elima

12 5 2
                                    

daha eve girmeden bile gidesi gelmişti jooheon'un. her taraf sarhoşluktan ne yaptığını bilmeyen ve birbiriyle yiyişen öğrencilerle doluydu. klasik im changkyun partileri. 

kalabalıkta hoseok'u görüp yanına ilerliyordu ki onun hemen yanında minhyuk ve kucağında kihyun'un oturduğunu fark etti. partiyi terk etmek için geri dönecekti ama changkyun kolundan tutup hoseok'un yanına götürdü.

"jooheon sonunda! bir aralar hiç gelmeyeceğini düşünmüştüm."

gülümsedi jooheon. keşke hiç gelmeseydi de bu manzaraya maruz kalmasaydı. hoseok'a bahane uydurup yukarı kata çıktı. banyoya geçip ellerini yıkayacaktı ki içeri en son görmek isteyeceği kişi geldi. lee minhyuk.

"niye benden kaçıyorsun?"

"kim dedi onu? hiç de kaçmıyorum kimseden."

"gözlerim var jooheon. ne zaman kihyun ile olsam uzaklaşıyorsun. kıskanıyor musun yoksa?"

"sizi kıskanmak için bir nedenim olduğunu düşünmüyorum. sadece boş bulduğunuz her saniye yiyişmeniz midemi bulandırıyor."

"çünkü onun yerine olmak istiyorsun, beni öpmek bana dokunmak istiyorsun. gözlerin her şeyi ele veriyor."

konuşmadı jooheon, çünkü minhyuk haklıydı. 

"ve sana şuan istediğin şansı veriyorum."

üstüne eğilip dudaklarını kendi dudaklarına kapattı.  her ne kadar bunu yapmaması gerektiğini bilse bile kendini geri çekemiyordu jooheon çünkü aylardır beklediği an buydu. 

kendinden nefret ediyordu jooheon, lee minhyuk'a duygularıyla oynama şansı verdiği için.

sorry ღ joohyukWhere stories live. Discover now