu. "Merak etmeyin, dilediğiniz ve özellikle belirttiğiniz gibi bol damla çikolatalı yaptırdım. Üstelik çok pişmiş değil, hafif kavrulmuş."

Memnuniyetle gülümsedi Taehyung, "Gözlerim yaşardı.." Sonra uzandı ve kurabiye paketini eline alıp ağız kısmını açtı, kokladı. Gerçekten harika kokuyorlardı. "Sana güvenebilirim değil mi? Yani bunların içine zehir falan-"

"Bay Kim," demişti Jimin. "Lütfen bana artık şu tarz şeyler söylemeyi keser misiniz? Bilmiyorum farkında mısınız lakin ben sizin korumanızım. Benim önceliğim, sizi korumak."

"Kusura bakma ilk defa böyle bir korumam oluyor." Gözleri onun minik bedenini süzdü. Uzamış siyah saçlarını geriye doğru taramış, birkaç tutamını önde bırakmıştı. Üzerinde beyaz gömleklerinden biri vardı, siyah kumaş pantolonu ise yine bacaklarını güzelce sarmalamıştı. Onu ilk gördüğünde siyah deri bir ceket, onunla uyumlu tişört ve dar bir pantolon giyiyordu.

Sahi, ne kadar da şaşırmıştı o gün öyle.

Jimin'in eli tekrardan poşetin içine girdiğinde, bu sefer başka bir paket çıkartıp masaya koymuştu.

"Bu nedir?"

"Seviyor musunuz bilmiyorum ama cevizli kek. Yolun üstündeki bir fırından aldım, kendisi benim favorimdir."

"Sevdiğim pek söylenemez.." demişti. "Yine de deneyeceğim, senin için."

Pekala.. bu garip bir durumdu. Yani aslında hem garipti hem değildi. Ondan böyle bir tepki beklemiyordu. Daha çok, eleştirir diye beklemişti.

"Teşekkür ederim." diyebilmişti sadece.

Taehyung sıcak çikolatasından bir yudum aldıktan sonra bileğindeki saate bakmış, "Yarım saat sonra çıkmamız gerek." demişti. "Saat 08:30'da evi terk etmiş olalım, bir dakika bile geçmiş olmasın."

Sadece başını sallamıştı Jimin. Tamam, şu anlık her şey güzel gidiyordu. Kargaşa yoktu, eleştiri yoktu, daha az sinir bozucuydu. Hatta şu anda Bay Kim'e bakınca, oldukça uysal biri gibi görünüyordu. Siyah bir tişört, kahverengi bir kumaş pantolon vardı üstünde. Uzun ince parmaklarını yüzüklerle donatmıştı ve gerçek anlamda çok yakışmıştı.

Kahverengi düz saçlarını iki yana ayırmıştı bu sefer. Kulaklarında ise halka küpeler vardı. Kısacası, güzel görünüyordu.

"Beni incelemen bittiyse aşağıya inip Chae Ji'nin buraya gelmesini söyler misin, biraz hızlı olursa güzel olur."

my little bodyguard  ༄ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin