ole

33 5 1
                                    

oturduğu küçük sandalyede hareket bile etmeden karşısındakinin konuşmasını bekliyordu jooheon. kafasını kaldırıp karşısındaki ateş saçan gözlere baktı.

"özür dilerim dedim ya zaten bir daha da yapmayacağıma söz verdim. artık ikimiz de boş verelim ve unutalım bu konuyu lütfen."

karşısındaki siyah saçlı, yunan tanrısı görünümlü çocuk ayağa kalkıp bir sağa bir sola yürümeye başladı. sinirliyken ve büyük ihtimalle ondan nefret ediyorken bile gözüne tüm hayatında görüp görebileceği en çekici insan gibi geliyordu.

"niye yapıyosun bunu jooheon? seni sevmediğimi bile bile neden benden hoşlanmaya ve kendini üzmeye devam ediyorsun?"

masadan diğer sandalyeyi çekip oturdu minhyuk ve derin bir nefes verdi.

"emin ol ki eğer bunu yapabilseydim, seni sevmekten vazgeçerdim minhyuk ama yapamıyorum. lanet olası kalbime seni görünce hızlanmaması gerektiğini anlatamıyorum."

sorry ღ joohyukWhere stories live. Discover now